Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

Bİ NETAMELİLİK VAR AMMA…

Bayram vesilesi ile hasbıhal ettiğim birçok dost bizzat ya da telefonla köşe yazılarıma atfen yorumlar yaparak latifelerde bulundular… Latife ama insan düşünmeden de edemiyor… Bir terslik var kesin ama nerede? Kimde? Şükür, 1986 yılından bu yana binlerce makale, haber ve araştırmaya imza attım… Yüzlerce televizyon, radyo programı, canlı yayınlarla mesleki sorumluluğumu hak üzere ifa etmeye çalıştım… Yazdığım ve söylediğim hiçbir şeyden pişmanlığım yok… Zira yazılarımın ve programlarımın hiç birisinde netice itibari ile ne vicdani ne de hukuksal anlamda müfteri durumuna düşmedim… Dostlar takılıyorlar… ‘Hakkı abi, yazılarında lütfen bizi de eleştir… Eleştirilerine maruz kalan kim ya da kimlerse ya terfi ediyor yada önemli makamlara geliyor…’ Bu yargıyı genellemek yanlış belki ama özellikle iki isim üzerinde değerlendirme yapar ve bu mizaha lokal bakarsak doğruluk payı var… Hem de çok var… Dostlarımın, öyle terfi ya da önemli yerlerin ismi olma gibi bir dertleri yok aslında… Sekülerist bir inanışları ve yaşam tarzları yok… Unu elemiş, eleği duvara asmış kimseden beklentileri olmayan gönül adamı insanlar… Dedim ya takılıyorlar… Güncele mizah katıyorlar… Haksız da değiller… Geçtiğimiz günlerde Tunceli’ye vali olarak atanan eski Seydişehir kaymakamı Tuncay Sonel’in yükselme niteliğinde ki ataması böyle bir çağrışım yapmış… Ki! Sosyal yardımlaşma fonunda ki harcamalar bir yana… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın devlet okullarında hafta sonları takviye dersleri verileceğini belirtmesine; ‘Paralel Yapı'nın okullarından alın çocuklarınızı, dershanelerine göndererek geleceğimizi karartmayalım'…’ demesine rağmen; 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra ilk kalkışmanın adresi FETÖ’nün okullarına çocuklarını kursa göndermeye devam et… Çocuklarını 15 ağustos 2014 tarihli ‘PARALELLER VE YAMUKLAR’ yazımdan sonra okuldan al… FETÖ’ye ait okulun temel atma töreninde ilk harcı at, “Bu okullarda yetişen öğrencilerimiz, hem Türkiye’ye hem de Dünya’ya yön verecekler…’ de… SESİAD’ın programlarında başköşede ol… Devletin okulu bitmiş gibi bu okulun öğrencisini 23 Nisan kaymakamı yap… ‘Kimse Yok mu’ Derneğinin aşuresini bizzat dağıt… Bütün bunlar halkın gözünün önünde cereyan etsin, bende makalelerimde bütün bu aymazlıklara yer vereyim…  Sonra da; Tuncay Sonel Tunceli’ye vali olsun… Haklı dostlarım… Biraz acımasız olup en yakınlarım hakkında aynı minvalde makaleler mi yazsam acaba? Allah korusun; ne elim ne aklım böylesi bir tavra tevessül eder ancak bu mizahı sevdim ve mizahi bir yaklaşımla bu lokal gerçeği sizlerle paylaşmak istedim… Ha…! Bu arada bu mizahı gerçek kılan diğer bir gerçekte… Milletvekilimiz Harun Tüfekçi’nin vekilliği süresince yaptıkları, yapamadıkları, yapmadıkları üzerine yazdığım köşe yazılarımı sürdürdükçe üç dönem milletvekili seçilmesi ve ardından Orman Bakan yardımcısı olması da mizahı daha da güçlü kıldı… Ismarlama hiçbir köşe yazım olmadı ama dünyevi beklentileri, hırsları olan ve denemeye değer bulan cesaretliler varsa denemeye hazırım… Ama vebal üstlenmem haberiniz ola… Hülasası; Ortada bir netamelilik var ama bende mi onlarda mı? Uhrevi dünya da belli olacak… Zira bu dünyanın adaleti yok gerçek adalet orada yani öteki dünya da tecelli edecek… Orada ki kanunların sahibi de uygulayıcısı da ‘O’ olacak… Bunu herkes biliyor ama kimse ihtiraslarını yenemiyor… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ ‘Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir…’ Nisa 58
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

Bİ NETAMELİLİK VAR AMMA…

Bayram vesilesi ile hasbıhal ettiğim birçok dost bizzat ya da telefonla köşe yazılarıma atfen yorumlar yaparak latifelerde bulundular…

Latife ama insan düşünmeden de edemiyor…

Bir terslik var kesin ama nerede? Kimde?

