Her yıl çıkardığımız Küpenin İncisi dergimizi 2010 yılında, ‘Seydişehir ve Turizm’ temasıyla çıkarmıştık.

O dergide Höyük, Gökhüyük’te bulunan Neolotik dönemine ait Höyük’teki kazı çalışmaları ile ilgili bir bölüm yayınlanmış, kazılarla ilgili de resim koymuştuk.

O kazı yapılan resim maalesef 1/3 kısmı o bölgeden BSA kanalı geçerken yok edilmişti.

O dergiyi kim görse ‘Burası neresi, hala duruyor mu?’ diye merak edip soruyorlardı.

O bölgede o zamanlar 200’e yakın tarihi eserin bulunduğunu ve Konya’daki müzelerde sergilendiği ile ilgili Arkeolog Enver Akgün’de bizlere bilgi vermişti.

Daha sonraki yıllarda biz bu işin peşini bırakmadık.

İki sefer o zamanın Müze Müdürü Yusuf Benli ile görüştük.

Müdür Bey, bizlere yerel idarecilerin konuyla olan ilgisi halkın duyarlılığı bizim kazı yapacak yerleri belirlememizde önem arz ettiğini belirterek, Seydişehir’in bu konudaki zaafını dile getirmişti.

2010 yılından sonra yanlış hatırlamıyorsam kısa dönem Vasada/Bostandere de ve Sekiler/Çavuş alanında iki kazı başlamıştı.

Bunların neden uzun sürmediğini hala anlamış değilim.

Çok şükür geçen yıl bölgemizin insanı olan Arkeolog Ramazan Gündüz hocam, üniversite uygulamalarını ekibi ile beraber Höyük’teki M.Ö 5000-7000 yılları arasında Neolotik yerleşim yeri kazı çalışmalarına başladı.

Pandemi dolayısıyla yavaş giden kazı çalışmalarının şu anda hızlı bir şekilde devam ettiğini öğrendik.

Hocanın bölge insanı olması, Kaymakamımız Aydın Erdoğan’ın ve Belediye Başkanı Mehmet Tutal’ın konuya duyarlılık göstermesi ve Höyük halkının da lojistik destek vermesiyle bence son derece önemli.

Daha önceki yazılarımda Seydişehir Belediyesi’nin müze kurma çalışmalarının önemi belirtmiştim.

İnşallah yakın bir zamanda Kent Müzesi hayata geçirilirse ve bu kazı çalışması da devam ederse Seydişehir turizmin çeşitlenmesi açısında son derece güzel bir gelişme olacak.

Artık Seydişehir’i gezmeye gelenler Seyit Harun Türbesini, Kuğulu Parkı ve Tınaztepe Mağaralarını görmekle yetinmeyip, Höyük Antik kentini ve Seydişehir Kent Müzesini de gezerek arkeolojik kültür mirasımızı da görmüş olacak.

Bu nedenle tekrar altını çiziyorum, müzenin ve kazı çalışmalarında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum ve kazasız belasız sabırsızlıkla Höyük Antik Kent ve Kent Müzesinin hayata geçmesini dört gözle bekliyorum.