Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

?BAM? DEDİ GÖNÜL TELLERİ?

Yoğun bir Pazar gündüzünün ardından çalışma köşeme Pazartesi makalemi yazmak üzere oturdum… Konu belliydi… Duyu zarlarımızı zorlayan güncel bağırtıların arasında; tınısı gönül hafızamıza nakşedilen farklılıklar topluluğunun akşamdan kalma namelerini düşürecektim sayfama… Ajanslar ve sosyal paylaşım sitelerine kısa bir sörf yaparken; kardeşim Adem Bilir’in gönül tellerimizi titreten bu harikulade akşamı çoktan sözcüklere dönüştürdüğünü gördüm ve okudum… Öylesine güzel tasvir etmiş ki geceyi… Aklım ‘ bu tasvirin üstüne koyacağın her cümle laf-ı güzaf’ derken, beynim parmaklarıma ‘kopyala-yapıştır Hakkı’ komutunu çoktan vermişti bile… Bende öyle yaptım… Kopyalayıp yapıştırdım gecenin Adem kardeşimde bıraktığı izlerin tezahürünü… Gözüne, gönlüne, yüreğinin bam teline sağlık ‘kadim dostum’… “Akşam, Seydişehir Musiki Derneğinin 28.yıl konseri vardı... Salon yine tıklım, tıklım... Özenle hazırlanıldığı hemen anlaşılan koro ve solistler… 2 profesyonel müzisyen, TRT İstanbul Radyosu saz sanatçıları… Ateş Erol ve Tanju Erol... Emeği geçen tüm insanları kutluyorum... Son 12 yıldaki tüm konserlerini zevkle takip ettiğim bu müzik korosuna şöyle bir bakınca, içlerinde çocukluk ve okul arkadaşlarım var… Yaşları 50’yi geçmelerine rağmen hala o amatör ruhları gözlerinden okunan... Açılış anonsunu yapan sevgili komşum Mehmet Çetinkaya’nın ardından, Aysel Can kardeşim yaptığı kısa konuşmada salonu ve misafirleri selamlayarak Şefimiz Sıtkı hocamı sahneye davet etti... Hala ilk konserine çıkıyormuş gibi heyecan ve amatör ruhu gözlerinden okunuyordu... Yanımda ki kadim dostum Hakkı Balcı’ya "Gözlerde bu ışık olduğu müddetçe bizler daha çok uzun yıllar bu nefis konserleri izleriz…"dedim ve beklenen an geldi… Konser başladı... Artık salonda çıt çıkmıyordu… Anadolu’nun çeşitli köşelerinden özenle seçilmiş halk türkülerini dinlemeye başladım... İnanın burnuma toprak, sevgi, aşk, acı, ağıt, özlem kokuları gelmeye başladı... Ama gelvelakin Şefika Çopur’un söylediği Ümmü kızın ağıdı başlayınca gözlerim önce nemlenmeye, sonrada yavaşça yaşlar akmaya başladı "yav ne oluyor bana" demeye kalmadan ve de çaktırmadan önce etrafıma bakındım... Hakkı zaten sulu göz; kopmuş gidiyor, salonun çoğu birbirlerine hissettirmeden gözyaşlarını saklama telaşında...  dedim ki kendi kendime "işte ANADOLU" bu...  Neyse, akabinde Asiye kardeşimin söylediği harika bir Selanik türküsü ve arkasından tekrar koro... Sonlara doğru boyu sahne mikrofonuna bile ulaşamayan 14-15 yaşlarında sarı bir çocuk çıktı... Adı Mehmet Ali Bozkurt’muş… Ama ne çıkış... ‘Güzel ses’ diye tarif edilen bu olsa gerek… Su misali, saf katıksız akıyordu... Ve tekrar koro…Ve son... Anlayacağınız dün akşam harika bir akşamdı... Kaçıranlar için büyük bir kayıp... Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum... Tabi ki dün akşamı böyle üç beş cümleyle aktarmaya çalışmak tüm Seydişehir Musiki Derneği üyelerine yapılan bir haksızlık diye düşünüyorum… İfade yeteneğim bu kadar... Beni bağışlasınlar… Sevgilerimle… Hülasası; Bana fazla söz bırakmamış Adem kardeşim… İlçemizde varlığını üst düzey görev anlayışı ile istikrarlı bir şekilde hissettiren Seydişehir Musiki Derneğinin sazendeleri, solo, koro bütün seslerini, bütün mensuplarını ve şef Sıtkı Özkal beyefendiyi, Üniversite öğrencilerimizi medeni cesaretlerinden ve sunumlarından dolayı tebrik ediyorum… Ocak ayının sonundaydı… Dostlarım Muhsin Bükücü, Nuh Derya Kaplan ve Fikret Akbaş ile birlikte Antalya AKM Aspendos salonunda, Antalya Musiki Derneğinin; içinde Leyla ismi geçen şarkıların icra edildiği ‘Leyla’ isimli konserine gittik… Vilayetin derneği vilayetin konseriydi… Biliniz ki; Seydişehir Musiki Derneğimizin 28. Yıl konserinin bu konserden eksiği yok, fazlası çoktu… Dolayısı ile kıt kanaat imkânların ve kaynakların amatör ruh ve doğru diyaloglarla böylesine güzel bir geceye dönüşmesine vesile olan dernek başkanı Aysel Can hanımefendiyi, emeği geçen, katkısı olan herkesi gönülden kutluyorum… Duygu yüklü bu gece için cümlenize teşekkür ediyorum… Eksik olmayın…
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

?BAM? DEDİ GÖNÜL TELLERİ?

