Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

AMBULANS DEĞİL; DÖRT YATAKLI SÜZANE..

AMBULANS DEĞİL; DÖRT YATAKLI SÜZANE.. Geçtiğimiz günler de Gevrekli Kasabasında vuku bulan 112 ekibine yapılan darp, ekibin olay yerinden uzaklaşması ve vefatla sonuçlanan hadiseyi taraflar bazında eni boyu değerlendirmekten imtina edeceğim… Çünkü bir tarafta ölümün acısı ile firar eden bir aklı esir alan öfkenin galibiyeti, bir taraftan da sağlıkçılara şiddet olaylarının gerçekliği ve korku refleksiyle sağlık emekçilerinin haklı olarak olay yerinden uzaklaşarak beyaz kod vermeleri… Zamana karşı mücadele veren, ihbar adresinde neyle karşılaşacağı belli olmayan ve yaz kış çok zor şartlarda 24 saat görev ifa eden 112’de görevli acil Tıp Teknisyenleri ve paramedik çalışanlarının insan hayatını kurtarmaktan başka amacı olamazdı… Kaldı ki! Olay yerine ARES ihbarı ile hareket eden ekibin Gevrekli kasabasına ulaşmasının 9 dakika olduğu telsiz kayıtlarında mevcut… Dolayısı ile onlara yapılan bu saldırının can havli ile bile olsa kabul hükmünde bir geçerliliği de asla olamaz… Fakat edindiğim bilgilere göre olay yerinde bulunan diğer insanların babasının ölüm acısını yaşayan ve buna göre öfke kontrolünü sağlayamayan delikanlıya destek olucu bir tavır sergilemedikleri yönünde… Üstelik herkesin acısına rağmen gence tepki gösterdiği şeklinde birbirini teyit edici bilgilerde mevcut… Hal böyle olsa da; hiç kimse hiç bir şey olmamış gibi görevlilerin araçtan inip o kalabalıkta hastaya müdahale etmesinin kolay olduğunu söyleyemez… Hastaya müdahale için yapılacak tek şey belki de, 155 polis ve 156 jandarma ihbar hatlarını arayarak ikinci ambulansın güvenlik güçleri beraberinde Gevrekli kasabasına sevk edilmesiydi… Bunu yapması gereken de “beyaz kod” ihbarını alan 112 komuta merkeziydi… Olayın tesiri altında darp edilmiş ekipten bunu beklemenin de haksızlık olacağı kanaatindeyim… Hasılı; Rabbim Hasan Gümüş ağabeye rahmet, yakınlarına metanet versin… 112 ekibine ve kaptanına da büyük geçmiş olsun Peki bu hadise Seydişehir’in 112 hizmetleri konusunda hangi eksiğini açığa çıkardı? İlçemizde hizmet veren 59/10 ve 59/20 kodlu iki 112 istasyonu ve dört ambulansı var… Bunlar; daygana beygiri gibi bütün vakıalara koşan iki normal ambulans, kış mevsimlerinde kullanılan paletli ambulans ve istasyonda süs biberi gibi bekletilen 4 yataklı ambulans… Süs biberi diyorum çünkü bayram süresinde Yarpuz yakınlarında meydana gelen 11 yaralının bulunduğu kaza ve Gevrekli kasabası yakınında vuku bulan 10 yaralının bulunduğu iki kazada ambulans yerinden bile ığrandırılmadı… Yarpuz yakınlarındaki kazada çevre ilçelerden ambulans gelirken Gevrekli kasabasındaki kazaya ise ilçemizden ikisi 112 ve ikisi nakil aracı olmak üzere 4 ambulansla gidildi… Allah korusun ilçemizde herhangi bir ambulanslık vakıa olsa hasta Allah emanet… Dört yataklı süs biberi ise süsü gereği süzane süzane bekletilmekte… 112 komuta kontrol merkezi bu tür vakıalarda 4 yataklı ambulansı neden görevlendir miyor? Doğrusu algılayamıyorum… Düşünün, 11 yaralı var 5 ambulans gidiyor 11 yaralıyı nasıl getiriyorlar? Bunu da algılayamıyorum… Paketleyip getirseler tıp terminolojisine aykırı bir durum… Olay yerinde siz bekleyin sizi bir sonraki sefere götüreceğiz deniyorsa; ki deniliyor… Bu daha da vahim… Yani ambulanslar nakil aracı olarak kullanılıyor… Gelelim bu aksamalara yol açan gerçek sebebe… Bayram tatilinde acil serviste sadece iki doktor görev yaptı…  Acil serviste müdahale edilen hasta sayısı ise; yüzlerce… İki doktor bunca hasta, üzerine birde trafik kazaları… Yaralılara acil müdahale derken köylü mehmed emmi beklesin… Diğer yandan Uzman doktor eksikliğinden dolayı, acil serviste görev yapan pratisyen doktorlar, şüphelendikleri hastaları sorumluluğunu almak istemedikleri için haklı olarak ambulanslarla Konya’da ki hastanelere sevk etmek zorunda kalsınlar… Apandisit rahatsızlığı teşhisi koyduğu hastayı Genel Cerrah olmadığı için mecburen ambulansla Konya’ya sevk edilsin… Zurnanın zırt dediği yerde tam burası… Zira benzeri durumlarda ilçe merkezi, köy ve kasabalarında meydana gelecek vakıalara, ya ambulans kalmıyor ya da nakil araçları ambulans görevi yapıyor… Hülasası; Hem yazarım hem kendi kendime şu türküyü söylerim… “Faydasız çamuru vurma duvara yağmur yağar emeklerin zayi olur…” Ki! Biliyorum Seydişehir’e gelmek isteyen uzman doktora kayıtsız kalınacak… Uzman doktor eksiği hiç bitmeyecek… Ve süs biberi hastane bahçesinde süzane süzane duracak… Durun, sözüm bitmedi… “Ben insanlığımı, yapayımda onlar bilmezse bilmesin…” GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ Sermaye sınıfı emekçi üzerinde zıplarken, hökümet g&tünü dönmüş uyuyor...  Halk çaresizlik içinde koşarken gelecek b&k içinde… (Demokrasi nedir? fıkrasından alıntı)                
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

