SEYDİŞEHİR “MEDİNE-İ SANİ” OLARAK İNŞA EDİLDİ
Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısı ile Kızılay Düğün Salonu’nda “Cami ve Hayat” temalı konferans düzenlendi. İlçe Müftülüğü’nün hazırladığı programa, Belediye Başkanı, Kaymakam ve ilçe müftülerinin yanı sıra birçok üniversitede çalıştıktan sonra Din Yüksek Kurulu Üyeliği, Diyanet İşleri Başkanlığı Yardımcılığı son olarak da Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığını yürüten Seydişehir doğumlu Dr. Ekrem Keleş’de katıldı.
Seydişehir’in “Medine-i Sani” olduğunu belirten Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş; “Seydişehir Medine-i Münevverenin kuruluşunu örnek alan bir şekilde inşa edilmiş bir kent. Seyit Harun Veli Seydişehir’e gelmiş. Önce mescidi yapmış. Sonra mescidin çevresinde Seydişehir kurulmaya başlamış. Mescitlerin takva üzerine inşa edilmesi çok büyük önem taşıyor. Bu özelliğiyle Seydişehir hakikaten çok büyük bir vasfa sahip bulunuyor. Bu nedenle Seydişehirli olmak bir ayrıcalıktır. Seydişehir’de olduğunuz için çok şanslısınız.” ifadelerini kullandı.
Medeniyetimizde eskiden olduğu gibi camileri hayatın merkezi haline getirmek için bir yanlışın da düzeltilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Keleş; “Hanımlarımızın da erkekler kadar cami cemaati oluşturması gerekiyor. Sınırlarımızı ve ilkelerimizi koruyarak hanımların cemaat oluşturması için camilerimizde gerekli önlemlerin alınmasını hocalarımızdan istiyoruz.” dedi.
Camilerin aktifliğinin hayati önem taşıdığını ve hanımların cemaatten kopmaması gerektiğini vurgulayan Ekrem Keleş; “Mecburiyet yok ama hanımlarımızın cemaate devam etmemesi demek çocuklarımızın da camiden kopması demektir. Malezya’da gördüm ki hanımlar erkeklerden fazla cemaat oluyor. Hanımların abdest alacakları yerlerin temin edilmesi, camilerin durumlarının onlara göre de oluşturulması gerekiyor. Çocuklar, gençler ve hanımlar camilerden mahrum kalmamalı. Eskiden camilerimizde ihtiyacı olanların ihtiyacı giderilirdi. Derdi olanın sıkıntısı alınırdı. Camiinin çevresinde ki yoksullar gözetilirdi. Bu nedenle cami cemaatinin aktif ve örnek olması çok önemlidir.” şeklinde konuştu.
Camilerin yapımında Diyanet İşleri ve vatandaşlar olarak gösterilen hassasiyet sayesinde fazla bir sıkıntı yaşanmadığını belirten Keleş; “Çok şükür vatandaşlarımız sayesinde camiler konusunda çok fazla sorun yaşamıyoruz. Ancak gecekondu tipi cami anlayışını da terk etmeliyiz. Camilerin mimari özellikleri olmalı ve estetik görünmeli.” dedi.