Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

HASTANEDE DOKTOR ?YA YOK, YA TEK??

Eşinin vefatından birkaç ay sonra Taşağıl’a gelin olan teyzeye ‘vili gıızz gocan öleli üç ay olmadan köye gelin geldin. Kefeni bile kurumadı daha…’ diyen köylülere teyze espriyle cevap vermiş; ‘Amaan noolacağımış, önümüz yaz günü, gurur durur hasahır…’ 2015 yılı Haziran ayında biteceği sözü verilen hastane inşaatı bitmedi diye kimse hayıflanmasın ‘önümüz yaz günü biter durur hasahır… Bu demektir ki her altı ayda ‘bitirdik-bitireceğiz’ denilen ve 5 yıldır bir türlü bitirilemeyen hastane inşaatına değinmeyeceğim… Dedim ya; ‘önümüz yaz günü biter durur hasahır…’ Efendim; üç ay önce köşe yazımın başlığında belirttiğim gibi Seydişehir Devlet Hastanesinde değişen bir şey yok… Hastane hala ‘YOKLAR HASTANESİ…’ Suçlu aramak derdinde değilim yazdıklarımı lütfen doğru okuyun… ‘Biz bunları zaten biliyoruz…’ diyorsanız o zaman gereğini yapın eksikleri tamamlayın… Kamufle edilecek bir durumu yok bu yokluğun… Ayan beyan ortada… Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Dr. Deniz Oğuz’un gidişinden bu yana beri Seydişehir Devlet Hastanesine Göğüs hastalıkları uzman doktoru atanamadı… Yaz dönemi olması hasebi haftada bir gün Konya’dan gelen Göğüs hastalıkları ile idare etmeye çalışıyor koca hastane, onca hasta… ‘Git gel Konya altı saat’ yada ‘ölme eşeğim ölme yonca bitsinde ye’ misali… Ne dersiniz? Sağlıkta devrim yapıldığına inanan ben Seydişehirlinin yaşadığı bu haksızlığı yazmayayım mı? Hadi ben sustum… Akciğer hastalıklarında Türkiye ortalamasının yüzde 20 üstünde akciğer hastalığı vakası olduğu bilinen Seydişehir susar mı acaba? Ya akciğerin susması ne demek? Ölüm değil mi? Efendim, Cildiye doktoru; Rab’bim analı babalı büyütsün, sağlık afiyet versin, doğum iznine ayrılmış… Dönüşü artık zor… Haftada iki gün Konya’dan gelen takviye doktorlarla idare ediyoruz… Yarın hafta bir gün, ertesi gün hiç gelmeyeceği ihtimal dışı değil… Tırlatmamak elde değil, zira haftanın dört günü psikiyatrimiz yok… İmdadımıza komşu ilçe Beyşehir’den haftada bir gün gelen uzman doktor yetişiyor… Nöroloji uzmanımızda hâlihazırda haftada bir gün Konya’dan gelerek hizmet vermeye çalışıyor… Allah’tan ay içerisinde geliyormuş… Umarım değişmez… Acil serviste pratisyen doktorumuz da eksik… İyi ki Beyşehir var… Joker gibi… Beyşehir Devlet Hastanesi’nden haftada beş gün, iki pratisyen doktor takviyesi ile idare etmeye çalışıyoruz… Kaldı ki, turizm döneminin hemen başında Konya-Antalya yol güzergâhında artması muhtemel trafik kazalarına cevap verecek bir acil servis kadrosu şart… Cerrahımız tek… Nefes almaya vakti yok… Sabah akşam elinde neşter, ameliyathane de tek başına hangi hastaya cevap verebilir ve ne kadar verimli olabilir? Hiç mi dinlenmeye ihtiyacı yok? Pazarı olmasın mı? Kulak Burun Boğaz uzman doktorumuz tek… Göz doktorumuz tek… Doktorlarda özveri sonsuz ama bu durum nereye kadar sağlıklı devam edebilir! Hangi doktorun fiziksel gücü, psikolojisi bu yükü, daha nereye kadar taşıyabilir? Mesleki verimliliklerini etkilemez mi? Kadın Doğum Uzmanına gelince; Allah O’na ecir sabır versin… Vahameti anlatırken; mübalağa sanatının en çok hak eden poliklinik… Kuşluk vakti kapısının önünde onlarca hasta… Her an tıklım tıklım… Mesai bitimi polikliniklerin hepsi boş ama kadın doğum polikliniğinin önünde kuyruk… Yazık adama… Günde en az yüz hastaya bakan servisteki hastasına ne zaman bakabilir? Baksa ne kadar bakabilir? Gel de dayan… Sezaryen, normal doğum arasında mekik dokurken birde; bozuk hasta psikolojilerine maruz kalan Kadın Doğum uzmanı dokuz doğurmasında ne yapsın? Hülasası; Suçlu arama derdinde değilim… Konunun muhatapları kim yada kimlerse; lütfen vicdanı ile baksın… Hastane ile ilgili köşe yazılarımı bloke eden muhterem; durumdan vazife çıkarıp yine sayfayı karartma… Hastane de çalışma ortamında huzurun, işleyişin eski yönetimlere göre çok daha iyi olduğu herkesçe kabul görüyor ama hastanede durum maalesef bu… Olanı da, yokları da ortada… Göğüs doktoru olmayan, tek cerrahla çalışan, psikiyatrisi, cildiyecisi olmayan, Göz Doktoru, KBB uzmanı tek hastaneye mecazi bir adres verelim desek;  ‘Yarım Ciğer Mahallesi, Tek bıçak sokak,  Bakar- kör, az duy, düşün-kaşın apartmanı, Takviye Hastanesi Seydişehir-Konya’ olur… Yokların muhatabı kim yada kimlerse hassaten ricadır bu yazı bağcı dövmek derdinde değiliz zira sağlıkta yaşanan bütün iyileşmelere tezat bu ahval, Seydişehir Devlet hastanesine olan güveni gittikçe azaltıyor… Doktor ya yok, ya tek… Hastane güçlendirilmelidir vesselam… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Yalnız yaptıklarınızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz…” Moliere.      
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

