Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

GEZİ PARK VE SEYDİŞEHİR İTİDALİ?

Ülkenin sürüklendiği ve kardeş kavgasında gebe olayların tam ortasında yerel konulara değinmek ne kadar muteber bilmiyorum ama benzeri küçük bir eylemde ilçemizde yapıldı… Yaklaşık 200 kişinin katıldığı eylem basın açıklaması ve sloganlarla başlayıp bitti… Keşke İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürü Seydişehir Emniyetinin gösterdiği sabır ve itidali gösterse ve gelinen noktanın müsebbibi olmasalardı... Hükümet binamız önünde yapılan eylem sırasında aklımdan geçen buydu ancak özellikle büyükşehirlerde yapılan eylemlerde iş çığırından çıkartılmaya çalışılmaktadır… Yani hiçbir şey karşıdan göründüğü gibi masumane değildir... Çıkarılmaya çalışılan alkol yasağına hiçbir katkısı olmayacağı halde iki ayyaş yaklaşımı anlamsızdır… Politik kaygılar ve yaklaşan yerel seçimler öncesi bu tür sloganvari yaklaşımların hiçbir faydası olmayacaktır… Sonuç itibari ile provokatörler sahnedeler… Kitlelere karşı polisi koymanın sonucu budur…   Edindiğim bilgilere göre ilçemizde bile uygulanmaya konmaya çalışılan provokasyon bir gece öncesinden emniyet yetkililerince önlenmiş… Eylemcilere abi ve ablalık yapanların takındığı tavırda eylemin sükûnetle bitmesini sağlamıştır… İlçemizde hal böyleyken özellikle ülke genelinde devam eden olaylar iç açıcı değildir. Polis olayları önleyebilmek için gaz, tazyikli, jop kullanarak eylemin kitleselleşmesine sebep olmuştur ancak kimsenin de devletin polisine taş atma hakkı yoktur… Onlar, verilen emirin uygulayıcılarıdır… Başkentte onlarca halk otobüsü kullanılamaz hale getirilmiş… Esnafın camları yerle bir edilmiş… Engellilere ait seyyar satış araçları bile talan edilmiş… Eylemin yapıldığı alanlar yerle bir edilmiştir… Ömrümün bir bölümünü geçirdiğim Taksim ise savaş alanına döndürülmüş… Otobüs durakları dâhil devlete, belediyeye ait ne varsa zarar verilmektedir… Verilen zararın maddi değeri 20 milyon Türk Lirasını geçmiştir…  Twittir hesabıma gelen bir twitte şu feverana bakın… “Şu anda şerefsiz bir polisten çok fena dayak yiyorum! Lütfen RT ve FAV! Bunu yay!” böyle bir şey olabilir mi? Hem dayak yeyip hemde nasıl RT yapabiliyorsun? İşte bu provokasyonun en bariz örneklerindendir… Ülkemizde tesis edilmeye çalışılan huzura çomak sokmaktır bunun adı… Eylemlerin sonunda, başta İstanbul valisi Emniyet Müdürü ve Halk TV’ye meydana gelen bu olayların müsebbipleri olarak hesap sorulmalıdır…Eylemleri şiddete dönüştüren herkes cezalandırılmalıdır… Bu olay artık şehirleri yönetirken kararları yalnızca valilerin, çevik kuvvetin değil, sosyologların, psikologların, toplum bilimcilerin, akademisyenlerin görüşlerine başvurarak alınması gereğini öğretmelidir… Hükümet yetkilileri de “ben yaptım oldu, dediğim dedik çaldığım düdük…” demenin anti demokratik olduğunun farkındalığı ile feraset sahibi olmalıdır… Bu vesile ile ilçemizde şiddete meydan vermeden eylemlerini gerçekleştiren ve itidalli davranışlarından ötürü başta emniyet müdürü ve personeli tebrik ediyorum… Umarım bu gelişmelerden bütün siyasetçiler derslerini alır ve ağızlarından çıkacak sözlere dikkat ederler… Hatırlarsınız… Dönemin milletvekili Ali Günaydın vilayetlik meselesinde “etrafımızda aç kurtlar var…” diyerek 20 bin kişinin Kulu makasına kadar gitmesine sebep olmuştu… Neyse ki Şiddet yoktu… Neyse ki! ne esnafa, ne devlet malına, nede huzurumuzu sağlayan emniyet mensuplarına saldırmamıştık…
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

GEZİ PARK VE SEYDİŞEHİR İTİDALİ?

