Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

AMAN GÖZÜNÜZE DİKKAT EDİN

Sevgili Seydişehirliler Seydişehir’de yaşayanlar Seydişehir’de sıla-i rahim yapanlar aklınız varsa saat 16:00’dan sonra sakın hastalanmayın. Birkaç branşta da mesai saatleri içinde bile hastalanmamaya azami gayret gösterin. Olursanız da Beyşehir 30 km, Bozkır 50 km Konya 80 km. tabi tercih ettiğiniz hastaneye bağlı ya da nereye yönlendirildiyseniz mesafe uzayabilir ya da kısalabilir. Yahu, ne garip şeydir ki yakınımızda suyu serin testi varken bizi şehir şehir gezdirip hastane ve doktor aratıyorlar? Kimsenin ama kimsenin bu konuda ‘lam cim’ deme hakkı yok. Çünkü lam ve cim’’in manasına ulaşılamıyor vesselam. Sizde lamlarla cimlerle milleti bilinmezlerin, çözülmezlerin, çaresizliklerin içine atmayın. Nedir bu aymazlık, nedir bu sorunsallaştırılmış sorunlar yumağı? Bakın şimdi daha iki gün önce yaşanmış bir hastane hikayesini kısaca anlatacağım size. Adı Bilal Pınaraltı, öğretmen hem de idealist bir muallim hem de güzel bir adam. Gözünde nokta büyüklüğünde ona acı veren içten bir şey batıyor.. Ders anlatmakta zorlanıyor. Hastaneyi bildiği için bilumum üflemelerle, göz kapağı refleksleri ile gözündeki sorunu çözmeye çalışıyor ama nafile. Hastanemizde iki göz doktorun var olduğunu bilir ve koştur koştur onlara gider. Polikliniğe geldiği an sırada muayene olacak hasta olmadığı içini buruk bir sevinç kaplar… Büyük bir umutla göz doktoru hanım efendinin yanına girer. Tüm beyefendiliği ile sırada hasta olmadığı için ricada bulunur. Ancak hastaya randevusuz bakmam diyecek, relax oturacak ve azarlama tonunda konuşacak kadar ağır, yorucu bir işi vardır. Kabul görmez… İkinci göz doktoruna ise naifliğin nirvanasını kullanır ancak daha sert bir tepkiyle karşılaşır. Bu ara da aklından bu tavır bulaşıcı bir hastalık mı diye geçer? “Ben bir hafta süre ile bu acıya nasıl dayanırım. Nasıl ders anlatırım dese de, rica etse de “Çık dışarı” der ama hasta ısrarlıdır bütün nezaketi ile… Aynı taleplerde bulunur ama maalesef olmaz olmaz olmaz… Kısa kesiyorum efendiim… Elbette sağlık personeline bırakın darpı sözle bile tepki vermeyelim ama bu gerçeği de bilelim lütfen…. Göz göre göre gözden olmak var. Neyse ki Hakkını ilçe ricalinde arayan bir birey var. Neyse ki abi ismimi yazma deyip ürken bir hasta değil… Neyse ki yazabiliyorum…
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2022 - Cumartesi

AMAN GÖZÜNÜZE DİKKAT EDİN

Sevgili Seydişehirliler Seydişehir’de yaşayanlar Seydişehir’de sıla-i rahim yapanlar aklınız varsa saat 16:00’dan sonra sakın hastalanmayın. Birkaç branşta da mesai saatleri içinde bile hastalanmamaya azami gayret gösterin. Olursanız da Beyşehir 30 km, Bozkır 50 km Konya 80 km. tabi tercih ettiğiniz hastaneye bağlı ya da nereye yönlendirildiyseniz mesafe uzayabilir ya da kısalabilir. Yahu, ne garip şeydir ki yakınımızda suyu serin testi varken bizi şehir şehir gezdirip hastane ve doktor aratıyorlar? Kimsenin ama kimsenin bu konuda ‘lam cim’ deme hakkı yok. Çünkü lam ve cim’’in manasına ulaşılamıyor vesselam. Sizde lamlarla cimlerle milleti bilinmezlerin, çözülmezlerin, çaresizliklerin içine atmayın. Nedir bu aymazlık, nedir bu sorunsallaştırılmış sorunlar yumağı? Bakın şimdi daha iki gün önce yaşanmış bir hastane hikayesini kısaca anlatacağım size. Adı Bilal Pınaraltı, öğretmen hem de idealist bir muallim hem de güzel bir adam. Gözünde nokta büyüklüğünde ona acı veren içten bir şey batıyor.. Ders anlatmakta zorlanıyor. Hastaneyi bildiği için bilumum üflemelerle, göz kapağı refleksleri ile gözündeki sorunu çözmeye çalışıyor ama nafile. Hastanemizde iki göz doktorun var olduğunu bilir ve koştur koştur onlara gider. Polikliniğe geldiği an sırada muayene olacak hasta olmadığı içini buruk bir sevinç kaplar… Büyük bir umutla göz doktoru hanım efendinin yanına girer. Tüm beyefendiliği ile sırada hasta olmadığı için ricada bulunur. Ancak hastaya randevusuz bakmam diyecek, relax oturacak ve azarlama tonunda konuşacak kadar ağır, yorucu bir işi vardır. Kabul görmez… İkinci göz doktoruna ise naifliğin nirvanasını kullanır ancak daha sert bir tepkiyle karşılaşır. Bu ara da aklından bu tavır bulaşıcı bir hastalık mı diye geçer? “Ben bir hafta süre ile bu acıya nasıl dayanırım. Nasıl ders anlatırım dese de, rica etse de “Çık dışarı” der ama hasta ısrarlıdır bütün nezaketi ile… Aynı taleplerde bulunur ama maalesef olmaz olmaz olmaz… Kısa kesiyorum efendiim… Elbette sağlık personeline bırakın darpı sözle bile tepki vermeyelim ama bu gerçeği de bilelim lütfen…. Göz göre göre gözden olmak var. Neyse ki Hakkını ilçe ricalinde arayan bir birey var. Neyse ki abi ismimi yazma deyip ürken bir hasta değil… Neyse ki yazabiliyorum…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.