Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

HAL VE GİDİŞ?

‘Bu Nasıl Alçaklık’ başlığı altında kan revan bir haber okudunuz geçtiğimiz hafta Seydişehirhaber’de… Ceco Lakaplı Mehmet Gödekoğlu birileri tarafından feci şekilde dövülmüş… Hangi vicdanın eseri bilmiyorum ancak içim sızladı habere düşen fotoğrafa baktıkça… Çok eskilerden tanırım Ceco’yu… Hanboğazı’nda bir yorgancıda çalıştı yıllarca… Kendi halinde zararsız, saf, sempatik bir garip… Ne için dövülebilir? Bu merhametsizliği kim yapabilir? Sorularına cevap bulmaya çalışırken aklım duruyor… Aklıma mukayyet olmaya çalışırken edindiğim bir bilgi ise; beynimin bütün kıvrımları zonklatıyor… Kafatasımı çatlatacak şiddette şoke ediyor… Atmış yaşındaki adamın altı yaşındaki sabiye tasallutu; küçücük ilçemizde rezaletin, iğrençliğin geldiği noktayı gözümüzün içine sokuyor adeta… Büzüşüyor bedenim… Kramp giriyor yüreğime… Ha durdu ha duracak… Ya toplumsal ilişkiler! Hangi alanda olursa olsun çok kaygan zeminler üzerinde şekilleniyor artık… Başkasının sırtından nüfus, para itibar kazanma derdindeki parazitlerle her zaman, her yerde karşılaşabiliyorsunuz… Çoğu burnunuzun dibinde… Ulaşmayı hedefledikleri, mevki, makam, itibar yada her neyse her yol mubah parazitlerde… Öteki dünyası yok sanki bu ahvalin... İftira, yalan, gammazlama normal davranış haline gelmiş adeta… Aynı kişi diğer kişiyi aynı gün ve farklı cenahlarda çıkarı uğruna göklere çıkartıp, yerin dibine de sokabiliyor… Yüzü kızarmıyor… Yerel seçimlerin yakınlığı bu zemini kaypak insan manzaralarını yoğunluğunu zirveye taşıdı… Arttıkça arttı…  Herkes herkes hakkında yalan yanlış şeyleri kolaylıkla söyleyebiliyor… Fütursuzca hem de… Allah’tan (c.c) korkmadan… Kuldan utamadan… Yüz metre ara ile başka kişilerden aynı kişi ve konu hakkında tamamen farklı yalanları duyabiliyorsunuz… Aslından haberdar olduğunuz konudan, hücresine kadar tanıdığınız o kişiden neredeyse kendiniz bile şüphe edecek hale gelebiliyorsunuz… Küçücük menfaatler üzerine sesini yükseltip diğer kişilere iftira düzeyinde yakıştırmalar yapanlar… Aynı ölçüde susanlar… Onurunu ve omurgasını ayakaltı yapıp, dalkavukluk sınırlarını mide bulandıracak seviyeye çıkaranlar… Bütün bu çirkinliklere sadece kendi çıkarlarına halel gelecek diye sessiz kalan hödükler… Dost, arkadaşlık, makam, mevki, koltuk, memur, amir, komşu, akraba, kardeşlik ve benzeri olguları sarmalayan insancıklar kol geziyor etrafta… Kimimizin az kimimizin çok sorumluluğu var ama öyle inanıyorum ki! Bütün bu deformasyon ve dejenerasyonun en büyük sorumluları; Bu toplumun âlimleri ve amirleridir… Günahtır, vebaldir… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ "Adaletsizliği engellemeye gücünüzün yetmediği zamanlar olabilir fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı…" (M.İslamoğlu)
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

HAL VE GİDİŞ?

‘Bu Nasıl Alçaklık’ başlığı altında kan revan bir haber okudunuz geçtiğimiz hafta Seydişehirhaber’de…

Ceco Lakaplı Mehmet Gödekoğlu birileri tarafından feci şekilde dövülmüş…

Hangi vicdanın eseri bilmiyorum ancak içim sızladı habere düşen fotoğrafa baktıkça…

Çok eskilerden tanırım Ceco’yu… Hanboğazı’nda bir yorgancıda çalıştı yıllarca… Kendi halinde zararsız, saf, sempatik bir garip

Ne için dövülebilir? Bu merhametsizliği kim yapabilir? Sorularına cevap bulmaya çalışırken aklım duruyor…

Aklıma mukayyet olmaya çalışırken edindiğim bir bilgi ise; beynimin bütün kıvrımları zonklatıyor… Kafatasımı çatlatacak şiddette şoke ediyor…

Atmış yaşındaki adamın altı yaşındaki sabiye tasallutu; küçücük ilçemizde rezaletin, iğrençliğin geldiği noktayı gözümüzün içine sokuyor adeta…

Büzüşüyor bedenim… Kramp giriyor yüreğime… Ha durdu ha duracak…

Ya toplumsal ilişkiler!

Hangi alanda olursa olsun çok kaygan zeminler üzerinde şekilleniyor artık…

Başkasının sırtından nüfus, para itibar kazanma derdindeki parazitlerle her zaman, her yerde karşılaşabiliyorsunuz…

Çoğu burnunuzun dibinde…

Ulaşmayı hedefledikleri, mevki, makam, itibar yada her neyse her yol mubah parazitlerde…

Öteki dünyası yok sanki bu ahvalin... İftira, yalan, gammazlama normal davranış haline gelmiş adeta…

Aynı kişi diğer kişiyi aynı gün ve farklı cenahlarda çıkarı uğruna göklere çıkartıp, yerin dibine de sokabiliyor… Yüzü kızarmıyor…

Yerel seçimlerin yakınlığı bu zemini kaypak insan manzaralarını yoğunluğunu zirveye taşıdı… Arttıkça arttı… 

Herkes herkes hakkında yalan yanlış şeyleri kolaylıkla söyleyebiliyor… Fütursuzca hem de… Allah’tan (c.c) korkmadan… Kuldan utamadan…

Yüz metre ara ile başka kişilerden aynı kişi ve konu hakkında tamamen farklı yalanları duyabiliyorsunuz…

Aslından haberdar olduğunuz konudan, hücresine kadar tanıdığınız o kişiden neredeyse kendiniz bile şüphe edecek hale gelebiliyorsunuz…

Küçücük menfaatler üzerine sesini yükseltip diğer kişilere iftira düzeyinde yakıştırmalar yapanlar… Aynı ölçüde susanlar

Onurunu ve omurgasını ayakaltı yapıp, dalkavukluk sınırlarını mide bulandıracak seviyeye çıkaranlar…

Bütün bu çirkinliklere sadece kendi çıkarlarına halel gelecek diye sessiz kalan hödükler…

Dost, arkadaşlık, makam, mevki, koltuk, memur, amir, komşu, akraba, kardeşlik ve benzeri olguları sarmalayan insancıklar kol geziyor etrafta…

Kimimizin az kimimizin çok sorumluluğu var ama öyle inanıyorum ki! Bütün bu deformasyon ve dejenerasyonun en büyük sorumluları; Bu toplumun âlimleri ve amirleridir… Günahtır, vebaldir…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

"Adaletsizliği engellemeye gücünüzün yetmediği zamanlar olabilir fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı…" (M.İslamoğlu)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.