BAYRAM SABAHI NE BU NEFRET...
BAYRAM SABAHI NE BU NEFRET...
Hakkı Balcı'nın Köşe Yazısı..
Hakkı Balcı'nın Köşe Yazısı..
Hemdert olacağınız tasamız, edecek başka kelamımız kalmamış gibi, bayram sabahı kürsüden ettiğiniz muhabbet hiç hoş değildi...
Neymiş efendim “Kur’an bize yeter diyenler çıkmış sünneti, peygamberi reddediyorlarmış.”
Yahu hocam,
Allah şahittir yarım asrı geçen ömrümde bu şehirde sünneti ve peygamberimizi...’ reddeden tek bir kişiyle karşılaşmadım... Emin olun karşılaşsam daha üst seviyede tepki göstereceğim... Ama yok...
Siz kimle, ne zaman nerede konuştunuz hakikaten merak ediyorum... Şayet bu şehirde somut bir vakıa, peygamberimizi Kuran’ın dışına iten bir densiz varsa söyleyin bilelim... Kulaktan dolma dedikodularsa sizi konuşturan bu daha da vahim...
Allah aşkına, Kuran okuyan insanın Allah’ın elçisini sünnetini reddi mümkün mü? İşaret ettiğiniz insan ya da insanlar varsa gidin konuşun ikna edin bir yanlış algıları varsa...
Yoksa; Bayram sabahı müslümanın müslümana nefret dili ile yaklaşarak kürsüden güya ıslah edilmeye çalışılması muteber bir üslup mudur...
Bu üslubu yaratanını reddeden bir insana bile kullanmak kişiyi ötekileştirmekten daha da uzaklaştırmaktadır başka işe yarar mı?
Fatih Sultan Mehmet, fermanında, “İnsanlara Allah’ın soracağı soruları sormayın...Kulun kula soracağı soruları sorun... Aç mısın, susuz musun, geçinebiliyor musun, evin var mı, hasta mısın, evinde hasta var mı?” gibi sorular sorulmasını emrederken biz neyin derdindeyiz?
Hakikaten yazık oluyor Müslümanlara... Hristiyanların yüzyıl savaşlarını ve Kıyamet kilisesisinin anahtarını aralarındaki mezhep kavgasından dolayı bir Müslüman aileye vermek zorunda kaldıklarını mutlaka biliyorsunuz...
Hiç mi ders almıyoruz... İnanın bizde ki merhamet ecnebi ülkelerde yok...
Emperyalistlerden asla merhamette beklemeyelim... Sıradan bir kapı bile olsa kaptırdığımız anahtarı geriye almamız asla mümkün değildir...
Neyi paylaşamıyoruz? Düşmanca yaklaşan hangi kişi hangi değeri hangi kişi de müessese edebilmiştir? Camiden insan kovduğunuzun farkında mısınız?
Soruyorum;
15 Temmuz öncesi o hain fetö devletin tüm kademelerine hakim ve siyasi iradeye hükmederken vaaz edip eleştirme cesareti bulabildiniz mi?
Şimdilerde o boşluğu doldurduğu iddia edilenlere kürsüden iki çift laf etme cesaretiniz var mı?
Kabir azabından koruyacak kefen satanlara, cennete bilet kesenlere aynı sözleri sarf edebilir misiniz? Var mı böyle bir cesaretiniz?
Kolay değil tabi, ama kolayı var... vur kuran okuyana... Nasıl olsa örgütsüzler... Ver mehteri kürsüden...
Hasılı;
Bayram sabahı insan, ahlak, adalet, hak, hukuk, pedofili, gasp, samimiyet, tecavüz, uyuşturucu her şey sütliman memlekette...
Kardeşlik müessesesini üstüne basa basa söylemek... Yaşamın içinden kesitler vererek sevgi ekmek... Kalpleri yumuşatmak varken; Geriye bir tek Kuran okuyanlar mı kaldı...
Bütün bu ahlaki dejenerasyonun devletimize milletimize kasteden hainlerin üretim fabrikası onlar mı?
Yoksa Yüzlerce cemaat tarikat doğuyorsa bunun sebebi Resmî din kurumunun tebliğ görevini tam ifa edememesinden kaynaklı olamaz mı?
Biliyorum şu an kafanızdan “ulan buda mı mealci” diyeceksiniz amma yormayın kendinizi zira beyhude...
Müfteri durumuna düşersiniz...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.