Beyşehir Gölü’nden Umutlar Kesiliyor mu?

 

Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan Beyşehir Gölü, bugünlerde geleceği tartışılan bir noktada. Bazı su uzmanları gölün artık bitme noktasına geldiğini söylüyor. Öte yandan Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, hâlâ umut olduğunu, doğru adımlar atılırsa gölün yaşatılabileceğini dile getiriyor.

Son aylarda özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gölü kurtarmak için yürüttüğü çalışmalar gündemde. Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur Bey’in de Tuz Gölü ve Meke Gölü ile birlikte Beyşehir Gölü için bir kurtarma programı başlattığı biliniyor. Ancak en dikkat çekici gelişme, Belediye Başkanı Bayındır’ın hazırladığı “master plan”. Bu plan doğrultusunda ilgili bakanları Beyşehir’e davet ettiği de ifade ediliyor.

Master plandaki en kritik noktalardan biri, göl eşik kotunun 1.122,40’tan 1.123,40’a çıkarılması hedefi. Bu durum gerçekleşirse Seydişehir açısından önemli bir sorun doğuyor. Çünkü Suğla Havzası’nın Beyşehir Gölü’nden su alması daha da zorlaşacak. Çözüm ise başka kaynaklardan göle su kazandırmak gibi görünüyor.

Benim kanaatim ise açık: Seydişehir için tek gerçekçi çözüm, yıllardır dile getirdiğim Tınaztepe ve Gidengelmez Dağları bölgesindeki, Akdeniz’e boşalan suların tarımsal amaçla Seydişehir’e kazandırılmasıdır. Bu kaynak devreye sokulmadan, ne Beyşehir Gölü’ndeki ne de Seydişehir tarımındaki su sorununa kalıcı bir çözüm bulunabilir.

Bugün bu meseleye eğilmezsek, yarın çok geç olacak. Göllerimizi kaybettikten sonra geri getiremiyoruz. İşte tam da bu nedenle, Beyşehir Gölü’nün kaderi yalnızca Beyşehir’in değil, tüm bölgenin meselesi olarak görülmeli.