Kuraklığa Seydişehir’inde ivedilikle çare üretmesi gerekir.

Susuzluk konusunda uzmanlar bu yıl sıkıntı çekileceğini önümüzdeki yıllarda da bu sıkıntının artacağını vurgulayarak su kaynaklarının kıt olduğu bölgelerde kuraklığın etkilerinin depremden daha kötü sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyorlar. Susuzluk tehlikesinin her yönüyle sinyal verdiği günümüzde su kaynaklarımızın önce kendi ihtiyaçlarımızın giderilme fazlasının başka bölgelere aktarılması hususunda bir toplumsal talepte ortaya çıkıyor. Bunun bariz örneği Beyşehir Gölü. Beyşehirliler her vesileyle göldeki su kaynaklarının azaldığını suyun kendi bölgelerine ancak yeteceğini yüksek sesle dile getiriyorlar. Seydişehir’de de Beyşehir Gölü’nden beslenmenin yanı sıra kendi kaynağımız olan Karakış Çayı, Akçay, Beldibi Mağmanda Çayından azımsanmayacak önemli su kaynaklarımızda Suğla Su Toplama barajında akmakta ama maalesef barajdaki sudan çiftçimiz yararlanamamakta. Birde devamlı yazıp çizdiğim gibi Göksu ve Gembos projeleri gibi Akdeniz’e giden suyun Seydişehir bölgesinde de benzer bir projeyle Suğla ovasının yararlanmasının sağlanmasıdır. Bu konuda ki hassasiyetimizi tüm okuyucularımızın bilmesini isterim. Geç kalınmasına rağmen Akdeniz’e düdenler vasıtasıyla giden suyun Suğla Ovasına dönderilmesi de DSİ tarafından yürütülen projenin ihale aşamasına gelmesini dört gözle bekliyoruz. Birde yukarıda ifade ettiğimi gibi su kaynaklarımızın fazlasının Konya Ovasına aktarılmasındaki haklı talebimize bir ses verilmesi gerekir. Eğer DSİ tarafından yürütülen düden projesi biran evvel bitmez ve Suğla Su Toplama Barajındaki suyumuzu kullanamazsak şimdiden tüm yetkilileri uyarıyorum! Kan eksen Can biten Suğla Ovası Susuzluktan bir çöle dönecek..!