KÖPEK MESELESİ!

Son günlerin revaçta gündemi yaralı köpek ve başına gelenler... Maalesef olay Belediye görevlisinin, araba çarpması sonucu ağır yaralanan köpeği yol kenarından aldıktan sonra Veterinere götürmesi gerekirken ‘Nasıl olsa kurtulmaz’ düşüncesi ile yaralı halde bir araziye bırakmasıydı. Bu olumsuz durumu bütün Türkiye televizyonlardan izledi. Oysa genel bir sorun olan başıboş hayvanlar ile ilgili Seydişehir büyük bir mesafe kat etmişti. Aslında bu çalışmaların içinde basın mensubu olarak bizde varız. Çünkü başıboş hayvanlarla ilgili olarak haber yapılması için hem hayvan severler hem de tepki gösterenler gece gündüz arıyorlardı. Bu insani bir durumdu ve duyarlılık konusunda bende sorunu gündeme getirmekle kalmayıp bir katkımız olur mu diye sorunun halli yönünde çaba harcamaya gayret gösteriyordum. Başta Konya Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, kurulmasında Belediye’nin de yardımcı olduğu Seydişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ayla Sayar, kendini sokak hayvanlarına adamış Gülsen Karakoca hanımefendilerle sık sık görüştük. Görüşmelerin sonundaki konuları da Seydişehir Belediyesine aktarıp başıboş köpekler ile olan sıkıntıların çözülmesi için gayret gösteriyorduk. Böylece başıboş köpeklerle mücadelede aslında Seydişehir iyi bir yere de gelmişti. Hayvan hakları yasasında sokak hayvanlarıyla mücadelede , İlçe Tarım ve Milli Parklara büyük görevler düşmesine rağmen bu işin yükünü sadece Belediyemiz üstlenmesi ile birlikte bu son yaralı köpek hadisesinde de ister istemez fatura maalesef Seydişehir Belediyesine çıkarıldı. Olanda 29 Ekimde Belediyeden görevli olarak yaralı köpeği kurtarmaya giden personele oldu. Bu olayın tasvip edilecek bir yanı yok. Görevli yanlış bir iş yapmış, ama işinden olmasına da insanın gönlü razı olmuyor. Bu konuda Konya Hayvan severler Derneği Başkanı Ümit Sürmeli hanımefendide benimle aynı düşünüyor. Kendisi ile bu konuyu konuştuğumuzda: “Biz dernek olarak devamlı söylüyoruz bu işlere duyarlı insanları görevlendirin diye. Sayın Belediye Başkanımız Mehmet Tutal’a da konuyla ilgili şunları söyledim: ‘Bu adamın ailesi var. Onların ne kabahati var? Onun için bu insanı işten çıkarmak yerine yapabileceği başka bir işe verin, öyle cezalandırın’  dedim” Bende aynı düşünüyorum. Bu olay inşallah başta belediye olmak üzere kulaklara küpe olur. Bu yazıyı kaleme almamın diğer bir sebebi ise; konuyla ilgili basına sataşılması…   Adam hem ihbar etmiş hem kameraya çekmiş hem de sosyal medyada paylaşarak herkese duyurmasına rağmen tutup da basın bu konuda niye susuyor diyerek bize gönderme yapmış. Ben olsaydım o arkadaşın yerinde, önce bir resim alır sonra o köpeği kurtarmaya çalışan belediye görevlisine yardım ederdim. Köpeği araziye atarken müdahale eder en üst makama kadar ilgililere şikâyet ederdim. Sonuç alamazsak öyle sosyal medyada paylaşırdım. Ya da bir basın mensubu arkadaşı çağırıp olay anında hemen haber yapmasını isterdim. Lütfen böyle durumlarda amacımız üzüm yemek olsun, bağcıyı dövmek değil. Biz basın mensupları yıllardır şehrimizin her türlü meselesine basın yolu ile hizmet ederken atılan manşet ve yapılan yorumları hak etmediğimizi düşünüyorum.