Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

BİR ABDAL?LA HASBİHAL -2-

Bir dokunup bin ah işitmiştim Değirmenci mahallesinden… Ötekileştirmenin açtığı yaraların esmer feryadıydı ilk makalem… Elbette birkaç satıra sığacak değil bunca feryat… Yılların içerisinde o kadar çok ezilmişlikler var ki hiçbir canlının kabullenemeyeceği ölçülerde… Bu ifadeleri kullanan ben bile ötekileştirmeye harç olacak düşünceleri taşımışımdır zamanla… Öyle ki! Köyümüzde 40 yıllık sürede çobanlık yapan ne kadar insan varsa ailesi ile birlikte hatırlarken; Değirmenci mahallesinden gelip çobanlık yapanların neredeyse hiç birini hatırlamıyorum… Demek ki bu satırların sahibi bendenizde; Onların ve çocuklarının dünyasında var olan feryatları hiç duymamışım… Sofralarında olanların ve de olmayanların hiç farkında değilmişim… Demek ki bende bütün duygusallığıma, bütün yazık ciğerliliğime rağmen ciğersiz zamanlarda ötekileştirmelere imza atmışım… Belki de hala öyleyim bir süreliğine  kendimi kandırıp ciğersizliğe ara veriyorum…   Kaç kişimiz böyle… Böyle değilsek! Aptallar diye ifade ettiğimiz Abdallar Mahallesi neden hep böyle… Daha geçtiğimiz gün yükselen şu feryada bakın… Ama ciğerden bakın duygudaşlık yapıp bakın… Yaratandan ötürü bakın… Diyor ki Abdallar mahallesinin dili; “Hepimiz birkaç bin metrekarelik mahallede sıkışıp kalmak istemiyoruz abi… Atatürk caddesine demiyorum… Alaylar mahallesine yada diğer mahallelere de demiyorum… Stat mahallesinde bize ayrılan bölgelerde biraz olsun açılmak, çocuklarımızı bu sıkışıklıktan, izbelikten, kötü alışkanlıklardan biraz olsun uzaklaştırmak… Amma velâkin; Yanımıza aptal sokmayız diye daire satmazlar… Apartman dairesinden vazgeçtik arsa bile satmazlar… Satsalar da ertesi gün komşuları caydırırlar… Dünyayı değiştirmeye kalkarlar amma kendileri asla değişmezler… Aptal derler bizi görmezden gelirler… Apartmanın hepisi senin olsa Hakkı abi dinime imanıma sende sokman aptal deyi abi… (Burada gülüşüyoruz haksızda değil aslında) Daha geçtiğimiz hafta arkadaşımın birisi hafta sizlerin işemeye bile gitmeyeceğiniz yerde arsa satın aldı ertesi gün arsa komşuları duyup engellediler… Bunu size yapsalar kabullenebilir misiniz abi? İşte bize bunu yapıyorlar ve biz boynumuzu büküp hem aptal demelerini hem de ötekileştirilmenin bedelini ödüyoruz Hakkı abi… Hâsılı; Bana ayrılan iki minik köşede feryada kulak olmaya çalıştım… Belki bir yetkili onlarca sorundan birisine derman olur diye… Belki bir beyaz vatandaş öteki mahallenin ötekileştirilmiş gönüllerine su serpecek hal diliyle uğrak verir diye… Bu vesile ile birkaç ay önce esmer mahallenin dünya küskünü bir ihtiyaçlısının, kocaman feryadına yürekleri ile cevap veren Can ve Ekin soy isimli yardımseverlerini saygıyla anıyorum… Umarım yeni Can ve Ekinler zaman zaman, imamlar her daim, bilumum erkân hiçbir zaman eksik olmazlar o mekânlardan… Dolayısı ile farklılıkları ötekileştirmeye götüren ne kadar anlayış ve izan varsa hepsini reddediyorum… Rabbim Yardımcıları olsun ama önce biz yardımcı olalım… Yine bu vesile ile bendenize içini döken mahalle sakini sevgili kardeşime milyonlarca teşekkür ediyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ; İnsan başkasının yerine koyabilmeli kendini.. Ağlayan birine ''GÜL'' inleyen birine '' SUS'' dememeli… Ağlayana OMUZ, inleyene ÇARE OLABİLMELİ…
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

BİR ABDAL?LA HASBİHAL -2-

Bir dokunup bin ah işitmiştim Değirmenci mahallesinden… Ötekileştirmenin açtığı yaraların esmer feryadıydı ilk makalem…

Elbette birkaç satıra sığacak değil bunca feryat… Yılların içerisinde o kadar çok ezilmişlikler var ki hiçbir canlının kabullenemeyeceği ölçülerde…

Bu ifadeleri kullanan ben bile ötekileştirmeye harç olacak düşünceleri taşımışımdır zamanla…

Öyle ki!

