İKİ KOCA ÇINAR

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.10.2013 - 06:07, Güncelleme: 28.10.2013 - 06:07
 

İKİ KOCA ÇINAR

80?lik çınar Mehmet Ali Karakılınç usta ile yaptığımız Çınaraltı muhabbeti bizleri yıllar öncesine götürdü. İki çınarı bir arada bulunca da soruverdik; Bu çınar ağacı ne zaman dikilmişti? Bir taşla iki kuş vurduk. Meğer çınar ağacı dönemin belediye başkanı Nevzat Akbaş ve belediye personeli olan Mehmet Ali Karakılınç ile beraber dikmişler.

80’lik çınar Mehmet Ali Karakılınç usta ile yaptığımız  Çınaraltı muhabbeti bizleri yıllar öncesine götürdü.  İki çınarı bir arada bulunca da soruverdik; Bu çınar ağacı  ne zaman dikilmişti? Bir taşla iki kuş vurduk. Meğer çınar ağacı dönemin belediye başkanı Nevzat  Akbaş ve belediye personeli olan Mehmet Ali Karakılınç ile beraber dikmişler. Akseki Gödene’sin den Seydişehir’e gelişi, yaptığı birçok işteki ustalık maharetleri, şimdiki gençlere tavsiyelerini bizlere anlatan seksen yaşındaki Mehmet Ali Karakılınç usta ile hoş bir çınaraltı sohbeti oluştu. “Abisi Seydişehir’in tanınmış öğretmenlerinden Ramazan Karakılınç, ilçemizde görev yaptığından Akseki’nin o yıllarda Gödene şimdiki Menteşbey Köyü’nde yaşayan Mehmet Ali usta askerliğini yaptıktan sonra 1956 yıllarında Seydişehir’e gelmiş. Bu esnada Seydişehir Cezaevinde açılan gardiyanlık imtihanını kazanmış. Bu imtihana 28 kişi girdiklerini ve bu 28 kişi arasında tek ilkokul mezunu kendi olduğu için bu imtihanı kazandığını anlatan Mehmet Ali Usta; daha sonra sanatkâr olduğu için belediyede su tesisatçısı olarak çalışmış. 1971-1982 yılları arasında yine eti bankta tesisat ustası olarak görev yapmış, 1982 yılından sonra da dükkan açan, o yıllarda tüfek tamir ustası denilince akla gelen ve tesisat işine de devam eden Mehmet Ali Usta 1994 yılına kadar bu işi devam ettirtip daha sonrada oğluna bırakmış. Kendileri beraber o yıllarda Akseki ve civarından çoğunluğu sanatkâr birçok kişinin Seydişehir’e yerleştiğini o yıllarda gelenlerin bir çoğunu kimi eskici kimi duvar ustacı kiminin de kendisi gibi tesisat ustası olduğunu söyleyen Mehmet Ali Usta “Biz hevesle çalışırdık. Para kazanmak için değil, nam kazanmak için çalışırdık. Ben tüfek tamir ustalığı yaparken Huğlu’nun ismi bile yoktu.” diyerek biraz da duygulu bir şekilde “Bizim yaşımızda ilerledi. Zaten makineleşince tüfek ustalığı da bitti” diyerek eskiye özlemlerini bu noktada dile getiriyordu. Üç evlilik yaptım ikisi Seydişehir’indendi. Yedi çocuk babasıyım. Artık Seydişehirli oldu. Yaşımızda ilerledi diyen Mehmet Ali Karakılınç ustaya hiçte 80 yaşında gibi durmuyorsunuz daha dinç görünüyorsunuz dediğimizde espirili bir şekilde “Mağmanda’nın söğütleri gibiyiz. İçimiz kovanlaştı. “Derken emsallerim içinde iyiyim, bu dinç kalmama hem çalışmam hem de dağ avını yapmaya borçluyum diyerek bizlere katılıyordu. Kendisine göre hayat üniversitesini bitirmiş ustalığı ile Seydişehir’de ün salmış ve birçok işi yapmış Mehmet Ali usta gençlerinde kulaklarına küpe olacak iki tavsiyede bulundu. “Bir; dürüst olsunlar ikincisi ise de sözlerinin arkasında dursunlar. Bu iki güzel hasleti kendilerine düstur edinirlerse ister amele olsun ister usta olsunlar aç kalmazlar. Her zaman iş bulurlar.” Diyerek gençlere de başarılı olmanın mihenk taşlarını veriyordu. 
80?lik çınar Mehmet Ali Karakılınç usta ile yaptığımız Çınaraltı muhabbeti bizleri yıllar öncesine götürdü. İki çınarı bir arada bulunca da soruverdik; Bu çınar ağacı ne zaman dikilmişti? Bir taşla iki kuş vurduk. Meğer çınar ağacı dönemin belediye başkanı Nevzat Akbaş ve belediye personeli olan Mehmet Ali Karakılınç ile beraber dikmişler.