AMBULANS DEĞİL; DÖRT YATAKLI SÜZANE..

AMBULANS DEĞİL; DÖRT YATAKLI SÜZANE..

Geçtiğimiz günler de Gevrekli Kasabasında vuku bulan 112 ekibine yapılan darp, ekibin olay yerinden uzaklaşması ve vefatla sonuçlanan hadiseyi taraflar bazında eni boyu değerlendirmekten imtina edeceğim…

Çünkü bir tarafta ölümün acısı ile firar eden bir aklı esir alan öfkenin galibiyeti, bir taraftan da sağlıkçılara şiddet olaylarının gerçekliği ve korku refleksiyle sağlık emekçilerinin haklı olarak olay yerinden uzaklaşarak beyaz kod vermeleri…

Zamana karşı mücadele veren, ihbar adresinde neyle karşılaşacağı belli olmayan ve yaz kış çok zor şartlarda 24 saat görev ifa eden 112’de görevli acil Tıp Teknisyenleri ve paramedik çalışanlarının insan hayatını kurtarmaktan başka amacı olamazdı…

Kaldı ki! Olay yerine ARES ihbarı ile hareket eden ekibin Gevrekli kasabasına ulaşmasının 9 dakika olduğu telsiz kayıtlarında mevcut… Dolayısı ile onlara yapılan bu saldırının can havli ile bile olsa kabul hükmünde bir geçerliliği de asla olamaz…

Fakat edindiğim bilgilere göre olay yerinde bulunan diğer insanların babasının ölüm acısını yaşayan ve buna göre öfke kontrolünü sağlayamayan delikanlıya destek olucu bir tavır sergilemedikleri yönünde… Üstelik herkesin acısına rağmen gence tepki gösterdiği şeklinde birbirini teyit edici bilgilerde mevcut…

Hal böyle olsa da; hiç kimse hiç bir şey olmamış gibi görevlilerin araçtan inip o kalabalıkta hastaya müdahale etmesinin kolay olduğunu söyleyemez…