Köyümüzde 40 yıllık sürede çobanlık yapan ne kadar insan varsa ailesi ile birlikte hatırlarken; Değirmenci mahallesinden gelip çobanlık yapanların neredeyse hiç birini hatırlamıyorum…

Demek ki bu satırların sahibi bendenizde; Onların ve çocuklarının dünyasında var olan feryatları hiç duymamışım… Sofralarında olanların ve de olmayanların hiç farkında değilmişim…

Demek ki bende bütün duygusallığıma, bütün yazık ciğerliliğime rağmen ciğersiz zamanlarda ötekileştirmelere imza atmışım…

Belki de hala öyleyim bir süreliğine  kendimi kandırıp ciğersizliğe ara veriyorum…  

Kaç kişimiz böyle…

Böyle değilsek! Aptallar diye ifade ettiğimiz Abdallar Mahallesi neden hep böyle…

Daha geçtiğimiz gün yükselen şu feryada bakın… Ama ciğerden bakın duygudaşlık yapıp bakın… Yaratandan ötürü bakın…

Diyor ki Abdallar mahallesinin dili;

“Hepimiz birkaç bin metrekarelik mahallede sıkışıp kalmak istemiyoruz abi… Atatürk caddesine demiyorum… Alaylar mahallesine yada diğer mahallelere de demiyorum… Stat mahallesinde bize ayrılan bölgelerde biraz olsun açılmak, çocuklarımızı bu sıkışıklıktan, izbelikten, kötü alışkanlıklardan biraz olsun uzaklaştırmak…

Amma velâkin; Yanımıza aptal sokmayız diye daire satmazlar… Apartman dairesinden vazgeçtik arsa bile satmazlar… Satsalar da ertesi gün komşuları caydırırlar… Dünyayı değiştirmeye kalkarlar amma kendileri asla değişmezler… Aptal derler bizi görmezden gelirler… Apartmanın hepisi senin olsa Hakkı abi dinime imanıma sende sokman aptal deyi abi… (Burada gülüşüyoruz haksızda değil aslında)

Daha geçtiğimiz hafta arkadaşımın birisi hafta sizlerin işemeye bile gitmeyeceğiniz yerde arsa satın aldı ertesi gün arsa komşuları duyup engellediler… Bunu size yapsalar kabullenebilir misiniz abi?

İşte bize bunu yapıyorlar ve biz boynumuzu büküp hem aptal demelerini hem de ötekileştirilmenin bedelini ödüyoruz Hakkı abi…

Hâsılı;

Bana ayrılan iki minik köşede feryada kulak olmaya çalıştım… Belki bir yetkili onlarca sorundan birisine derman olur diye…

Belki bir beyaz vatandaş öteki mahallenin ötekileştirilmiş gönüllerine su serpecek hal diliyle uğrak verir diye…

Bu vesile ile birkaç ay önce esmer mahallenin dünya küskünü bir ihtiyaçlısının, kocaman feryadına yürekleri ile cevap veren Can ve Ekin soy isimli yardımseverlerini saygıyla anıyorum

Umarım yeni Can ve Ekinler zaman zaman, imamlar her daim, bilumum erkân hiçbir zaman eksik olmazlar o mekânlardan…

Dolayısı ile farklılıkları ötekileştirmeye götüren ne kadar anlayış ve izan varsa hepsini reddediyorum… Rabbim Yardımcıları olsun ama önce biz yardımcı olalım…

Yine bu vesile ile bendenize içini döken mahalle sakini sevgili kardeşime milyonlarca teşekkür ediyorum…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ;

İnsan başkasının yerine koyabilmeli kendini..

Ağlayan birine ''GÜL'' inleyen birine '' SUS'' dememeli…

Ağlayana OMUZ, inleyene ÇARE OLABİLMELİ…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.