SEÇİME RAMAK KALA YEREL SEÇİM ANKETİ VE BİRKAÇ ÖNERİ

Sokakta karşılaştığımız birçok kişi Seydişehir'de anket yaptınız mı, yapın tavsiyesinde bulunuyorlar... Düz mantık ile bakarsak heyecan verici...  Fakat, anketlerin bana göre bilimsel bir altyapısı yok... Yerelde ise hiç olmaz... Dolayısı ile seçimlerde ankete çok sıcak bakamıyorum....  Hele bu yerel olunca; gönlümüzden geçirdiğimiz adayı bonus gibi kabartmamız söz konusu olabilir... Bir haksızlığın müsebbibi olabiliriz...  Gerçekçi bir bakış açısı ile anketten istemediğiniz bir aday çıkması halinde nefsimiz öne çıkabilir.....  Şayet bu anketi Seydişehir’de yerel seçimlerde yapacaksanız daha da zor...  Dört tane güçlü bir aday var, dördü de bildiğimiz tanıdığımız insanlar. Hiç birisi de göstermelik değil seçime asılıyorlar.  Bu nedenle benim tespitim bu seçimleri kararsızlar ve bilinçli seçmenler belirleyecek gibi görünüyor...  Zira seçime 50 gün kalmasına rağmen %20 ye yakın bir kararsız seçmen olduğu kanaatindeyim...  Gelinen bu noktada benim söyleyeceğim iki şey. Biri vatandaşlara diğeri de adaylara.  Halkımızın vatandaşlık görevini tam yapması için ilçemize ve şahsına getirisini götürüsünü iyi hesap etmesi gerekiyor. Bu nedenle destekleyeceği adayın Seydişehir’in mevcut sorunlarını sorgulaması ve bu sorunların çözümlenmesi için şimdiden akıllı davranarak söz alması gerekir. Adaylar ise; kararsızların ve bilinçli seçmenin oyunu alması için (3 Adayımız malum daha önce Belediye Başkanlığında bulunmuş) yaptıklarını ve yapacaklarını somut bir şekilde anlatmaları gerekir... İşin öbür tarafı yani insanlara birebir dokunmak ve gönüllerini almak tabi bunlarda yapılacak önemli ama esas seçimi belirleyecek tarafsız ve bilinçli seçmeni kazanmak işi mecrasından çıkararak olmaz... Bu konuya değinmemin nedeni adaylardan ve partilerden gelen haberler ve yapılan programlarda konuşulanların büyük bir bölümü vaatlerle ilgili... Seydişehir’in çok açık görünen ve acilen çözülmesi gereken sorunlarının, şimdiye kadar niçin çözülmediği sorusuna adayların pek değinmediğini görüyorum... Yapılanları gizlemenin, sorunları açıkça ortaya koymamanın hiçbir anlamı yok. Yani eleştirmekten ve eleştirilmekten hiç kimse korkmasın. Kaldı ki eleştirmek iyi bir şey. Adaylar içinde eleştirileri hoş karşılamak iyi bir şey...  Bu haslet bizim kültürümüzde de var.  Bu güzel hasleti kaybettiğimizden değil mi üniversitelerin bilim üretmemesi, siyasilerin demokratik olmamaları, vatandaşlarında ifade özgürlüğünü kullanamamaları…