Hastaya müdahale için yapılacak tek şey belki de, 155 polis ve 156 jandarma ihbar hatlarını arayarak ikinci ambulansın güvenlik güçleri beraberinde Gevrekli kasabasına sevk edilmesiydi… Bunu yapması gereken de “beyaz kod” ihbarını alan 112 komuta merkeziydi… Olayın tesiri altında darp edilmiş ekipten bunu beklemenin de haksızlık olacağı kanaatindeyim…

Hasılı; Rabbim Hasan Gümüş ağabeye rahmet, yakınlarına metanet versin… 112 ekibine ve kaptanına da büyük geçmiş olsun

Peki bu hadise Seydişehir’in 112 hizmetleri konusunda hangi eksiğini açığa çıkardı?

İlçemizde hizmet veren 59/10 ve 59/20 kodlu iki 112 istasyonu ve dört ambulansı var… Bunlar; daygana beygiri gibi bütün vakıalara koşan iki normal ambulans, kış mevsimlerinde kullanılan paletli ambulans ve istasyonda süs biberi gibi bekletilen 4 yataklı ambulans…

Süs biberi diyorum çünkü bayram süresinde Yarpuz yakınlarında meydana gelen 11 yaralının bulunduğu kaza ve Gevrekli kasabası yakınında vuku bulan 10 yaralının bulunduğu iki kazada ambulans yerinden bile ığrandırılmadı…

Yarpuz yakınlarındaki kazada çevre ilçelerden ambulans gelirken Gevrekli kasabasındaki kazaya ise ilçemizden ikisi 112 ve ikisi nakil aracı olmak üzere 4 ambulansla gidildi… Allah korusun ilçemizde herhangi bir ambulanslık vakıa olsa hasta Allah emanet… Dört yataklı süs biberi ise süsü gereği süzane süzane bekletilmekte…

112 komuta kontrol merkezi bu tür vakıalarda 4 yataklı ambulansı neden görevlendir miyor? Doğrusu algılayamıyorum… Düşünün, 11 yaralı var 5 ambulans gidiyor 11 yaralıyı nasıl getiriyorlar? Bunu da algılayamıyorum… Paketleyip getirseler tıp terminolojisine aykırı bir durum… Olay yerinde siz bekleyin sizi bir sonraki sefere götüreceğiz deniyorsa; ki deniliyor… Bu daha da vahim… Yani ambulanslar nakil aracı olarak kullanılıyor…

Gelelim bu aksamalara yol açan gerçek sebebe…

Bayram tatilinde acil serviste sadece iki doktor görev yaptı…  Acil serviste müdahale edilen hasta sayısı ise; yüzlerce… İki doktor bunca hasta, üzerine birde trafik kazaları… Yaralılara acil müdahale derken köylü mehmed emmi beklesin…

Diğer yandan Uzman doktor eksikliğinden dolayı, acil serviste görev yapan pratisyen doktorlar, şüphelendikleri hastaları sorumluluğunu almak istemedikleri için haklı olarak ambulanslarla Konya’da ki hastanelere sevk etmek zorunda kalsınlar…

Apandisit rahatsızlığı teşhisi koyduğu hastayı Genel Cerrah olmadığı için mecburen ambulansla Konya’ya sevk edilsin…

Zurnanın zırt dediği yerde tam burası…

Zira benzeri durumlarda ilçe merkezi, köy ve kasabalarında meydana gelecek vakıalara, ya ambulans kalmıyor ya da nakil araçları ambulans görevi yapıyor…

Hülasası;

Hem yazarım hem kendi kendime şu türküyü söylerim…

“Faydasız çamuru vurma duvara yağmur yağar emeklerin zayi olur…”

Ki! Biliyorum

Seydişehir’e gelmek isteyen uzman doktora kayıtsız kalınacak…

Uzman doktor eksiği hiç bitmeyecek…

Ve süs biberi hastane bahçesinde süzane süzane duracak…

Durun, sözüm bitmedi…

“Ben insanlığımı, yapayımda onlar bilmezse bilmesin…”

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

Sermaye sınıfı emekçi üzerinde zıplarken, hökümet g&tünü dönmüş uyuyor...  Halk çaresizlik içinde koşarken gelecek b&k içinde… (Demokrasi nedir? fıkrasından alıntı)

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.