BAHARI BEKLEYEN KUMRULAR GİBİ…

Dört gözle herkes baharı bekliyor. Hem de baharı bekleyen kumrular gibi… Her yer tıkandı. Esnaf, çiftçi, okullar, kurumlar, fabrikalar, işletmeler gerçekten herkes sıkıldı. Kontrollü normal hayata geçmek için gün sayıyoruz ama birde içimizde karamsarlık var. Kırmızı renk devam eder mi? diye. İlçe bazında bu hafta günlük vaka sayısı 10 ile 20 arasında değişti. Buda ilçe bazında kontrollü hayata geçmiş olsaydık, rengimiz turuncu ya da sarı olacaktı. Yazıyı kaleme aldığımız şu anda Konya merkezin kurbanıyız. İlçemizde bu görünen vaka sayılarının önemli bir bölümü başta Ortakaraviran, Taraşçı Mahallesi gibi büyük dış mahalleler ve kırsal kesim ağırlıklı. Virüsün yayılma hikayesine baktığımız zaman adam dışardan gelmiş, hısım ve akrabasıyla hasbihal edeyim derken etrafındaki herkese virüsü bulaştırmış. Birde tarla işlerinde topluca uğraşırken sosyal mesafeye dikkat etmemişler. Bu nedenle Hıfzıssıhha Kurulumuz Ortakaraviran ve Taraşçı Meydanlarını 4 günlüğüne kapattılar. Tol ve Kozlu Mahallesindeki taşımalı öğrenciler vaka sayısının fazla olması nedeniyle yüz yüze eğitime geçemedi. Artık bu işin sabrı da kalmadı, şakası da bitti. Aşı süreci ve illere göre kontrollü karardan sonra bana göre tek bir eksik artık ilçe bazında kararların alınması. Yakın bir zamanda da bu düşüncemin hayata geçeceğini tahmin ediyorum. Çünkü devlette bu denetimleri sıkı tutmaya başladı. Artık iş bize kalıyor. İlçemizde kendi kendimize oto kontrol sağlayabilirsek Mayıs ayında mavi ile buluşup bahçemizde güller açtırırız. Eğer bu vurdumduymazlık bu keşmekeşlik devam ederse kırmızı, can evimizden yakmayı sürdürür… Geçen yıl yaşadığımız gibi Baharı görmeden yaz gelmeden geçer gider ömürden…