Acı Veren Bir Anı ve Büyük Orman Yangını

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.08.2021 - 12:07, Güncelleme: 07.08.2021 - 12:07
 

Acı Veren Bir Anı ve Büyük Orman Yangını

ALİ SAYLAM KÖŞE YAZISI

  20 yıl önceydi… Şahit olduğum Seydişehir’in en büyük orman yangınının çıktığı gün; Ağaç Tepesinde maalesef piknik yapıyorduk. Kuleye yakın bir yerde bulunan çeşmenin yanında vardiyadan çıktığım için uzanmıştım. Bulunduğumuz yerden 100-150 metre uzaklıkta yangın çıktı. Bizde hemen kovalara suları doldurduk, müdahale etmek istedik. Kule görevlisi kazma küreleri getirdi. Orada bulunan kalabalık hep beraber müdahalede bulunduk ama ne mümkün. Biranda yangın etrafa yayıldı. Önlemek mümkün değildi. Yayılmasının sebebi de şimdi Manavgat yangınında da sık sık dile getirilen kozalaklardı. Allah’ım ne cehennem bir gündü o gün… Kozalaklar bir füze gibi bulundukları yerden 50 metre uzaklığa fırlıyor ve düştüğü yeri yakmaya başlıyordu. O yangının soruşturmasına sonradan bizde müdahil olduk ve beraat ettik. Bilirkişinin raporunda yangının çıkış sebebinin zayıf bir ihtimalle sigara izmariti diğer bir sebep ise araştırmalar neticesinde etrafa atılan içki şişelerinin mercek görevi yapmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. O günü hatırladık sıra canım yanar. Manavgat yangınında ise şu günlerde canımızı yakan, hepimizi üzen yangının yoğun olduğu yerlere Ormana, Ürünlü ’ye ve Akseki bölgesine fırsat buldukça gezmeye giderim. Ürünlü bölgesinin orada yaşayan değerli Hocam Doğan Özcivan’ın dediğine göre Dünyanın en temiz havasına sahip olduğunu söylemişti. Ne güzel yerler oralar…  Ne muhteşem bir ormanlık… Orada bulunan Altın Beşik Mağarasına gittiğimizde o noktadan seyretmeye doyamazdım o muhteşem Ormana ve Ürünlü ’nün doğasını… Bulunduğumuz noktada kilometrelerce altta bir dere, derenin kaybolduğu yerde ise Oymapınar Barajının girişi. Seydişehir’de buraları anlatırken Karadeniz’e beş basar derdim buraları anlatırken. Yine kadim dostum Cevizli Belediye Başkanı Niyazi Ekinci yangında yerinde gördüğü izlenimlerini anlatırken Ormana bölgesinin üst noktasından 7 köyü ormandan göremezdik. Yangından sonra bu köyleri görür olduk diyerek yangının nasıl bir tahribata yol açtığını gözler önüne serdi. Taşağıl bölgesinde yaşayan değerli büyüğüm vatansever Yusuf Akçay’da her gün arayarak evinin balkonundan yangın resimlerini paylaşarak “Yanıyoruz Ali yanıyoruz” diye feryat etti. Allah beterinden saklasın. Böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın. Seydişehirliler olarak yangına yardımda yine ön safta yer aldık. Duyarlılığımızı halk olarak gösterdik. Ama bundan sonra yapılacak en önemli şey dua etmenin yanı sıra, Seydişehir’de bulunan başta Ağaç Tepe olmak üzere güzel ormanlarımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü bu yıl çok önemli. Hem kuraklık var hem de aşırı sıcaklık… Her yer ateş topu gibi. Başta yetkililerimiz olmak üzere orman köylerimiz kendi yurtlarına sahip çıkmalı, muhtarlarımız gece gündüz demeden alanlarını gözetmeleri gerekir. Orman alanlarına hiçbir insan girmemeli. Girenleri de görenler hemen ihbar etmeli. Yukarıda başımızdan yıllar önce geçtiği gibi sigara ve cam şişe kırıklarının orman için ne kadar tehlikeli olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Yaz gününde yaylalarda kalan göçebelerimize de büyük iş düşüyor. Geçtiğimiz gün telefonla görüştüğümüz Sarıkeçililer Başkanı Pervin Hanım’ında dediği gibi gerçekten orman köylüleri ve göçebeler ormanın gönüllü koruyucuları, en azından eskiden böyleymiş. Şu aşamada yapılacak en önemli şey bence duyarlılığımızı en üst noktaya taşıyarak ormanlarımıza sahip çıkmak. Ülkemizi yakıp kavuran son günlerdeki yangınlarda eğer içinde hainleri çıkardığı yangın varsa Allah bin belalarını versin. Bir küresel oyun senaryosu ise unutmasınlar ki Allah’ında bir hesabı var Keser döner sap döner, Gün olur devran döner. Yangınların her tarafı sardığı şu hassas günlerde birbirini suçlayan açıklamalar ve bu büyük yangını adeta hafife alacak davranış ve yorumların zamanı değil. Gün başta kendi çevremiz ve ormanlarımıza sahip çıkacağımız gündür. Haydi Seydişehir ormanlarımıza sahip çıkma zamanı…  
ALİ SAYLAM KÖŞE YAZISI

 

20 yıl önceydi…

Şahit olduğum Seydişehir’in en büyük orman yangınının çıktığı gün; Ağaç Tepesinde maalesef piknik yapıyorduk.