80’lik çınar Mehmet Ali Karakılınç usta ile yaptığımız  Çınaraltı muhabbeti bizleri yıllar öncesine götürdü.  İki çınarı bir arada bulunca da soruverdik; Bu çınar ağacı  ne zaman dikilmişti? Bir taşla iki kuş vurduk. Meğer çınar ağacı dönemin belediye başkanı Nevzat  Akbaş ve belediye personeli olan Mehmet Ali Karakılınç ile beraber dikmişler.

Akseki Gödene’sin den Seydişehir’e gelişi, yaptığı birçok işteki ustalık maharetleri, şimdiki gençlere tavsiyelerini bizlere anlatan seksen yaşındaki Mehmet Ali Karakılınç usta ile hoş bir çınaraltı sohbeti oluştu.

“Abisi Seydişehir’in tanınmış öğretmenlerinden Ramazan Karakılınç, ilçemizde görev yaptığından Akseki’nin o yıllarda Gödene şimdiki Menteşbey Köyü’nde yaşayan Mehmet Ali usta askerliğini yaptıktan sonra 1956 yıllarında Seydişehir’e gelmiş.

Bu esnada Seydişehir Cezaevinde açılan gardiyanlık imtihanını kazanmış. Bu imtihana 28 kişi girdiklerini ve bu 28 kişi arasında tek ilkokul mezunu kendi olduğu için bu imtihanı kazandığını anlatan Mehmet Ali Usta; daha sonra sanatkâr olduğu için belediyede su tesisatçısı olarak çalışmış. 1971-1982 yılları arasında yine eti bankta tesisat ustası olarak görev yapmış, 1982 yılından sonra da dükkan açan, o yıllarda tüfek tamir ustası denilince akla gelen ve tesisat işine de devam eden Mehmet Ali Usta 1994 yılına kadar bu işi devam ettirtip daha sonrada oğluna bırakmış.

Kendileri beraber o yıllarda Akseki ve civarından çoğunluğu sanatkâr birçok kişinin Seydişehir’e yerleştiğini o yıllarda gelenlerin bir çoğunu kimi eskici kimi duvar ustacı kiminin de kendisi gibi tesisat ustası olduğunu söyleyen Mehmet Ali Usta “Biz hevesle çalışırdık. Para kazanmak için değil, nam kazanmak için çalışırdık. Ben tüfek tamir ustalığı yaparken Huğlu’nun ismi bile yoktu.” diyerek biraz da duygulu bir şekilde “Bizim yaşımızda ilerledi. Zaten makineleşince tüfek ustalığı da bitti” diyerek eskiye özlemlerini bu noktada dile getiriyordu.

Üç evlilik yaptım ikisi Seydişehir’indendi. Yedi çocuk babasıyım. Artık Seydişehirli oldu.

Yaşımızda ilerledi diyen Mehmet Ali Karakılınç ustaya hiçte 80 yaşında gibi durmuyorsunuz daha dinç görünüyorsunuz dediğimizde espirili bir şekilde “Mağmanda’nın söğütleri gibiyiz. İçimiz kovanlaştı. “Derken emsallerim içinde iyiyim, bu dinç kalmama hem çalışmam hem de dağ avını yapmaya borçluyum diyerek bizlere katılıyordu.

Kendisine göre hayat üniversitesini bitirmiş ustalığı ile Seydişehir’de ün salmış ve birçok işi yapmış Mehmet Ali usta gençlerinde kulaklarına küpe olacak iki tavsiyede bulundu. “Bir; dürüst olsunlar ikincisi ise de sözlerinin arkasında dursunlar. Bu iki güzel hasleti kendilerine düstur edinirlerse ister amele olsun ister usta olsunlar aç kalmazlar. Her zaman iş bulurlar.” Diyerek gençlere de başarılı olmanın mihenk taşlarını veriyordu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.