Seydişehir’in Yolları…

Seydişehir gerçekten doğal güzelliği ile sadece Konya’nın değil Türkiye’nin en güzel ilçelerinden birisi. Bunu İzmir’den kısa süre önce gelip burada yaşamaya başlamış birisi olarak söylüyorum. Tabi her güzelde olduğu gibi bu güzelin de bazı kusurları var ve bu kusurlar ölümcül sonuçlara neden olabilecek cinsten.. * 2 yıldır Seydişehir’de yaşıyorum, araç kullanıyorum ve bu süreçte ki bazı gözlemlerimi aktaracağım. İlk başta kavşakta yaşanan trafik akışını baya garipsemiştim. Kavşakta olana yol vermek yerine kavşakta bulunan araç bekleyip yol veriyor. Bu uygulama nasıl başladı ve Seydişehir’in trafik kültürüne nasıl yerleşti hiç bilmiyorum ama bu uygulamanın trafiği sıkıştırdığını kimsenin fark etmiyor ve biz ne yapıyoruz demeyişine epey şaşırıyorum. * Seydişehir’in yollarında ikinci olarak ilgimi çeken ise araçlar neredeyse caddenin ortasına park ediliyor. Araç yolu otopark haline gelmiş desek çok da abartmış olmayız. Yollarda yılan gibi kıvrıla kıvrıla gidiyoruz. Engelli maraton gibi.. Seydişehir Belediyesi yeni otopark planlarını açıklamıştı, umarım bu duruma çare olur.  * İlk geldiğimde bunların hepsini garipsesem de zamanla bunları bende yapmaya başladım. Kavşakta bekleyene yol veremezdim arkadan gelen durmayacağımı düşündüğü için bana çarpabilirdi, mecburen kavşaktakine sen bekle dedim. Yolun neredeyse ortasına park etmek zorunda kaldım çünkü araç park edecek ne bir yer ne de otopark vardı. Sonuç olarak trafik kurallarına sadık kalmaya çalışsan da mevcut koşullar altında çaresiz kalıyorsun. * Üçüncü dikkatimi çeken ise bazı yollarda çok fazla çukur ve bozulmalar var. Bazı sokaklara girince takır tukur bata çıka gidiyoruz. Seydişehir’e hiç yakışmayan bir görüntü.. * Yayalara yol verme konusuna gelince; Tüm Türkiye’de bu oturtulmaya çalışılıyor. Gözlemlerim ise şöyle yaya geçitlerinin olduğu yerlerde araçlar yol vermiyor, çünkü hemen arkasında ki araç genelde kornaya basıyor. Bu kurala uymaya çalışan şoförler de böyle böyle vazgeçiyor. Bazı yayalarda yaya geçidi dışında da yol hakkı benim diyerek aracın önüne atlama ya da aracın gelip gelmediğini kontrol etmeme durumu gözlemliyorum. Hayat bu kadar ucuz olmamalı..  * Geleyim bu yazıyı asıl kaleme alma sebebime; konu kavşaklar… Son zamanlarda şehir içinde yaşanan kazaların hemen hepsi kavşaklarda yaşanıyor. Araç kullanan birisi olarak bunu çok normal görüyorum. Çünkü kavşaklar berbat durumda.. Kavşağa giriyorsun çiçekten, uzun otlardan anayoldan araç gelip gelmediğini göremiyorsun. Görebilmek için burnunu çıkartmaya çalışıyorsun bu da kazaya davetiye demek. Acilen kavşaklarda görüşü engelleyen tüm unsurlara el atılması gerekiyor. Kent güzelliği önemli ama can güvenliği elzemdir. * Bu konulardan sonra engelli yolu, bisiklet yolu gibi konulara girmiyorum bile.. En temel trafik kurallarında ve yol düzenlemelerinde sınıfta kalmışken bu beklentiler biraz ütopik kalıyor. Maalesef sadece yollar değil trafik kültürümüz de çok kötü durumda. Bu şekilde devam edersek en güzel yollara da sahip olsak nafile..