HUZURA GİDEN YOL, DEVLETE KAFA TUTMAKTAN DEĞİL, PKK’DAN KURTULMAKTAN GEÇER...


Bakıyorum da, kimileri havadar havadar Vatandaş değil miyiz? deyip, ‘demokratik hak’ süslemesiyle hem millete hem devlete ayar verme hadsizliğinde. 

Oturduğu yerden deniz kuvvetlerinin ve ordumuzun bütün unsurlarının katıldığı bu büyük operasyona dair ahkam kesiyor. 

Öncelikle belirteyim kardeşim, siyasi yaftalama yapanların politik hezeyanlarının parçası olmam. Bu anlamda bir ispat çabam da yok. Çünkü yakınlarım net bilir benim hiç kimseden hiç bir dünyevi beklentim olmadı, olmaz da... 

Ne olduğum, kime ve neye inandığım belli. At izinin it izine karıştığı bu sahne de yaşım, tecrübelerim ve devletime olan sadakatimin dışında referans aramam. Öyle ezir üzür nane yemeyin. 

Malumunuz, Yüreğimiz yandı. 13 vatandaşımız ayrıca son operasyonda 3 asker  (2’si yüzbaşı) maalesef hayatlarını kaybetti. Şehadetleri makbul, mekânları cennet olsun.
 
Elbette siyasi irade eleştirilecek hemde kıyasıya...
Elbette bütün olumsuzlukların müsebbibi birinci derece de  siyasi iktidarlardır. Bugünkü iktidar da aynı derece de sorumludur.
Bıktık, 40 yıldır ‘şehitlerimizin kanları yerde kalmayacak’ gibi havada uçuşan laflardan...

Ama el insaf...

Kılıcı-kalkanı, orağı-çekici alan kin ve nefretin esaretiyle olayı siyasi fırsata, üzüm yemekten ziyade bağcıyı dövmeye odaklı...

Daha dün Meclis’te komisyon kuralım PKK’nın elinde 20 polis var getirelim diyen müptezeli dinlerken kanım dondu. 
Hendek olaylarını kastederek “Kürt illerindeki çatışma sürecinde biz ölen polisler için üzüntülerimizi belirtmişiz...” diyor. 

Halbuki durdurmaya çalıştıkları şey köşeye sıkıştırılan teröristleri kurtarmak, Devletin hakimiyetinin önüne geçmekti. 

Dün çözüm sürecinde yaşananları, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasını eleştirenler, kaldı ki bende süreçte stratejik hatalar yapıldığı inancındayım... 

Bugün, Mecliste göz göre göre yalan söyleyen müptezele sarılıp “bak adam ne diyor.” Diyor... Bu ne Yaman çelişki?

Bölücü hiç bir zihniyete hiç kimsenin hiç bir şekilde prim vermemesi gerekir. Her olayı fırsata çevirip devletin çeşitli organlarını acımasızca eleştirenler. Ayar vermeye çalışanlar, dönüp bunlara iki çift laf etsinler. 

Desinlerki “yapmayın, aklınızı başınıza alın. Kürtlerin huzuru PKK’dan kurtulmaktan geçer.” 
Vatanımı milletimi ve devletimi seviyorum. Bu sevgi ve bu bağlılık değişmez bir ilke olarak, Rabbim canımı alıncaya kadar devam edecektir.