Yaşamak için SU, Sağlık için TEMİZ HAVA Şart!

Dünyanın ve ülkemizin birinci gündemi artık iklim ve su. Konunun önemine binaen Paris iklim anlaşmasına imza atmaya hazırlanan Türkiye geçtiğimiz günlerde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının adını değiştirerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptı. İklim değişikliği ve çevre ile ilgili başta gelişmiş ülkeler olmak üzere ülkemizde de önlemlerle ilgili ciddi çalışmalar yapmaya başladılar. Yerel anlamda baktığımız zaman ilçemizin yaşanabilir olması için bu önlemlere paralel projeler hazırlaması, Kaymakamımızın ve Belediyemizin birinci önceliği olması gerekir. Bu nedenle Belediyeler az yapar çok yapar ama suyumuz yoksa havamız temiz değilse bu yaptıkları güzel işler pek bişey ifade etmeyebilir. Bu bağlamda son yıllarda en önemli mega projelerden en önemlisi nedir diye bana sorarsanız ‘Arıtma Tesisleri’ derim. Tesis ilk devreye girdiğinde bazı sıkıntılar yaşandı ama şuanda daha iyi durumda olduğunu öğrenince memnun kaldım. Zira eğer artma tesisleri yapılmasaydı, Suğla arazisinin belli bölgelerinde yapılan tarım ve Suğla Su Toplama Barajındaki yetişen su ürünlerinin (özellikle yaz aylarında) tüketimi sağlık açısından sorgulanabilir bir durumdaydı. Şuanda havamız, merkezde Bahçelievler tarafı hariç eskiye göre daha temiz. Bu konuda elektrolizlerin yenilenmesi, ilçemizin doğal gaz kullanması havanın temiz olmasında en önemli faktörlerden biri. Suya gelince işte burada bir duralım! İlçemizin acilen kaliteli i içme suyuna ve tarımda kullanmak için kendi suyuna ihtiyacı var. İklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklık su sorununu daha önemli bir hale getiriyor. Çünkü Suğla tarım arazisinin beslendiği Beyşehir Gölü de git gide azalıyor. Bunun için okuyucularım kusura bakmasın. Bu önemli sorunu Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeye çalışıyorum. Su sorununun hem içme hem de tarımda çözmek için yapılan çalışmaları ve gelişmeleri de göz ardı etmek istemem. Belediyelerimizin çalışmalarıyla artık içme suyunda netleşen bir durum var. Bostanderedeki suyun debi ve kalite açısından ilçemizde kullanmak üzere yeterli olduğu çok açık. Geçtiğimiz hafta yine oraları gezdim. Şehrin birçok bölgesinde yer altı suları çekilmesine rağmen Maşallah o bölgedeki çayın suyu akmaya devam ediyor. Tarımda kullanılacak su için ise; Ankara Üniversitesi 2014 yılından beri yaptığı araştırmalardan elde ettiği bulgular, DSİ tarafından kullanıldığı zaman Tınaztepe mevkiindeki suyun, Suğla arazisinde kullanmak için aktarma durumunun olabilirliğinin ortaya çıkması da dikkat çekici önemli bir gelişmeydi. Su konusunda sayın belediye başkanımızın çabasına birkaç sefer şahit oldum. Bu konuda daha ciddi ve somut adımlar atılabilmesi için sadece belediye başkanının çalışmasıyla kalmayıp, Kaymakamımız ve siyasi irade ve sivil toplum örgütlerinin de taşın altına ellerini koyması gerekir. Çünkü bu meselenin çözümünde KOSKİ, KOP, DSİ ve ilgili Bakan ve Kurumlarda koordineli bir şekilde el atmalılar. Yaşamak için SU, Sağlık için TEMİZ HAVA Şart! Gelin hep beraber dünyanın birleştiği bu önemli sorunda yaşadığımız kentimizi daha yaşanabilir hale getirmek için bugünden kolları sıvayalım.