Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

BAĞARASI, HIRS, VAHŞİ KAPİTALİZM?

Malum, köylüyüz… Börtü böcek, mayıs, saman, ahır, tokat, koyun, keçi, toprak ve yeşilin içinde büyüdük… Köy Taşağıl olunca da yağ balığı, mamanda, su, av köylü olma adına ne varsa, en güzelini ekstrasını yaşadık köylülüğün… Şehirli oluncaya kadar ne imardan haberimiz ne şehircilikten nede yeşil alan diye tanımlanan bir olgudan… Eminim köylerde ikamet eden özellikle Seydişehir’e uzak köylerin çoğu daha bunun farkında değil… Büyükşehir yasası ne zaman ki bizzat ilgilendirecek o zaman farkına varacaklar… Mesleğim gereği Seydişehir’i sokak sokak bilirim… Belediyemizin imar müdürlüğü ile senkronize çalıştık kamu yıllarımda… Dolayısı ile yapılaşma yoğunluğu olan bölgelerini ve yeşili hala korunan bölgelerini de bilirim… Doğrusu, şehri tanıdığım ilk yıllarda  ‘yeşil alan’ olarak adlandırılan yerlerin neden yeşillendirilmediğini merak eder dururdum ki son 20 yılda bu yönde azda olsa doğru adımlar atılmaya başlandı… Kuğulu, Pınarbaşı ve şehir merkezinde yeşil alanlara önem verilmeye başlandı ve yapılan parklarla bu alanlar gerçek değerleri verilmeye başlandı… Yapılaşmanın, çok katlı binaların her geçen gün arttığına da şahit oluyoruz… Şehir merkezinde adeta nefes alacak boş alan kalmadı desek yeridir… Aklım erdiğince çevreci bir anlayışla yazılarımla müdahale etmeye çalışıyorum… Yerleri boşalacak olan İlçe Tarım Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, Sağlık Meslek lisesinin bulunduğu alan gibi yerlerde yapılaşmaya müsaade edilmemesi noktasında âcizane fikir beyan ediyorum… Bahar ayının göz kırptığı şu günlerde yürüyüş ve nefes alma adına gezindiğimiz bazı bölgelerde gözüme çarpan çarpık bir yapılaşmaya da bu anlamda müdahil olmak istedim… Bağ arasında yükselen çok katlı binalar, baharla birlikte artan inşaat sayısı doğrusu korkuttu beni… Bağ arasında göze çarpan yeşil ve ağaç ve Toros dağlarının heybetli siluetleri önlem alınmaz ise kısa sürede vahşi yapılaşmanın esiri olacak gibi görünüyor… Yetkililerin inşaat mevsimin hız kazanacağı bu günlerde dikkatlerine sunarak bu bölgelerin doğal karakterini bozacak yapılanmalara fırsat verecek uygulamaların önüne geçmeleri gerektiği kanaatindeyim… Konya Meram bölgesi ve Beyşehir’de göl çevresinde muhtemel vahşi yapılaşmanın önüne geçmek için alınan karar ve uygulamaların, bağ arası, Pınarbaşı, Nasrettin mahallesi, Devlet Hastanesinin alt kısmında kalan bölgelerde de uygulanması şart… Hülasası; Nefes alacağımız bu yegâne bölgeleri vahşi yapılaşmaya kurban etmemeliyiz… Bahse konu nefes alanlarımızın korunabilmesi için imar alanlarının daraltılması, kat yüksekliklerinin düşürülmesi şarttır… Nefes alanlarımızın vahşi yapılaşmaya ve vahşi kapitalizme esir edilmemesi dileklerimi umarım dikkate alır ilgililer… Umarım millete nefes olurlar zira şehrin bunaltıcı yoğunluğunu bir nebze olsun atabilecek doğal yürüyüş parkurları ve bağ evinde yaz boyu toprakla haşır neşir bahçe sahiplerini vahşi şehirleşmenin mahkumları etmeyiz… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ "Hırs ve para düşkünlüğü, belki de tüm öteki ihtiraslardan daha fazla suç nedenidir…" Aristoteles
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

BAĞARASI, HIRS, VAHŞİ KAPİTALİZM?

