sçim

SEYDİŞEHİR KIŞLASI (1804)

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.11.2021 - 10:09, Güncelleme: 02.11.2021 - 10:09
 

SEYDİŞEHİR KIŞLASI (1804)

Tarihçi Ercan Arslan Araştırması

III.Selim Döneminde Nizam-ı Cedit ordusunun kurulmasından sonra Seydişehir’deki 200 neferlik yeniçeri ortası buraya bağlandı. Nizam-ı Cedid sisteminin Anadolu’da yaygınlaştırılması bağlamında inşa edilen askerî binalardan biri de Seydişehir kışlasıdır. 24 Temmuz 1803 (4 Rebiyülahir 1218) tarihli bir kayıtta Mühendis Ahmed ve Mustafa tarafından,  Seydişehir’de bir tüfenkçi kışlasının inşa edileceği bilgisi yer almaktadır. 7 Eylül 1803 (20 Cemaziyelevvel 1218) tarihli bir başka yazıda, Karaman Beylerbeyisi Abdurrahman Paşa marifetiyle Üsküdar Ocağı için Beyşehir sancağından yazılan piyade neferlerinin mahallinde talim yapabilmeleri için Seydişehir’de bir kışla inşasına başlandığı belirtilmişti. Anlaşılan o ki bu kışlanın yapımı 1804 yılında tamamlanmıştı. Bugüne kadar Seydişehir Kışlasına dair yapılan araştırmalarda III.Selim Devrinde yaptırılan kışla kitabesine ulaşılamadığı, ancak Hicri 1250 tarihli sonradan yaptırılan başka bir kışla kitabesinin bugün Muallimhane Camiinin kıble duvarında muhafaza edildiği bilgisi genel kabul görmüştü. Biz de bu kanaatte idik. Bu kitabe metni şöyledir: “ Bu şehre kışla bünyâd eyledi tâ kim derûnunda Ne kâbil söyleşe anlarla ceyş-i düşmen-i bed-hâh Cihâda böyle ṣarf-ı himmet itdikce dilîrâne Ne bâlâ kışla kim meşk-ı cihâda oldı cevlân-gâh”  1250   Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden A.Tevfik Bildik Bey’in dikkati sayesinde Seydişehir Tarihi’ne önemli bir katkı sunulmuştur. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bizim “Salnamelerde Seydişehir” adlı uzunca yazımızı inceleyen Tevfik Bey, yazıda geçen kitabenin dörtlüğüne odaklanarak burada bir uyumsuzluk olduğu hissine kapılmıştır. Devamla bunun bir bütünün parçası olabileceği düşüncesiyle araştırmaya başlamıştır. İhya Efendi Divanı’nı incelediğinde şiirin tamamına “Tarih-i Kışla Der Seydişehri” başlığı altında ulaşmıştır. Ayrıca kitabenin tarih kısmındaki rakamlar arasındaki orantısızlıktan şüphelenerek araştırıcıların 1250 diye okuduğu tarihin aslında 1219 olduğunu, ikiden sonraki birin kırıldığını, dokuzun bacağının kırıldığını, sonda bizim sıfır diye okuduğumuz noktanın mermer malzemeden kaynaklı bir delik olduğunu  ve tarihle ilgisinin bulunmadığını, dolayısıyla tarihin 1219 olduğunu tespit etmiştir. Kitabenin  son mısraında geçen; “Ne (55) bâlâ (34) kışla (435) kim (70) meşk (440) cihade (18) oldı (51) cevlangah (116)”  kelimelerinin ebced hesabıyla harf değerleri toplamının da Hicri 1219 ‘a tekabül ettiği anlaşılmaktadır. İhya Divanın da geçen “Tarih-i Kışla Der Seydişehri” şiirinin tamamı şöyledir: Târîh-i Kışla Der-Seydîşehri Hıdîvv-i ḥükm-rân-ı ḥeft kişver şâh-ı efser/ Selîm Hân-ı kerem-ver zîver-i taẖt-ı hilâfetgâh İdüb tertîb esbâb-ı gazâya himmet-i vâlâ/ Pür oldı  evsâf-ı Şeh-i ẕî-şân ile efvâh Bu şehre kışla bünyâd eyledi tâ kim derûnunda/ Cüyûş-ı müslimîn i‛mâl-i harb u darb ide her gâh Ṣalar ihlâke ẖaṣmı her biri şîrâne ol ceyşîn/ Adüvv-i dünbâle-cünbân karîb oldukca çün rûbâh Dehân-ı her tüfenge harbeler gûyâ zebân olmuş/ Ne kâbil söyleşe anlarla ceyş-i düşmen-i bed-hâh Pür olmuş nev nihâlân ẓaferle ḳışlanın ṣaḥnı/ Tüfeng üzre degil merkûz olanlar ḥarbe-i cângâh Cihâda böyle ṣarf-ı himmet itdikce dilîrâne/ Şeh-i ẕî-şâne olsun taht-ı Osmânı nîşîmengâh Felekde söyledim İhyâ iki târîh-i garrâ kim/ Sezâdır olmaga her vechle nakş-ı cebîn-i mâh Bu nev dergâhı Seydîşehrine Sultân Selîm yapdı/ Ne bâlâ kışla kim meşk-ı cihâda oldı cevlân-gâh 1219/1804 Şerif Yayha İhya Efendi Galata’daki Arap Camii İmamı Mehmed Efendi’nin oğludur. Doğum Tarihi 1742/43 tür. “İhya Divanı” adlı eseri meşhurdur. Süleymâniye Medresesinde müderrislik görevindeyken H.1228/1812 tarihinde vefat etmiştir. Mezarı Kasımpaşa’da Çörüklük Kabristanı’nda bulunmaktadır. Muallimhane Camii duvarındaki kitabenin III.Selim Devrinde yaptırılan kışlanın kitabesi olduğu konusundaki katkılarından dolayı değerli öğretim üyesi Abdullah Tevfik Bildik Bey’e teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.(A.Tevfik Bildik ile  yapılan 25 Ekim 2021 tarihli görüşme, Mehmet Halil Erzen, İhyâ Dîvânı ve Tahlîli (İnceleme- Tahlîl-Tenkitli Metin),Doktora Tezi, Van 2012, Ayşe Değerli , Seydişehir (Fizikî Ve Sosyoekonomik Yapı) 1305-1920, Konya 2013, Mehmet Önder, Seydişehir Tarihi, Konya 1986, Ercan Arslan, “Konya Salnamelerinde Seydişehir 1868-1914”, Merhaba Akademik Sayfalar,Özel Sayı, Cilt 19,Sayı 37,Konya 2020)
Tarihçi Ercan Arslan Araştırması

