Gelecek Bizim Elimizde

Pandemi krizini fırsata çevirecek birçok kalkınma imkânı yakalayan ilçemizde, ekonomik anlamda önümüzdeki aylarda bir bahar yaşanacak gibi. Önceki köşe yazılarımda tarımla ilgili gelişmeler, organize sanayisine doğal gaz kazandırılması, Seydişehir’in sanayi teşvik kapsamına alınması için görünen ışıklar ve Hükümetinde ‘Üretimsiz olmuyor üretime desteği artıracağız’ demesi ilçemizin kalkınması için önemli gelişmeler olarak görüyorum. Bütün bu güzel gelişmelere yoğunluk verilebilmesi için koronavirüsü en azından makul seviyeye indirip kontrol edebilir duruma gelmemiz lazım. Bunun için ilçemizde hızlı yayılan koronavirüsü, 2-3 hafta içerisinde en azından günlük vaka sayısını 10’lara çekmemiz gerekir. Zira geçen hafta alınan koronavirüs tedbir kararlarından sonra vakalarda kısmi bir azalma görünse de maalesef ilçemizde günlük vaka sayıları hala 50 civarında. Bana göre bu sayı çok yüksek! Sayıyı düşürmek için yasakların içerisinde denetlemesi çok zor olan yasaklar öne çıkıyor. Bunlarda koronavirüsün çoğalmasına en büyük neden olan taziye, ev ziyaretleri ve cenaze törenleri. Ama bu yasaklara uymayı açıkçası biraz gönüllü yapmamız lazım. Şöyle ki cenazelerde 35 kişiden fazla katılım olmayacak deniyor. Bunun denetlemesi çok zor. Ev ziyaretleri de öyle. Bu hususta bir kez daha vatandaşlarımızı uyarıyoruz. En azından 1 ay dişimizi sıkarak ev ziyaretlerini ve taziyeleri bırakmalıyız. Bugünler de hasta sayısı yoğun, hastane yoğun, sağlık çalışanları yorgun. Bu tedbirler başta kendimiz için çok önemli. Eğer bu süreçte hastalanırsak rezillik paçadan akar. Seydişehir’de en kritik dönem olan şu an ki pandemi sürecini hep beraber iyi yönetebilirsek 2-3 ay sonra rahatlama dönemine geçebiliriz. Bu arada tabi boş durmadan ilçenin kalkınması için gerekli planlar, takipler yapılır ve pandemi sürecinde rahatlama olursa her yönüyle önümüzü görebiliriz. Bu güzel hayalin gerçek olması bize bağlı…