Yıllardır yapımı devam eden Konya–Seydişehir–Antalya yolu üzerindeki Alacabel Tüneli, bölge halkı için artık bir yol çalışmasından çok, bir sabır testine dönüşmüş durumda. Oysa bu güzergâh, bilindiği üzere İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan en kısa ve en stratejik yol olma özelliğini taşıyor.

Bu yolun güzergahı 1972 yılında belirlenmiş 1982 yılında bölgenin insanı o zamanın Milletvekili Sefa Giray tarafından ihale aşamasına getirilmiş Keçecilerin bakanlığı ve Antalya Valisi Bahaaddin Güney döneminde yolun yapımı hız kazanmış yolun önemli bir kısmı rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı döneminde bizzat kendisi tarafından açılabilmişti. 
Yol faaliyete geçmeden önce Konya’dan Antalya’ya gitmek için mecburen Konya–Isparta güzergâhı kullanılıyordu. Hatta o dönemde, eğer Konya–Seydişehir–Antalya yolu açılırsa Isparta’nın zarar göreceği, dolayısıyla dönemin başbakanlardan Süleyman Demirel’in, memleketi Isparta’ya hizmet etmek adına bu yolu geciktirdiği söylentileri halk arasında yaygındı.

Bugün gelinen noktada benzer bir tabloyu Alacabel Tüneli üzerinden yaşıyoruz. 2019 yılında bitmesi gerekirken hâlâ tamamlanamamış olması, Karayolları yetkilileri ile bakanların net bir tarih verememesi, sadece “2026 yılında bitecek” şeklindeki ihtiyatlı açıklamalar, kamuoyundaki endişeyi daha da artırıyor.

Ama kamuoyunda hâlâ şu soru yankılanıyor:
Acaba Alacabel Tüneli gerçekten 2026’da bitecek mi?
Çünkü hem Konya kamuoyu hem Seydişehir halkı, yıllardır milletvekillerinin açıklamalarını, bakana verilen soru önergelerini ve bakanın son ziyaretindeki “bitiriyoruz” sözlerini yakından takip ediyor. Ancak verilen sözlerin çoğu ya ertelendi ya da yeniden düzenlendi.

Eğer bu yol 2026’da da bitmezse, tıpkı yıllar önce Süleyman Demirel’in Isparta için yolu geciktirdiği iddiaları gibi, bugün de AK Partinin etkili Milletvekillerinden Tahir Akyürek’in doğup büyüdüğü Derebucak–Beyşehir hattına hizmet etmek adına tünelin tamamlanmasını geciktirdiği iddiaları ister istemez insanların aklına gelecektir.

Bence devlet gerekli ödeneği sağlar, bakanlık düzeyinde ciddi bir takip yapılırsa bu yol çok kısa sürede bitirilebilir. Ancak aksi olur da proje yine uzarsa, “bu yolu bilinmeyen bir el engelliyor” yönündeki kanaat güçlenecek ve kamuoyu için de artık anlam kazanacaktır.

Alacabel Tüneli, sadece bir tünel değil; Konya için, Seydişehir için, İç Anadolu için ekonomi, zaman, güvenlik ve ticaret demektir. Bu kadar hayati bir projenin yıllardır sürüncemede kalması ise artık abesle iştigal bir durumdur.

Artık herkesin ortak beklentisi şudur:
Sözler boşa çıkmasın, Alacabel Tüneli bir an önce tamamlanarak Türkiye’nin hizmetine sunsun.