III.Selim Döneminde Nizam-ı Cedit ordusunun kurulmasından sonra Seydişehir’deki 200 neferlik yeniçeri ortası buraya bağlandı. Nizam-ı Cedid sisteminin Anadolu’da yaygınlaştırılması bağlamında inşa edilen askerî binalardan biri de Seydişehir kışlasıdır. 24 Temmuz 1803 (4 Rebiyülahir 1218) tarihli bir kayıtta Mühendis Ahmed ve Mustafa tarafından,  Seydişehir’de bir tüfenkçi kışlasının inşa edileceği bilgisi yer almaktadır. 7 Eylül 1803 (20 Cemaziyelevvel 1218) tarihli bir başka yazıda, Karaman Beylerbeyisi Abdurrahman Paşa marifetiyle Üsküdar Ocağı için Beyşehir sancağından yazılan piyade neferlerinin mahallinde talim yapabilmeleri için Seydişehir’de bir kışla inşasına başlandığı belirtilmişti. Anlaşılan o ki bu kışlanın yapımı 1804 yılında tamamlanmıştı.

Bugüne kadar Seydişehir Kışlasına dair yapılan araştırmalarda III.Selim Devrinde yaptırılan kışla kitabesine ulaşılamadığı, ancak Hicri 1250 tarihli sonradan yaptırılan başka bir kışla kitabesinin bugün Muallimhane Camiinin kıble duvarında muhafaza edildiği bilgisi genel kabul görmüştü. Biz de bu kanaatte idik. Bu kitabe metni şöyledir:

“ Bu şehre kışla bünyâd eyledi tâ kim derûnunda

Ne kâbil söyleşe anlarla ceyş-i düşmen-i bed-hâh

Cihâda böyle ṣarf-ı himmet itdikce dilîrâne

Ne bâlâ kışla kim meşk-ı cihâda oldı cevlân-gâh”  1250

 

Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden A.Tevfik Bildik Bey’in dikkati sayesinde Seydişehir Tarihi’ne önemli bir katkı sunulmuştur. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bizim “Salnamelerde Seydişehir” adlı uzunca yazımızı inceleyen Tevfik Bey, yazıda geçen kitabenin dörtlüğüne odaklanarak burada bir uyumsuzluk olduğu hissine kapılmıştır. Devamla bunun bir bütünün parçası olabileceği düşüncesiyle araştırmaya başlamıştır. İhya Efendi Divanı’nı incelediğinde şiirin tamamına “Tarih-i Kışla Der Seydişehri” başlığı altında ulaşmıştır. Ayrıca kitabenin tarih kısmındaki rakamlar arasındaki orantısızlıktan şüphelenerek araştırıcıların 1250 diye okuduğu tarihin aslında 1219 olduğunu, ikiden sonraki birin kırıldığını, dokuzun bacağının kırıldığını, sonda bizim sıfır diye okuduğumuz noktanın mermer malzemeden kaynaklı bir delik olduğunu  ve tarihle ilgisinin bulunmadığını, dolayısıyla tarihin 1219 olduğunu tespit etmiştir. Kitabenin  son mısraında geçen; “Ne (55) bâlâ (34) kışla (435) kim (70) meşk (440) cihade (18) oldı (51) cevlangah (116)”  kelimelerinin ebced hesabıyla harf değerleri toplamının da Hicri 1219 ‘a tekabül ettiği anlaşılmaktadır. İhya Divanın da geçen “Tarih-i Kışla Der Seydişehri” şiirinin tamamı şöyledir:

Târîh-i Kışla Der-Seydîşehri

Hıdîvv-i ḥükm-rân-ı ḥeft kişver şâh-ı efser/ Selîm Hân-ı kerem-ver zîver-i taẖt-ı hilâfetgâh

İdüb tertîb esbâb-ı gazâya himmet-i vâlâ/ Pür oldı  evsâf-ı Şeh-i ẕî-şân ile efvâh

Bu şehre kışla bünyâd eyledi tâ kim derûnunda/ Cüyûş-ı müslimîn i‛mâl-i harb u darb ide her gâh

Ṣalar ihlâke ẖaṣmı her biri şîrâne ol ceyşîn/ Adüvv-i dünbâle-cünbân karîb oldukca çün rûbâh

Dehân-ı her tüfenge harbeler gûyâ zebân olmuş/ Ne kâbil söyleşe anlarla ceyş-i düşmen-i bed-hâh

Pür olmuş nev nihâlân ẓaferle ḳışlanın ṣaḥnı/ Tüfeng üzre degil merkûz olanlar ḥarbe-i cângâh

Cihâda böyle ṣarf-ı himmet itdikce dilîrâne/ Şeh-i ẕî-şâne olsun taht-ı Osmânı nîşîmengâh

Felekde söyledim İhyâ iki târîh-i garrâ kim/ Sezâdır olmaga her vechle nakş-ı cebîn-i mâh

Bu nev dergâhı Seydîşehrine Sultân Selîm yapdı/ Ne bâlâ kışla kim meşk-ı cihâda oldı cevlân-gâh

1219/1804

Şerif Yayha İhya Efendi Galata’daki Arap Camii İmamı Mehmed Efendi’nin oğludur. Doğum Tarihi 1742/43 tür. “İhya Divanı” adlı eseri meşhurdur. Süleymâniye Medresesinde müderrislik görevindeyken H.1228/1812 tarihinde vefat etmiştir. Mezarı Kasımpaşa’da Çörüklük Kabristanı’nda bulunmaktadır. Muallimhane Camii duvarındaki kitabenin III.Selim Devrinde yaptırılan kışlanın kitabesi olduğu konusundaki katkılarından dolayı değerli öğretim üyesi Abdullah Tevfik Bildik Bey’e teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.(A.Tevfik Bildik ile  yapılan 25 Ekim 2021 tarihli görüşme, Mehmet Halil Erzen, İhyâ Dîvânı ve Tahlîli (İnceleme- Tahlîl-Tenkitli Metin),Doktora Tezi, Van 2012, Ayşe Değerli , Seydişehir (Fizikî Ve Sosyoekonomik Yapı) 1305-1920, Konya 2013, Mehmet Önder, Seydişehir Tarihi, Konya 1986, Ercan Arslan, “Konya Salnamelerinde Seydişehir 1868-1914”, Merhaba Akademik Sayfalar,Özel Sayı, Cilt 19,Sayı 37,Konya 2020)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.