Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE SEYDİŞEHİR?

Geçtiğimiz Cuma günü yani 8 Mart dünya kadınlar günüydü… Ekranlar ve toplumun bütün katmanları içinde bulundukları sosyal ortam şartlarında güne dair eylemlerde bulundular...   Yerel konular dışına sıklıkla çıkmadığımı okuyucularım bilirler… Bu anlamda ve güne dair yerel ne olabilir düşüncesinde idim ki yaptığım bir çalışmanın notları düştü aklıma… Yrd. Doç. Dr Mehmet Emin Şen ve Faruk Saltekin’in açığa çıkardıkları 1890-1892 yılları arasında kaydedilmiş olan mahkeme kayıtları Seydişehirli kadınların toplumsal hayattaki yerleri açısından önem taşımaktadır. Bendenizde 67 kayıttan birkaç tanesini sizlere sunarak tarihe kadınlarımız açısından küçücük bir ışık tutmak istedim… 20 numaralı belge:Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehir kazası köylerinden Tol köyü halkından olarak bilinen Kiras ve Kezban Binti Nesimi oğlu Mehmed ismindeki bayanlar mahkemede verdikleri ifadede babaları Mehmet’ten kalan mallarının düzenlenmesi için vekil olarak Adaris oğlu İstefan‟ı vekil tayin etmişlerdir. Haklarını korumak isteyen bu bayanların Ermeni milletinden Adaris oğlu İstefan’ı vekil kabul etmesi, Osmanlı döneminde Müslim ile gayri müslim ilişkileri açısından son derece dikkat çekicidir. Bu belge bize Ermeniler ile Türkler arasındaki ilişkilerin 1870’li yılardaki boyutları hakkında bilgi vermektedir. Burada konuyla ilgili olarak dikkati çeken husus, bir Müslüman bayanın farklı dindeki bir insana duymuş olduğu güvendir. Bu bilginin Osmanlı kadınının mahkemede hakkını savunması için seçtiği kişilerde din ve cinsiyet ayrımını gütmediğini göstermesi açısından da oldukça ilginçtir. Bu, karşılıklı bir menfaatin işbirliği olarak da düşünülebilir, ancak bunu Osmanlı kadınının bazı tabuları yıkıp vekil seçmede özgür davrandıklarını gösterdiği aşikârdır. 28 numaralı belge: Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehir kazasına bağlı Kisecik köyü sakinlerinden olarak bilinen Besa Hânım binti Osman Ağa ismindeki hatun tarafından verilen arzuhalde; Seydişehir kazasına bağlı Tol köyünde, babasından miras olarak kalan; bir tarafı çay, bir tarafı hendek, bir tarafı kendi ahırı ve dördüncü tarafı hass yoluna bağlı değirmende müşterek hissesi yarım dönüm kadar arazinin alım satım iĢlerini yürütmesi için vekil tayininde bulunuĢtur. Bu türden mahkeme kayıtlarında daima kadınlar haklı bulunmuştur. Bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi ortada bayanlara karşı bir haksızlık varsa, hukuk haklarını iade etmiştir. Kadınların haksızlığa uğramaması için vekil tayin etmelerine izin verilmiş, böylece kadınların erkekler tarafından ezilmesi önlemiştir. 65 numaralı belge: Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehri kazası mahallelerinden Keçikuyu mahallesi sakinlerinden Fatma binti Ali bin Hasan Efendi isimli genç kız SeydiĢehri kazâsı mahkemesinde Sofihâne mahallesi halkından Hafız Mustafâ Efendi bin ġâban isimli kimse huzurunda verdiği ifadede, Hâfız Mustafâ Efendi ile yirmi üç gün önce Câmi-i Kebîr mahallesi halkından bazı kimseler şahitliğinde evlendiğini söylemiştir. Altı yüz bir kuruş mihir ile yirmi beş adet Mahmûdiye altın, bir takım meydâni çinari, bir takım basma, bir adet acem şali, bir çift menteşe, bir adet fermane ve bir kat yatak takımı mihir vermekle beni kendisine nikâhladı demiştir. Fatma binti Ali bin Hasan, Hâfız Mustafâ Efendi ile evlenerek ve yukarda sayılan mihri kendisine teslim ederek borç vermiştir. Sebebi kayıtlarda olmasa da daha sonra mahkemeden kocasına verdiği borcu istemektedir. Mahkeme de bunu uygun bularak kocasına hükmü bildirmiştir. Seydişehirli bayanlar sadece mağdur oldukları için kayıtlara geçmemişlerdir. Yukarıda görüldüğü gibi bayanlara bir danışman tayin edildiği gibi bazen erkekler de alım satım işlerinde aradıkları güveni bir bayanda bulmuşlardır. Seydişehir kadının işgal kuvvetlerine karşı 1919 yılının 16 Mayısında Denizli, Kastamonu, Tavas, Bayramiç ile birlikte i kadınlarımız da Seydişehir’de miting düzenlediğini de düşünerek bu güne dair paylaşmak istedim tarihi gerçekleri… Hülasası ve asıl olan şu… Muâviye İbn Câhime’nin anlattığına göre; Câhime radıyallahu anh Peygamber aleyhissalâtu vesselâma gelir ve: “Ey Allah’ın Resulü, ben gazveye (cihad) katılmak istiyorum, bu konuda sizinle istişare etmeye geldim” der. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Annen var mı?” diye sorar. “Evet” deyince,“Öyleyse ondan ayrılma, zira cennet onun ayağının altındadır” buyurur. (Nesâî, Cihâd, 12)
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE SEYDİŞEHİR?

