Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

BAŞHEKİM ARANIYOR…

Aranıyor aranmasına da… Bulunduğu zaman ne değişecek orası tam bir muamma… Katmerleşmiş o kadar çok sorun var ki Seydişehir Devlet hastanesinde, yeni atanacak başhekime tabiri caizse; ‘acıyorum…’ Hadsizlik olarak yorumlamayın lütfen zira en az hastane personeli kadar vakıf olduğum birikmiş bir sürü sorunun üzerine gelecek olan Başhekimde mangal gibi yürek olması lazım… Öncelikle ilkel yerel siyaset anlayışının girdabında, liyakat esasının asıl olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurursak; girift hale gelmiş sağlık hizmetleri ve siyaset ilişkisi bütün sorunların çözümleyicisi değil bağlayıcı faktörü haline gelmiş… Parti teşkilatından hastaneden sorumlu birkaç yöneticisi bu görevlerini sağlıkla ilgili sorunlarla ilgilenmekten ziyade hangi taşören firmaya kimin çocuğu işe alınacak, kimler işten çıkartılacak, hastane yönetimine nüfus edecek kadrolar hangi imtiyazlılardan oluşturulacak şeklinde anlayıp buna göre tasarruflarda bulunurlarsa olacağı bu… Başhekimlik görevinden daha ziyade palyaço elbisesi giyip sosyal mecrada ilgili kamuoyuna mesajlar gönderme derdine düşerse… Üç beş şakşakçı da bu rezaleti aliyyul-ala (en üstün, en iyi) şekilde gösterirse sonuç böyle olur… Hastaneye Başhekim aranıyor aranmasına ama gelecek olan Başhekimin beli zor doğrulur çünkü Mevcut konjonktürde siyasetin nüfusundan asla kurtulamayacak… İddia ediyorum isim isim bildiğim birkaç şirket elemanı onu yönetecek… Sekreterin uzman doktora hükmettiği bir çalışma ortamına düşecek… Yaklaşık 7 yıldır bitirilemeyen bir sürü proje tadilatına maruz kalmış ek binanın, bittiği zaman bile ihtiyaca cevap veremeyeceğini bizzat görecek… Üç ameliyathanenin; Genel cerrahi, Ortopedi, üroloji, doğum, ve acil ameliyatlara nasıl cevap vereceğine dair kombinasyon hesapları ile boğuşacak… Ek binanın bütün tuğlalarını, tonlarca betonunu üzerinde hissedeceği bir fecaati kucağında bulacak… Kendisini; tedirgin, mutsuz, herkesin herkesten korktuğu şu ana kadar ‘ben bilirim’, ‘ben ne dersem o’ mantığında gelişen yönetim organizasyon anlayışından katılımcı, ekip çalışması ruhunu geliştirmek zorunda olduğu bir ortamın içinde bulacak… Beş genel cerrahının aynı anda çalıştığı bugün tek cerraha mahkûm, beyin cerrahının hala bulunamadığı, göz doktorunun tek, Göğüs hastalıkları uzmanının tek olduğu, kadın doğum uzmanının evinin yolunu unuttuğu bir hastanede Başhekimlik yapacak… Niyetim asla bu millete hizmet edecek Başhekim ve kadrosuna Seydişehir Devlet Hastanesini öcü göstermek değil ancak herkes bilmeli ki bu millet hizmetin en iyisine layık… Sağlıkla ilgili iyileştirmeler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlıkta ki aksamalara öfkeyle dikkat çeken söylemleri ortadayken kimse mevcut durumu tamamen sisteme yükleyip beceriksizliğinden, ego tatmin yönetim anlayışından kaynaklanan olumsuzlukları kapatamaz… Çünkü eski hastaneleri, kuyrukları, rehin alınmaları, eczane kuyruklarını ve ezalarını bizzat yaşayanlardanım… Hülasası; Şimdilik Yunus Hocanın Allah yardımcısı olsun… Gelecek olan Başhekimimizin de bu gerçekleri bilerek işbaşı yapmasına vesile olmaktan başka bir gayem yok… Allah şahittir… Hassas bir konu hadsizlik etmek istemem zira mesleki kariyerlerini ömür boyu okumak ve kendini geliştirmekle geçiren doktorlarımızı kırmaktan imtina ederim ancak Seydişehir devlet Hastanesi sorunlar yumağı… Başhekim atamakla iş bitmiyor… Hastane performansı sadece sayısal veriler üzerinden… Daha çok kazanma refleksleri ile tamamen ticari düşünülerek değerlendirilemez… Kelamun lübbü; Rabbim Devletimize zeval vermesin… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ… Hastaneyi ve hastaneyi bu hale getiren yada getirecekleri yazmaktan asla vazgeçmeyeceğim…
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

