Olağanüstü olaylar ile gündem teşkil eden Seydişehir, ülke gündeminin zirvesine oturdu çoğu yıllar… Bazı olaylar günlerce, aylarca, hatta yıllarca etkisini yitirmedi… Yakın tarihi inceleyecek olursak; 1987 yılında Eti Alüminyum İşçilerinin grevi, büyüklüğü etkileri ve sonuçları itibari ile önemli hadiseydi… 5 bin 105 işçi ile yapılan grev sırasında, Başbakan Turgut Özal, Seydişehir Alüminyum Tesisleri'ndeki grevle ilgili olarak yaptığı açıklamada da Toplu iş sözleşmelerinde verilen teklifin kabul edilmemesi halinde bu tesislerin kapatılacağını söylemiş... Seydişehir, ülke gündeminde ki yerini yine olağanüstü bu gelişmeyle ile almıştı… Manşetlerdeydik… 1994 yılının 5 Ocağında Başbakana, Reisicumhur’a kadar ulaşan Seydişehir heyetleri… Yaklaşık 20 bin kişi ile Kulu makasını kilitleyen Seydişehir ahalisi… Böylesine bir kalabalıkla başkente çıkartma yaparak, devletin bütün kademelerini harekete geçiren bir eylem biçimini ortaya koymuştu. Bir avuçluk yerleşkelerin kasaba, ilçe, il yapıldığı dönemlerdi… Politikacıların kepçesi boldu… Ulufe dağıtılıyordu… Köylerin, şehirlerin yapısal değişiklikleri ödül gibiydi… Yürüdük… Tansu Çiller’in sağ kolu Necmettin Cevheri’yi bile dinlememiştik… Neredeyse helikopterinin pervanelerine apışarak durdurcaktık… Yine Manşetlerdeydik… En yakın tarihte efelendiğimiz ve yurt gündemine cuk oturduğumuz dönem ise malumunuz üzere Eti Alüminyum’un özelleştirmesi… Arabalar devirdik… Vurduk… Kırdık… Yaktık… Yıktık… Manşetlerden inmedik… Provokatörler Dimyat’a pirince götürüyoruz deyip otobüs tahsis ettiler, millet evdeki bulgurundan oldu… 80 öncesi başlayan ve hiç bitmeyen sendikal mücadeleleri, beraberinde gelen sağ sol çatışmalarına ise hiç değinmedim… İrili ufaklı öylesine olağanüstü hallerimiz var ki! Hep böyle yer aldık manşetlerde… Değişmeye başladı sanki bu makûs talih… Kaymakam Tuncay Sonel’in aldığı farkındalık ödülüne gerekçe olan sebepler, bu değişimin göstergesi… Milletin gözü ve gönlü huzurunda gerçekleşen bu sebeplerin ayrıntılarından herkes haberdar…  Dolayısı ile es geçeceğim, beyanım mükerrer olmasın diye… Projeler, sosyal ve ekonomik yansımaları... On yıllardır gazetelerin manşetlerini süsleyen provokatörlerin ekmeğine yağ süren olağanüstü negatif manşetler, yerini artık pozitif üretime bırakıyor sanki… Bu müspet ve sevindirici gelişmenin temelinde yatanın ise; İnsana yapılanların, diğer insanların aferinini alabilmek için değil, Allah Rızasını gaye edinmekten geçtiği kanaatindeyim… Umarım hezeyanların baskıcı üslubuna yenik düşmez ve daim olur bu gelişmeler zira buna topyekûn ihtiyacı var Seydişehirlinin…