2010 yılında ilçe Kaymakamımız davetim üzerine Hafif Sanayi Bölgesine teşrif etmiş birlikte bir tesisi gezerken; “Allah Allah! Ya kardeşim Seydişehir’de böyle tesis var mıydı? Sorusuna “Bundan daha çok var kaymakam bey” cevabını vermiştim… Bu ziyaret vesile oldu ve ilçe kaymakamı Hafif sanayi bölgesinde bulunan tüm üreticileri sonraki zamanlarda ziyaret ederek bir farkındalık oluşturmuştu… Dostların varlığı sebebi ile eksik kalmam bu bölgeden hiç… Eni boyu sıkıntılarına vakıfım… Çoğu kez ve en son geçtiğimiz yıl güz ayında ‘SANAYİMİZ DE SANAYİCİMİZ DE GÖZARDI…’ başlıklı köşe yazımda da sahipsizliklerine değinmiştim… ETİ Alüminyum Tesislerinin yarısı kadar istihdam kaynağı olan, ülke, bölge ve ilçe ekonomisine, katkı sağlayan, taşrada imalat yapmanın bütün zorluklarına rağmen direnen, üreten sanayicilerimizin sıkıntıları neden göz ardı edilir doğrusu anlamam… Adının Hafif sanayi Bölgesi olması mı, hafife alınma sebebi? Diye düşünürüm… Yolu bozuk, kaldırımı yok, ilgi gösteren yok ama seçim dönemleri içindeki işçinin oyuna talip olanı, ahkam keseni, vaat edeni çok… Seçim biter geleni yok, gideni yok… Ne Antalya çevre yolu girişinden geçen, ne de Konya yolu üzerindeki girişinden geçen yabancılara, ilgililere sanayi bölgesi olduğunu gösterecek bir tabela yok… Öylesine ilgisiz ki! İlgisizliğe serzenişte bulunan bendeniz bile uzak kalmışım bu bölgeden zira bir çok makinesi gelmiş kurulma aşamasında olan bir fabrikanın varlığından habersizmişim… Doğrusu sosyal medyada gördüm ve ilk fırsatta ziyaretlerine gittim… Çaylarını içmeye ise inşallah ramazan sonu… Mevlana Kalkınma Ajansına AHM PLUS GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİ PROJESİ adı altında sundukları ve Seydişehir’den kabul edilen Toplamda 1.000.000,- Tl bir yatırımı kapsayan tek proje… Tesis kurulduktan sonra 20 kişiye kadar işçi çalıştırabilecek ayrıca atığın ayrılmasında mevsimsel farklılıklar göz önünde bulundurularak yevmiye usulü günlük 10 ila 30 arasında işçinin istihdam edilmesi de proje kapsamında… Kör gözlerimiz görmüyor ancak geçimini atıklardan çöplerin arasından ayırdıkları ürünleri geri dönüşüm tesislerine hurdacılara satarak iaşelerini sağlayan aileler var... Bu aileler topladıkları ürünleri bu proje sayesinde daha verimli ve karlı değerlendirmeleri mümkün olacak… Seydişehir’in kayda değer atık potansiyeli ve meydana getireceği çevresel sorunların ortadan kalkması, toplumsal farkındalık yaratıp ekonomik değeri olan ürünlerin geri kazanılması ve diğer atıklarında kontrollü imhasının sağlanacak olması projenin önem arz eden bir diğer önemli yanı… İşte bu projeden ve çalışmalarından çoğu kimse bihaber… İlgisiziz vesselam… Halbuki yatırımcının Seydişehirliden ve erkandan beklediği şey para değil, imtiyaz değil, sadece ilgi ve kuruluş aşamasında yaşanabilecek bürokratik engellerin ve iş bilmezliklerin önüne geçilmesi… Bırakın önüne geçilmesi hangi sebepledir bilmem yaşatılan zorluklar cidden yakışıksız… Anlamsız… Yapı kullanma ruhsatı alınmış bir yapının kanalizasyon bağlantısında yaşanan zorluklardan tutun, asfalt kesme makinesini Selçuk Gaz’dan temin etmek zorunda kalınmasına, itfaiye raporu alınabilmesi için reva görülen iş bilmezliklere kadar daha bir sürü işin yokuşa sürülmesine, tabiri caizse; sanayicimizin kolçaklı devlet memuru mantığına esir edilmesine kadar… Karaman’da benzeri bir projenin gerçekleştirilmesinde yerel yönetimlerin ve mülki idarenin bizzat önder olduğu ve bir an önce bitirilmesinde önemli rol oynadıkları gerçeği ile ilçemizde yaşatılan bu tür zorlaştırmaların bağdaşır yanını havsalam almıyor doğrusu… Böylesi projeleri ve Seydişehir’de sanayici olmanın dezavantajlarını bilen ve yaşayan birisi olarak Seydişehir’de yatırım yapan ve yapacak olanları bila fasıla ayırt etmeden tebrik ediyorum… Allah yardımcınız olsun… Cidden zoru başarıyorlar… Hülasası Bu Projenin başlamasından bu yana 19 ay geçmesine ve bu günlerde makinelerin gelmesine rağmen yerel yönetimlerden bir tek yetkili gelip proje ve tesisle ilgili olarak herhangi bir bilgi talep etmemiş... Erkan, sivil toplum kuruluşları, basın, diğer iş adamları istihdamımızın en önemli kaynak noktalarından olan Hafif Sanayi Bölgemizi ve sanayicimizi lütfen hafife almayın… Dediğim üzere onların paraya ihtiyacı yok… Bekledikleri tek şey sanayi alt ve üst yapısına gereken önemin verilmesi ve destek ziyaretleri… Lütfen ihmal etmeyin… Bir dostumun ifadesi ile bari seçimlerde işimiz düşer deyin ve  usulen yada fururen uğrayın… İYİ Caddelerimiz ve Kuğulu ıhlamur ağaçları ile bezenmiş… Mis gibi kokuyorlar… Sebep olanlardan Rabbim razı olsun… KÖTÜ Amma ve lakin bir tutam ıhlamur için dallarını kıran dallamaların ağaçlara verdiği tahribatı görünce ‘yuh’ dedim… Bu kadar da olmaz… Topladın bari kırma hay mübarek… Hangi ara topluyorsunuz ıhlamuru doğrusu merak ettim… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “İhmal, mahrum kalmanın sebebidir…” Hz. Ömer (r.a.)