Yoğun bir Pazar gündüzünün ardından çalışma köşeme Pazartesi makalemi yazmak üzere oturdum… Konu belliydi…

Duyu zarlarımızı zorlayan güncel bağırtıların arasında; tınısı gönül hafızamıza nakşedilen farklılıklar topluluğunun akşamdan kalma namelerini düşürecektim sayfama…

Ajanslar ve sosyal paylaşım sitelerine kısa bir sörf yaparken; kardeşim Adem Bilir’in gönül tellerimizi titreten bu harikulade akşamı çoktan sözcüklere dönüştürdüğünü gördüm ve okudum…

Öylesine güzel tasvir etmiş ki geceyi…

Aklım ‘ bu tasvirin üstüne koyacağın her cümle laf-ı güzaf’ derken, beynim parmaklarıma ‘kopyala-yapıştır Hakkı’ komutunu çoktan vermişti bile…

Bende öyle yaptım… Kopyalayıp yapıştırdım gecenin Adem kardeşimde bıraktığı izlerin tezahürünü…

Gözüne, gönlüne, yüreğinin bam teline sağlık ‘kadim dostum’

“Akşam, Seydişehir Musiki Derneğinin 28.yıl konseri vardı... Salon yine tıklım, tıklım... Özenle hazırlanıldığı hemen anlaşılan koro ve solistler… 2 profesyonel müzisyen, TRT İstanbul Radyosu saz sanatçıları… Ateş Erol ve Tanju Erol...

Emeği geçen tüm insanları kutluyorum... Son 12 yıldaki tüm konserlerini zevkle takip ettiğim bu müzik korosuna şöyle bir bakınca, içlerinde çocukluk ve okul arkadaşlarım var… Yaşları 50’yi geçmelerine rağmen hala o amatör ruhları gözlerinden okunan...

Açılış anonsunu yapan sevgili komşum Mehmet Çetinkaya’nın ardından, Aysel Can kardeşim yaptığı kısa konuşmada salonu ve misafirleri selamlayarak Şefimiz Sıtkı hocamı sahneye davet etti... Hala ilk konserine çıkıyormuş gibi heyecan ve amatör ruhu gözlerinden okunuyordu...

Yanımda ki kadim dostum Hakkı Balcı’ya "Gözlerde bu ışık olduğu müddetçe bizler daha çok uzun yıllar bu nefis konserleri izleriz…"dedim ve beklenen an geldi… Konser başladı... Artık salonda çıt çıkmıyordu…

Anadolu’nun çeşitli köşelerinden özenle seçilmiş halk türkülerini dinlemeye başladım... İnanın burnuma toprak, sevgi, aşk, acı, ağıt, özlem kokuları gelmeye başladı... Ama gelvelakin Şefika Çopur’un söylediği Ümmü kızın ağıdı başlayınca gözlerim önce nemlenmeye, sonrada yavaşça yaşlar akmaya başladı "yav ne oluyor bana" demeye kalmadan ve de çaktırmadan önce etrafıma bakındım... Hakkı zaten sulu göz; kopmuş gidiyor, salonun çoğu birbirlerine hissettirmeden gözyaşlarını saklama telaşında...  dedim ki kendi kendime "işte ANADOLU" bu... 

Neyse, akabinde Asiye kardeşimin söylediği harika bir Selanik türküsü ve arkasından tekrar koro... Sonlara doğru boyu sahne mikrofonuna bile ulaşamayan 14-15 yaşlarında sarı bir çocuk çıktı... Adı Mehmet Ali Bozkurt’muş… Ama ne çıkış... ‘Güzel ses’ diye tarif edilen bu olsa gerek… Su misali, saf katıksız akıyordu... Ve tekrar koro…Ve son...

Anlayacağınız dün akşam harika bir akşamdı... Kaçıranlar için büyük bir kayıp... Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum... Tabi ki dün akşamı böyle üç beş cümleyle aktarmaya çalışmak tüm Seydişehir Musiki Derneği üyelerine yapılan bir haksızlık diye düşünüyorum… İfade yeteneğim bu kadar... Beni bağışlasınlar… Sevgilerimle

Hülasası; Bana fazla söz bırakmamış Adem kardeşim…

İlçemizde varlığını üst düzey görev anlayışı ile istikrarlı bir şekilde hissettiren Seydişehir Musiki Derneğinin sazendeleri, solo, koro bütün seslerini, bütün mensuplarını ve şef Sıtkı Özkal beyefendiyi, Üniversite öğrencilerimizi medeni cesaretlerinden ve sunumlarından dolayı tebrik ediyorum…

Ocak ayının sonundaydı… Dostlarım Muhsin Bükücü, Nuh Derya Kaplan ve Fikret Akbaş ile birlikte Antalya AKM Aspendos salonunda, Antalya Musiki Derneğinin; içinde Leyla ismi geçen şarkıların icra edildiği ‘Leyla’ isimli konserine gittik…

Vilayetin derneği vilayetin konseriydi…

Biliniz ki; Seydişehir Musiki Derneğimizin 28. Yıl konserinin bu konserden eksiği yok, fazlası çoktu…

Dolayısı ile kıt kanaat imkânların ve kaynakların amatör ruh ve doğru diyaloglarla böylesine güzel bir geceye dönüşmesine vesile olan dernek başkanı Aysel Can hanımefendiyi, emeği geçen, katkısı olan herkesi gönülden kutluyorum…

Duygu yüklü bu gece için cümlenize teşekkür ediyorum…

Eksik olmayın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.