Şükür, 1986 yılından bu yana binlerce makale, haber ve araştırmaya imza attım… Yüzlerce televizyon, radyo programı, canlı yayınlarla mesleki sorumluluğumu hak üzere ifa etmeye çalıştım… Yazdığım ve söylediğim hiçbir şeyden pişmanlığım yok…

Zira yazılarımın ve programlarımın hiç birisinde netice itibari ile ne vicdani ne de hukuksal anlamda müfteri durumuna düşmedim…

Dostlar takılıyorlar…

‘Hakkı abi, yazılarında lütfen bizi de eleştir… Eleştirilerine maruz kalan kim ya da kimlerse ya terfi ediyor yada önemli makamlara geliyor…’

Bu yargıyı genellemek yanlış belki ama özellikle iki isim üzerinde değerlendirme yapar ve bu mizaha lokal bakarsak doğruluk payı var… Hem de çok var…

Dostlarımın, öyle terfi ya da önemli yerlerin ismi olma gibi bir dertleri yok aslında… Sekülerist bir inanışları ve yaşam tarzları yok… Unu elemiş, eleği duvara asmış kimseden beklentileri olmayan gönül adamı insanlar… Dedim ya takılıyorlar… Güncele mizah katıyorlar…

Haksız da değiller… Geçtiğimiz günlerde Tunceli’ye vali olarak atanan eski Seydişehir kaymakamı Tuncay Sonel’in yükselme niteliğinde ki ataması böyle bir çağrışım yapmış…

Ki! Sosyal yardımlaşma fonunda ki harcamalar bir yana… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın devlet okullarında hafta sonları takviye dersleri verileceğini belirtmesine; ‘Paralel Yapı'nın okullarından alın çocuklarınızı, dershanelerine göndererek geleceğimizi karartmayalım'…’ demesine rağmen; 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra ilk kalkışmanın adresi FETÖ’nün okullarına çocuklarını kursa göndermeye devam et… Çocuklarını 15 ağustos 2014 tarihli ‘PARALELLER VE YAMUKLAR’ yazımdan sonra okuldan al…

FETÖ’ye ait okulun temel atma töreninde ilk harcı at, “Bu okullarda yetişen öğrencilerimiz, hem Türkiye’ye hem de Dünya’ya yön verecekler…’ de…

SESİAD’ın programlarında başköşede ol…

Devletin okulu bitmiş gibi bu okulun öğrencisini 23 Nisan kaymakamı yap…

‘Kimse Yok mu’ Derneğinin aşuresini bizzat dağıt…

Bütün bunlar halkın gözünün önünde cereyan etsin, bende makalelerimde bütün bu aymazlıklara yer vereyim… 

Sonra da; Tuncay Sonel Tunceli’ye vali olsun…

Haklı dostlarım…

Biraz acımasız olup en yakınlarım hakkında aynı minvalde makaleler mi yazsam acaba?

Allah korusun; ne elim ne aklım böylesi bir tavra tevessül eder ancak bu mizahı sevdim ve mizahi bir yaklaşımla bu lokal gerçeği sizlerle paylaşmak istedim…

Ha…! Bu arada bu mizahı gerçek kılan diğer bir gerçekte… Milletvekilimiz Harun Tüfekçi’nin vekilliği süresince yaptıkları, yapamadıkları, yapmadıkları üzerine yazdığım köşe yazılarımı sürdürdükçe üç dönem milletvekili seçilmesi ve ardından Orman Bakan yardımcısı olması da mizahı daha da güçlü kıldı…

Ismarlama hiçbir köşe yazım olmadı ama dünyevi beklentileri, hırsları olan ve denemeye değer bulan cesaretliler varsa denemeye hazırım… Ama vebal üstlenmem haberiniz ola…

Hülasası;

Ortada bir netamelilik var ama bende mi onlarda mı? Uhrevi dünya da belli olacak…

Zira bu dünyanın adaleti yok gerçek adalet orada yani öteki dünya da tecelli edecek… Orada ki kanunların sahibi de uygulayıcısı da ‘O’ olacak… Bunu herkes biliyor ama kimse ihtiraslarını yenemiyor…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

‘Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir…’ Nisa 58

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.