BAŞHEKİM ARANIYOR…

Aranıyor aranmasına da…

Bulunduğu zaman ne değişecek orası tam bir muamma…

Katmerleşmiş o kadar çok sorun var ki Seydişehir Devlet hastanesinde, yeni atanacak başhekime tabiri caizse; ‘acıyorum…’

Hadsizlik olarak yorumlamayın lütfen zira en az hastane personeli kadar vakıf olduğum birikmiş bir sürü sorunun üzerine gelecek olan Başhekimde mangal gibi yürek olması lazım…

Öncelikle ilkel yerel siyaset anlayışının girdabında, liyakat esasının asıl olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurursak; girift hale gelmiş sağlık hizmetleri ve siyaset ilişkisi bütün sorunların çözümleyicisi değil bağlayıcı faktörü haline gelmiş…

Parti teşkilatından hastaneden sorumlu birkaç yöneticisi bu görevlerini sağlıkla ilgili sorunlarla ilgilenmekten ziyade hangi taşören firmaya kimin çocuğu işe alınacak, kimler işten çıkartılacak, hastane yönetimine nüfus edecek kadrolar hangi imtiyazlılardan oluşturulacak şeklinde anlayıp buna göre tasarruflarda bulunurlarsa olacağı bu…

Başhekimlik görevinden daha ziyade palyaço elbisesi giyip sosyal mecrada ilgili kamuoyuna mesajlar gönderme derdine düşerse… Üç beş şakşakçı da bu rezaleti aliyyul-ala (en üstün, en iyi) şekilde gösterirse sonuç böyle olur…

Hastaneye Başhekim aranıyor aranmasına ama gelecek olan Başhekimin beli zor doğrulur çünkü

Mevcut konjonktürde siyasetin nüfusundan asla kurtulamayacak… İddia ediyorum isim isim bildiğim birkaç şirket elemanı onu yönetecek… Sekreterin uzman doktora hükmettiği bir çalışma ortamına düşecek…

Yaklaşık 7 yıldır bitirilemeyen bir sürü proje tadilatına maruz kalmış ek binanın, bittiği zaman bile ihtiyaca cevap veremeyeceğini bizzat görecek…

Üç ameliyathanenin; Genel cerrahi, Ortopedi, üroloji, doğum, ve acil ameliyatlara nasıl cevap vereceğine dair kombinasyon hesapları ile boğuşacak… Ek binanın bütün tuğlalarını, tonlarca betonunu üzerinde hissedeceği bir fecaati kucağında bulacak…

Kendisini; tedirgin, mutsuz, herkesin herkesten korktuğu şu ana kadar ‘ben bilirim’, ‘ben ne dersem o’ mantığında gelişen yönetim organizasyon anlayışından katılımcı, ekip çalışması ruhunu geliştirmek zorunda olduğu bir ortamın içinde bulacak…

Beş genel cerrahının aynı anda çalıştığı bugün tek cerraha mahkûm, beyin cerrahının hala bulunamadığı, göz doktorunun tek, Göğüs hastalıkları uzmanının tek olduğu, kadın doğum uzmanının evinin yolunu unuttuğu bir hastanede Başhekimlik yapacak…

Niyetim asla bu millete hizmet edecek Başhekim ve kadrosuna Seydişehir Devlet Hastanesini öcü göstermek değil ancak herkes bilmeli ki bu millet hizmetin en iyisine layık…

Sağlıkla ilgili iyileştirmeler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlıkta ki aksamalara öfkeyle dikkat çeken söylemleri ortadayken kimse mevcut durumu tamamen sisteme yükleyip beceriksizliğinden, ego tatmin yönetim anlayışından kaynaklanan olumsuzlukları kapatamaz…

Çünkü eski hastaneleri, kuyrukları, rehin alınmaları, eczane kuyruklarını ve ezalarını bizzat yaşayanlardanım…

Hülasası;

Şimdilik Yunus Hocanın Allah yardımcısı olsun…

Gelecek olan Başhekimimizin de bu gerçekleri bilerek işbaşı yapmasına vesile olmaktan başka bir gayem yok… Allah şahittir…

Hassas bir konu hadsizlik etmek istemem zira mesleki kariyerlerini ömür boyu okumak ve kendini geliştirmekle geçiren doktorlarımızı kırmaktan imtina ederim ancak Seydişehir devlet Hastanesi sorunlar yumağı…

Başhekim atamakla iş bitmiyor… Hastane performansı sadece sayısal veriler üzerinden… Daha çok kazanma refleksleri ile tamamen ticari düşünülerek değerlendirilemez…

Kelamun lübbü; Rabbim Devletimize zeval vermesin…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ…

Hastaneyi ve hastaneyi bu hale getiren yada getirecekleri yazmaktan asla vazgeçmeyeceğim…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.