ÜZÜCÜ BİR DURUM
Daha önce kaleme aldığım bir köşe yazımda da bu konuya değinmiştim.
Misafir olarak katıldığım Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği toplantısında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Almanya’da meslek liselerine katılım oranının %75 olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın çok düşük seviyelerde kaldığını ve bu durumu pozitif yönde değiştireceklerini belirtmişti.
Önceki yıllarda da bu konuya parmak basılmış ve “meslek lisesi meselesi memleket meselesi” denilerek ilgili kurumların yanı sıra Sivil Toplum Örgütleri tarafından da bu önemli sorun gündeme getirilmişti.
Meslek liseleri sorunu sadece Seydişehir’in meselesi değil, ulusal bir sıkıntı…
Bu konuda Ankara’ya bir mesaj veririm düşüncesiyle tekrar Seydişehir örneğini ele alarak meslek liselerinin özellikle de sanat okullarının içinde bulunduğu vahim durumu dile getirmek istedim.
Geçen yıl Seydişehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne (yani sanat okuluna) 75 öğrenci kayıt olmuştu.
7 alanda eğitim veren bu okula, bu yıl kaydedilenlerin sayısı ise 63 öğrenciye düşmüş. Daha önceki yıllarda toplam öğrenci sayısı ise 800 civarındayken, şu anda 455’e inmiş.
Ara eleman yetiştirerek önemli bir işlev gören 55 öğretmenin görev yaptığı sanat okulumuza sadece 63 öğrenci kayıt yaptırıyor.
Tablo gösteriyor ki bu okulların geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yönünde bir arpa boyu yol kat edilememiş.
Bu oldukça çarpıcı bir durum.
Bakanın görüşünden yola çıkacak olursak Almanya’nın üretime dayalı ekonomisinin altyapısını meslek liselerine verdiği önemle giderdiği görülüyor.
Oysa ülke ekonomisinin sağlıklı bir yapıya kavuşması için üretim ekonomisine dönülmesinin gereğini son yıllarda başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer siyasiler de sık sık vurguluyor ama bir türlü meslek liselerinde beklenen iyileşme görülemiyor.
Sanat okulu mezunu olarak bendeniz ve bu okuldan yetişen değerli yöneticilerimiz bu duruma çok üzülüyoruz.
Veliler çocuklarına akademik öğrenim görmelerini çok istediklerinden dolayı meslek liselerini tercih ettirmemeye, meslek liselerinden mezun olan öğrenciler de anca özel sektörde iş imkânı bulup çok iş az paraya (tabiri caizse üç kuruş paraya) talim etmeye devam ederlerse bu durumdan en fazla memleket zarar görür.
Böyle giderse nasıl üreteceğiz, üretmeyince de nasıl kalkınacağız bilemem…
Çünkü Türkiye’nin yeterince avukatı, mühendisi, öğretmeni var ama fabrikada çalışacak kalifiye elemanı yok.