Hatırlarım, çocukluğumuzda yaramazlıklarımızın önüne geçmek için iki korku unsuru kullanılırdı… “Bak donuma gatarın haaa…!” “Candarmalar geliyor götürür gedeller bak…” Bu iki korku unsurlarını söyledikten sonra da çocuk; “böööhhhh…” mimikleriyle susturulur, uyutulurdu… Ne var ki! Şalvarının anı yerde sürünen bir yaşlının verdiği “bak donuma gatarın haaa…” korkusunun pekte gerçekçi olmadığını kısa zamanda öğrenen çocuk;  jandarma korkusunu üzerinden hiç atamadı… 1990 yıllara yaklaşırken yaşadığım köyümde akrabalarımın da karıştığı bir köy kavgasıydı… Hangi cahilce bir gerekçenin tezahürüydü bilmiyorum ama kavga büyüktü… Cahilce diyorum zira eskiden sıkça şahit olduğum köy kavgalarına artık aynı sıklıkta hatta hiç karşılaşılmıyor... O Yıllarda; bir minibüs dolusu jandarma eri, erbaşı ve Astsubayı ile kavga mahalline gelmiş kavganın müsebbiplerini karakola götürmek için ‘araç bin’ yaptırıyordu… Kavga çoktan bitmişti ve hiç kimse tepkili değildi… Herkes teslim modundaydı… Jandarmayı gören herkes zaten suspus olmuştu ama astsubayın ‘Binin lan arabaya…’, ‘İbneler…’ diyerek celallenişi ne kulağımdan ne yüreğimden gitti… Yıl 2014;  ilçe Jandarma karakolunun bahçe duvarına ve merkezi noktalara montajlanan reklam panolarının içerikleri Jandarmanın süreç içerisinde ki değişiminin en görünen yüzü… İnternet vasıtası ile bilgilendiğim ve Jandarma Teşkilatının kuruluş 175. Yıl dönümü sebebi ile yapılan etkinlikler çerçevesinde hazırlanan afişlerde; 8 Mart dünya kadınlar gününden tutun, yaşlılar haftası, Tıp bayramı, hatta sevgililer günü bile unutulmamış… Diğer etkinliklerin yanı sıra 17 Mart günü, uykulu göz ve ruh halimle günceli takip için açtığım bilgisayarımda küpe dağının zirvesinden gönderilen bir fotoğraf dimağımızda kalan jandarma olgusunun silindiği andı… 23 şehidimizin fotoğraf ve isimlerinin bulunduğu Türkiye haritalı ‘Vatan size minnettardır. Saygıyla anıyoruz…’ yazılı afişi, 2000 metrelik karlı rakıma taşıyan İlçe Jandarma Komutanlığımızın askerleri, Fotoğraf sanatçısı ve SEYAKUT üyesi sevgili arkadaşlarım Fahri Kubilay, Mustafa Ünal ve Hüseyin Bostancı değişimin sivil katılımcılarından oldular… Köşe yazımın son satırlarına geldiğim sırada güncele düşen Down sendromlu çocukları ziyaret ve Yaşlılara Saygı Haftası dolayısı evlerinde elleri öpülen yaşlılar; değişimden, gülen yüzden nasibini alan son sivillerdi… Hülasası; 3G modelinin uygulayıcısı İlçe Jandarman Komutanı Jand. Yüzbaşı Mehmet Oyanık öncülüğünde komutanlığın diğer  subay, astsubay ve eratı; Güvenilir, Görünür ve Güler yüzünü ilçemiz halkına zaten hep hissettirmişti… Bu vesile ile Komutanımız Jandarma Yüzbaşı Mehmet Oyanık, ilçemizde görev yapan tüm ordu mensuplarımızı, görev süresince Seydişehir Askerlik Şubesi Başkanlığını askeri bir kurum olmaktan çıkarıp, askerlik işlemleri yürüten sivil bir kurum hüviyeti kazandıran ordumuzun diğer gülen yüzü Askerlik Şube Başkanı Astsubay Kıdemli Başçavuş Kamil Güngör’e teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum…  Artık vatandaşa ne ‘lan’ nede ‘ibne’ diyen komutanlar yok artık… Rabbim ordumuza zeval vermesin… Nice 175. Yıllara… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “iki tür insan vardır. Odaya geldiğinde ‘işte geldim’ diyenler ve ‘demek burdasınız’ diyenler…” Archie Frederick Collins