Kuleye yakın bir yerde bulunan çeşmenin yanında vardiyadan çıktığım için uzanmıştım.

Bulunduğumuz yerden 100-150 metre uzaklıkta yangın çıktı. Bizde hemen kovalara suları doldurduk, müdahale etmek istedik.

Kule görevlisi kazma küreleri getirdi. Orada bulunan kalabalık hep beraber müdahalede bulunduk ama ne mümkün.

Biranda yangın etrafa yayıldı. Önlemek mümkün değildi.

Yayılmasının sebebi de şimdi Manavgat yangınında da sık sık dile getirilen kozalaklardı.

Allah’ım ne cehennem bir gündü o gün…

Kozalaklar bir füze gibi bulundukları yerden 50 metre uzaklığa fırlıyor ve düştüğü yeri yakmaya başlıyordu.

O yangının soruşturmasına sonradan bizde müdahil olduk ve beraat ettik.

Bilirkişinin raporunda yangının çıkış sebebinin zayıf bir ihtimalle sigara izmariti diğer bir sebep ise araştırmalar neticesinde etrafa atılan içki şişelerinin mercek görevi yapmasından kaynaklandığı ortaya çıktı.

O günü hatırladık sıra canım yanar.

Manavgat yangınında ise şu günlerde canımızı yakan, hepimizi üzen yangının yoğun olduğu yerlere Ormana, Ürünlü ’ye ve Akseki bölgesine fırsat buldukça gezmeye giderim.

Ürünlü bölgesinin orada yaşayan değerli Hocam Doğan Özcivan’ın dediğine göre Dünyanın en temiz havasına sahip olduğunu söylemişti.

Ne güzel yerler oralar…

 Ne muhteşem bir ormanlık…

Orada bulunan Altın Beşik Mağarasına gittiğimizde o noktadan seyretmeye doyamazdım o muhteşem Ormana ve Ürünlü ’nün doğasını…

Bulunduğumuz noktada kilometrelerce altta bir dere, derenin kaybolduğu yerde ise Oymapınar Barajının girişi.

Seydişehir’de buraları anlatırken Karadeniz’e beş basar derdim buraları anlatırken.

Yine kadim dostum Cevizli Belediye Başkanı Niyazi Ekinci yangında yerinde gördüğü izlenimlerini anlatırken Ormana bölgesinin üst noktasından 7 köyü ormandan göremezdik. Yangından sonra bu köyleri görür olduk diyerek yangının nasıl bir tahribata yol açtığını gözler önüne serdi.

Taşağıl bölgesinde yaşayan değerli büyüğüm vatansever Yusuf Akçay’da her gün arayarak evinin balkonundan yangın resimlerini paylaşarak “Yanıyoruz Ali yanıyoruz” diye feryat etti.

Allah beterinden saklasın.

Böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın.

Seydişehirliler olarak yangına yardımda yine ön safta yer aldık. Duyarlılığımızı halk olarak gösterdik.

Ama bundan sonra yapılacak en önemli şey dua etmenin yanı sıra, Seydişehir’de bulunan başta Ağaç Tepe olmak üzere güzel ormanlarımıza sahip çıkmalıyız.

Çünkü bu yıl çok önemli. Hem kuraklık var hem de aşırı sıcaklık… Her yer ateş topu gibi.

Başta yetkililerimiz olmak üzere orman köylerimiz kendi yurtlarına sahip çıkmalı, muhtarlarımız gece gündüz demeden alanlarını gözetmeleri gerekir.

Orman alanlarına hiçbir insan girmemeli. Girenleri de görenler hemen ihbar etmeli.

Yukarıda başımızdan yıllar önce geçtiği gibi sigara ve cam şişe kırıklarının orman için ne kadar tehlikeli olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

Yaz gününde yaylalarda kalan göçebelerimize de büyük iş düşüyor.

Geçtiğimiz gün telefonla görüştüğümüz Sarıkeçililer Başkanı Pervin Hanım’ında dediği gibi gerçekten orman köylüleri ve göçebeler ormanın gönüllü koruyucuları, en azından eskiden böyleymiş. Şu aşamada yapılacak en önemli şey bence duyarlılığımızı en üst noktaya taşıyarak ormanlarımıza sahip çıkmak.

Ülkemizi yakıp kavuran son günlerdeki yangınlarda eğer içinde hainleri çıkardığı yangın varsa Allah bin belalarını versin.

Bir küresel oyun senaryosu ise unutmasınlar ki Allah’ında bir hesabı var Keser döner sap döner, Gün olur devran döner.

Yangınların her tarafı sardığı şu hassas günlerde birbirini suçlayan açıklamalar ve bu büyük yangını adeta hafife alacak davranış ve yorumların zamanı değil.

Gün başta kendi çevremiz ve ormanlarımıza sahip çıkacağımız gündür.

Haydi Seydişehir ormanlarımıza sahip çıkma zamanı…

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.