ELİN GOCAYANI GOÇ OLUR, BİZİM GOCAYAN PUÇ OLUR…

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.01.2018 - 06:56, Güncelleme: 25.01.2018 - 06:56
 

ELİN GOCAYANI GOÇ OLUR, BİZİM GOCAYAN PUÇ OLUR…

Hakkı Balcı Köşe Yazısı...

İnsanın gerçek büyüklüğü benlik duygusunu yenmekle, enaniyetinden sıyrılmakla mümkün iken; mevki, mal, mülk, şan, şöhret sarhoşu insan sayısı her geçen gün artıyor… Toplumun bütün kesimlerinde görmek mümkün ama bu tipler, itiraf etmeliyim ki bir kesimde daha çok artıyor… Hiç ummadıklarımda… “Olmaz” dediklerimde hem de… İnsanın fıtratı gereği hem fakir hem de nihayetsiz aciz bir yaratık olduğunu en çok bilenlerde… Bunun dersini verenlerde… Talkını ele verip salkımı kendi yutanlarda… Asli unsurların teveccühleri ile elde ettikleri makamlarını, şan ve şöhretlerini bir süre sonra kerameti kendinden menkul görenlerde… Nefsini arzın merkezi yerine koyan, daha düne kadar saygı duyduğum, sevgi beslediklerimde… Sahteliklerinimanevi kavramların arkasında gizlemiş, aklı inkıtaya maruz, fikri manipülasyonlara gebe, kalbi nefsi arzularına mahkûm sayısal değerlerin büyüttüğü güya saygıdeğerlerde… Göpcüğüne topladığı, üç beş fasıktan aldıklarından beslenen sabık bercestelerde hem de… Aldandıklarımda… Kuran’i bir kavram olduğunu bile bile “ol” deyince oluvereceğini zanneden, “Ben yaptım, ben ettim…, Ben omazsam olmaz…” kibirliliği ile İlâhi kudreti unutan ilmiyle dalalete düşmüş elimineler de… Okuyucularım soracaklar yine biliyorum; Abi kime dedin bunları? Kim sinirlendirdi seni? Kim bu enaniyet sahipleri, kim bu kibirliler? El cevap; Sebil… Sürüsüne bereket… Vefasız mı yok, makamını, şöhretini, malını, mülkünü, sazını, sözünü, nefsini ilahlaştırmış “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür…” deyip geçiştiremeyeceğimiz sahteliklerinin esiri nankörler mi yok? Seydişehir tabiri ile “Sıtgım sıyrıldı…” bu ilahçıklardan… Elde ettikleri dünyevi başarıları, makamı, titri, sahip oldukları niteliklerin hepsinin Allah’ın inayeti ile gerçekleştiğini unutan bu zat-ı muhteremlerden tevazu beklemenin aptallığı benimkisi belki de… Nerden düşürdüm aklıma bilmem… Daklaşmasam olmaz yollarda yoğurt dilenesice bu ilangırkanlara… Mekişine mekişine kakası geliyor insanın bu gasalak, hökala zopa yasirlerine… Hülasası; Seydişehir folklörüile mukabeleye devam edeyin bu bercestelere…  “Elin gocayanı goç olur bizim gocayan puç olur…” “Keserin yittiğine bakmam da, dik sürtenin eline geçmese…” GÜNÜN SÖZZÜ YAZININ ÖZÜ “Kimi dostlar köşe yazılarıma atfen; ‘Dilin çok sivri…’ diyorlar… Benim dilim çok sivri değil… Bazılarının karakteri çok eğri…"
Hakkı Balcı Köşe Yazısı...

İnsanın gerçek büyüklüğü benlik duygusunu yenmekle, enaniyetinden sıyrılmakla mümkün iken; mevki, mal, mülk, şan, şöhret sarhoşu insan sayısı her geçen gün artıyor…

Toplumun bütün kesimlerinde görmek mümkün ama bu tipler, itiraf etmeliyim ki bir kesimde daha çok artıyor…

Hiç ummadıklarımda…

“Olmaz” dediklerimde hem de…

İnsanın fıtratı gereği hem fakir hem de nihayetsiz aciz bir yaratık olduğunu en çok bilenlerde…

Bunun dersini verenlerde…

Talkını ele verip salkımı kendi yutanlarda…

Asli unsurların teveccühleri ile elde ettikleri makamlarını, şan ve şöhretlerini bir süre sonra kerameti kendinden menkul görenlerde…

Nefsini arzın merkezi yerine koyan, daha düne kadar saygı duyduğum, sevgi beslediklerimde…

Sahteliklerinimanevi kavramların arkasında gizlemiş, aklı inkıtaya maruz, fikri manipülasyonlara gebe, kalbi nefsi arzularına mahkûm sayısal değerlerin büyüttüğü güya saygıdeğerlerde…

Göpcüğüne topladığı, üç beş fasıktan aldıklarından beslenen sabık bercestelerde hem de…

Aldandıklarımda…

Kuran’i bir kavram olduğunu bile bile “ol” deyince oluvereceğini zanneden, “Ben yaptım, ben ettim…, Ben omazsam olmaz…” kibirliliği ile İlâhi kudreti unutan ilmiyle dalalete düşmüş elimineler de…

Okuyucularım soracaklar yine biliyorum;

Abi kime dedin bunları?

Kim sinirlendirdi seni?

Kim bu enaniyet sahipleri, kim bu kibirliler?

El cevap; Sebil… Sürüsüne bereket…

Vefasız mı yok, makamını, şöhretini, malını, mülkünü, sazını, sözünü, nefsini ilahlaştırmış “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür…” deyip geçiştiremeyeceğimiz sahteliklerinin esiri nankörler mi yok?

Seydişehir tabiri ile “Sıtgım sıyrıldı…” bu ilahçıklardan…

Elde ettikleri dünyevi başarıları, makamı, titri, sahip oldukları niteliklerin hepsinin Allah’ın inayeti ile gerçekleştiğini unutan bu zat-ı muhteremlerden tevazu beklemenin aptallığı benimkisi belki de…

Nerden düşürdüm aklıma bilmem…

Daklaşmasam olmaz yollarda yoğurt dilenesice bu ilangırkanlara…

Mekişine mekişine kakası geliyor insanın bu gasalak, hökala zopa yasirlerine…

Hülasası;

Seydişehir folklörüile mukabeleye devam edeyin bu bercestelere…

 “Elin gocayanı goç olur bizim gocayan puç olur…”

“Keserin yittiğine bakmam da, dik sürtenin eline geçmese…”

GÜNÜN SÖZZÜ YAZININ ÖZÜ

“Kimi dostlar köşe yazılarıma atfen; ‘Dilin çok sivri…’ diyorlar… Benim dilim çok sivri değil… Bazılarının karakteri çok eğri…"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.