Ülkenin sürüklendiği ve kardeş kavgasında gebe olayların tam ortasında yerel konulara değinmek ne kadar muteber bilmiyorum ama benzeri küçük bir eylemde ilçemizde yapıldı… Yaklaşık 200 kişinin katıldığı eylem basın açıklaması ve sloganlarla başlayıp bitti…

Keşke İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürü Seydişehir Emniyetinin gösterdiği sabır ve itidali gösterse ve gelinen noktanın müsebbibi olmasalardı... Hükümet binamız önünde yapılan eylem sırasında aklımdan geçen buydu ancak özellikle büyükşehirlerde yapılan eylemlerde iş çığırından çıkartılmaya çalışılmaktadır…

Yani hiçbir şey karşıdan göründüğü gibi masumane değildir... Çıkarılmaya çalışılan alkol yasağına hiçbir katkısı olmayacağı halde iki ayyaş yaklaşımı anlamsızdır… Politik kaygılar ve yaklaşan yerel seçimler öncesi bu tür sloganvari yaklaşımların hiçbir faydası olmayacaktır… Sonuç itibari ile provokatörler sahnedeler… Kitlelere karşı polisi koymanın sonucu budur…  

Edindiğim bilgilere göre ilçemizde bile uygulanmaya konmaya çalışılan provokasyon bir gece öncesinden emniyet yetkililerince önlenmiş… Eylemcilere abi ve ablalık yapanların takındığı tavırda eylemin sükûnetle bitmesini sağlamıştır…

İlçemizde hal böyleyken özellikle ülke genelinde devam eden olaylar iç açıcı değildir. Polis olayları önleyebilmek için gaz, tazyikli, jop kullanarak eylemin kitleselleşmesine sebep olmuştur ancak kimsenin de devletin polisine taş atma hakkı yoktur… Onlar, verilen emirin uygulayıcılarıdır…

Başkentte onlarca halk otobüsü kullanılamaz hale getirilmiş… Esnafın camları yerle bir edilmiş… Engellilere ait seyyar satış araçları bile talan edilmiş… Eylemin yapıldığı alanlar yerle bir edilmiştir… Ömrümün bir bölümünü geçirdiğim Taksim ise savaş alanına döndürülmüş… Otobüs durakları dâhil devlete, belediyeye ait ne varsa zarar verilmektedir… Verilen zararın maddi değeri 20 milyon Türk Lirasını geçmiştir… 

Twittir hesabıma gelen bir twitte şu feverana bakın… “Şu anda şerefsiz bir polisten çok fena dayak yiyorum! Lütfen RT ve FAV! Bunu yay!” böyle bir şey olabilir mi? Hem dayak yeyip hemde nasıl RT yapabiliyorsun? İşte bu provokasyonun en bariz örneklerindendir… Ülkemizde tesis edilmeye çalışılan huzura çomak sokmaktır bunun adı…

Eylemlerin sonunda, başta İstanbul valisi Emniyet Müdürü ve Halk TV’ye meydana gelen bu olayların müsebbipleri olarak hesap sorulmalıdır…Eylemleri şiddete dönüştüren herkes cezalandırılmalıdır… Bu olay artık şehirleri yönetirken kararları yalnızca valilerin, çevik kuvvetin değil, sosyologların, psikologların, toplum bilimcilerin, akademisyenlerin görüşlerine başvurarak alınması gereğini öğretmelidir… Hükümet yetkilileri de “ben yaptım oldu, dediğim dedik çaldığım düdük…” demenin anti demokratik olduğunun farkındalığı ile feraset sahibi olmalıdır…

Bu vesile ile ilçemizde şiddete meydan vermeden eylemlerini gerçekleştiren ve itidalli davranışlarından ötürü başta emniyet müdürü ve personeli tebrik ediyorum…

Umarım bu gelişmelerden bütün siyasetçiler derslerini alır ve ağızlarından çıkacak sözlere dikkat ederler…

Hatırlarsınız…

Dönemin milletvekili Ali Günaydın vilayetlik meselesinde “etrafımızda aç kurtlar var…” diyerek 20 bin kişinin Kulu makasına kadar gitmesine sebep olmuştu… Neyse ki Şiddet yoktu… Neyse ki! ne esnafa, ne devlet malına, nede huzurumuzu sağlayan emniyet mensuplarına saldırmamıştık…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.