Geçtiğimiz Cuma günü yani 8 Mart dünya kadınlar günüydü… Ekranlar ve toplumun bütün katmanları içinde bulundukları sosyal ortam şartlarında güne dair eylemlerde bulundular...  

Yerel konular dışına sıklıkla çıkmadığımı okuyucularım bilirler… Bu anlamda ve güne dair yerel ne olabilir düşüncesinde idim ki yaptığım bir çalışmanın notları düştü aklıma…

Yrd. Doç. Dr Mehmet Emin Şen ve Faruk Saltekin’in açığa çıkardıkları 1890-1892 yılları arasında kaydedilmiş olan mahkeme kayıtları Seydişehirli kadınların toplumsal hayattaki yerleri açısından önem taşımaktadır.

Bendenizde 67 kayıttan birkaç tanesini sizlere sunarak tarihe kadınlarımız açısından küçücük bir ışık tutmak istedim…

20 numaralı belge:Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehir kazası köylerinden Tol köyü halkından olarak bilinen Kiras ve Kezban Binti Nesimi oğlu Mehmed ismindeki bayanlar mahkemede verdikleri ifadede babaları Mehmet’ten kalan mallarının düzenlenmesi için vekil olarak Adaris oğlu İstefan‟ı vekil tayin etmişlerdir.

Haklarını korumak isteyen bu bayanların Ermeni milletinden Adaris oğlu İstefan’ı vekil kabul etmesi, Osmanlı döneminde Müslim ile gayri müslim ilişkileri açısından son derece dikkat çekicidir. Bu belge bize Ermeniler ile Türkler arasındaki ilişkilerin 1870’li yılardaki boyutları hakkında bilgi vermektedir. Burada konuyla ilgili olarak dikkati çeken husus, bir Müslüman bayanın farklı dindeki bir insana duymuş olduğu güvendir. Bu bilginin Osmanlı kadınının mahkemede hakkını savunması için seçtiği kişilerde din ve cinsiyet ayrımını gütmediğini göstermesi açısından da oldukça ilginçtir. Bu, karşılıklı bir menfaatin işbirliği olarak da düşünülebilir, ancak bunu Osmanlı kadınının bazı tabuları yıkıp vekil seçmede özgür davrandıklarını gösterdiği aşikârdır.

28 numaralı belge: Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehir kazasına bağlı Kisecik köyü sakinlerinden olarak bilinen Besa Hânım binti Osman Ağa ismindeki hatun tarafından verilen arzuhalde; Seydişehir kazasına bağlı Tol köyünde, babasından miras olarak kalan; bir tarafı çay, bir tarafı hendek, bir tarafı kendi ahırı ve dördüncü tarafı hass yoluna bağlı değirmende müşterek hissesi yarım dönüm kadar arazinin alım satım iĢlerini yürütmesi için vekil tayininde bulunuĢtur.

Bu türden mahkeme kayıtlarında daima kadınlar haklı bulunmuştur. Bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi ortada bayanlara karşı bir haksızlık varsa, hukuk haklarını iade etmiştir. Kadınların haksızlığa uğramaması için vekil tayin etmelerine izin verilmiş, böylece kadınların erkekler tarafından ezilmesi önlemiştir.

65 numaralı belge: Konya vilâyeti dâhilinde bulunan Seydişehri kazası mahallelerinden Keçikuyu mahallesi sakinlerinden Fatma binti Ali bin Hasan Efendi isimli genç kız SeydiĢehri kazâsı mahkemesinde Sofihâne mahallesi halkından Hafız Mustafâ Efendi bin ġâban isimli kimse huzurunda verdiği ifadede, Hâfız Mustafâ Efendi ile yirmi üç gün önce Câmi-i Kebîr mahallesi halkından bazı kimseler şahitliğinde evlendiğini söylemiştir. Altı yüz bir kuruş mihir ile yirmi beş adet Mahmûdiye altın, bir takım meydâni çinari, bir takım basma, bir adet acem şali, bir çift menteşe, bir adet fermane ve bir kat yatak takımı mihir vermekle beni kendisine nikâhladı demiştir. Fatma binti Ali bin Hasan, Hâfız Mustafâ Efendi ile evlenerek ve yukarda sayılan mihri kendisine teslim ederek borç vermiştir. Sebebi kayıtlarda olmasa da daha sonra mahkemeden kocasına verdiği borcu istemektedir. Mahkeme de bunu uygun bularak kocasına hükmü bildirmiştir.

Seydişehirli bayanlar sadece mağdur oldukları için kayıtlara geçmemişlerdir. Yukarıda görüldüğü gibi bayanlara bir danışman tayin edildiği gibi bazen erkekler de alım satım işlerinde aradıkları güveni bir bayanda bulmuşlardır.

Seydişehir kadının işgal kuvvetlerine karşı 1919 yılının 16 Mayısında Denizli, Kastamonu, Tavas, Bayramiç ile birlikte i kadınlarımız da Seydişehir’de miting düzenlediğini de düşünerek bu güne dair paylaşmak istedim tarihi gerçekleri…

Hülasası ve asıl olan şu…

Muâviye İbn Câhime’nin anlattığına göre; Câhime radıyallahu anh Peygamber aleyhissalâtu vesselâma gelir ve: “Ey Allah’ın Resulü, ben gazveye (cihad) katılmak istiyorum, bu konuda sizinle istişare etmeye geldim” der. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Annen var mı?” diye sorar. Evet” deyince,“Öyleyse ondan ayrılma, zira cennet onun ayağının altındadır” buyurur. (Nesâî, Cihâd, 12)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.