Malum, köylüyüz

Börtü böcek, mayıs, saman, ahır, tokat, koyun, keçi, toprak ve yeşilin içinde büyüdük…

Köy Taşağıl olunca da yağ balığı, mamanda, su, av köylü olma adına ne varsa, en güzelini ekstrasını yaşadık köylülüğün…

Şehirli oluncaya kadar ne imardan haberimiz ne şehircilikten nede yeşil alan diye tanımlanan bir olgudan…

Eminim köylerde ikamet eden özellikle Seydişehir’e uzak köylerin çoğu daha bunun farkında değilBüyükşehir yasası ne zaman ki bizzat ilgilendirecek o zaman farkına varacaklar…

Mesleğim gereği Seydişehir’i sokak sokak bilirim… Belediyemizin imar müdürlüğü ile senkronize çalıştık kamu yıllarımda… Dolayısı ile yapılaşma yoğunluğu olan bölgelerini ve yeşili hala korunan bölgelerini de bilirim…

Doğrusu, şehri tanıdığım ilk yıllarda  ‘yeşil alan’ olarak adlandırılan yerlerin neden yeşillendirilmediğini merak eder dururdum ki son 20 yılda bu yönde azda olsa doğru adımlar atılmaya başlandı…

Kuğulu, Pınarbaşı ve şehir merkezinde yeşil alanlara önem verilmeye başlandı ve yapılan parklarla bu alanlar gerçek değerleri verilmeye başlandı…

Yapılaşmanın, çok katlı binaların her geçen gün arttığına da şahit oluyoruz… Şehir merkezinde adeta nefes alacak boş alan kalmadı desek yeridir… Aklım erdiğince çevreci bir anlayışla yazılarımla müdahale etmeye çalışıyorum…

Yerleri boşalacak olan İlçe Tarım Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, Sağlık Meslek lisesinin bulunduğu alan gibi yerlerde yapılaşmaya müsaade edilmemesi noktasında âcizane fikir beyan ediyorum…

Bahar ayının göz kırptığı şu günlerde yürüyüş ve nefes alma adına gezindiğimiz bazı bölgelerde gözüme çarpan çarpık bir yapılaşmaya da bu anlamda müdahil olmak istedim…

Bağ arasında yükselen çok katlı binalar, baharla birlikte artan inşaat sayısı doğrusu korkuttu beni…

Bağ arasında göze çarpan yeşil ve ağaç ve Toros dağlarının heybetli siluetleri önlem alınmaz ise kısa sürede vahşi yapılaşmanın esiri olacak gibi görünüyor…

Yetkililerin inşaat mevsimin hız kazanacağı bu günlerde dikkatlerine sunarak bu bölgelerin doğal karakterini bozacak yapılanmalara fırsat verecek uygulamaların önüne geçmeleri gerektiği kanaatindeyim…

Konya Meram bölgesi ve Beyşehir’de göl çevresinde muhtemel vahşi yapılaşmanın önüne geçmek için alınan karar ve uygulamaların, bağ arası, Pınarbaşı, Nasrettin mahallesi, Devlet Hastanesinin alt kısmında kalan bölgelerde de uygulanması şart…

Hülasası;

Nefes alacağımız bu yegâne bölgeleri vahşi yapılaşmaya kurban etmemeliyiz…

Bahse konu nefes alanlarımızın korunabilmesi için imar alanlarının daraltılması, kat yüksekliklerinin düşürülmesi şarttır…

Nefes alanlarımızın vahşi yapılaşmaya ve vahşi kapitalizme esir edilmemesi dileklerimi umarım dikkate alır ilgililer…

Umarım millete nefes olurlar zira şehrin bunaltıcı yoğunluğunu bir nebze olsun atabilecek doğal yürüyüş parkurları ve bağ evinde yaz boyu toprakla haşır neşir bahçe sahiplerini vahşi şehirleşmenin mahkumları etmeyiz…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

"Hırs ve para düşkünlüğü, belki de tüm öteki ihtiraslardan daha fazla suç nedenidir…" Aristoteles

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.