HASTANEDE DOKTOR ?YA YOK, YA TEK??

Eşinin vefatından birkaç ay sonra Taşağıl’a gelin olan teyzeye ‘vili gıızz gocan öleli üç ay olmadan köye gelin geldin. Kefeni bile kurumadı daha…’ diyen köylülere teyze espriyle cevap vermiş; ‘Amaan noolacağımış, önümüz yaz günü, gurur durur hasahır…’

2015 yılı Haziran ayında biteceği sözü verilen hastane inşaatı bitmedi diye kimse hayıflanmasın ‘önümüz yaz günü biter durur hasahır…

Bu demektir ki her altı ayda ‘bitirdik-bitireceğiz’ denilen ve 5 yıldır bir türlü bitirilemeyen hastane inşaatına değinmeyeceğim…

Dedim ya; ‘önümüz yaz günü biter durur hasahır…’

Efendim; üç ay önce köşe yazımın başlığında belirttiğim gibi Seydişehir Devlet Hastanesinde değişen bir şey yok…

Hastane hala YOKLAR HASTANESİ…’

Suçlu aramak derdinde değilim yazdıklarımı lütfen doğru okuyun…

‘Biz bunları zaten biliyoruz…’ diyorsanız o zaman gereğini yapın eksikleri tamamlayın… Kamufle edilecek bir durumu yok bu yokluğun… Ayan beyan ortada…

Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Dr. Deniz Oğuz’un gidişinden bu yana beri Seydişehir Devlet Hastanesine Göğüs hastalıkları uzman doktoru atanamadı…

Yaz dönemi olması hasebi haftada bir gün Konya’dan gelen Göğüs hastalıkları ile idare etmeye çalışıyor koca hastane, onca hasta

Git gel Konya altı saat’ yada ‘ölme eşeğim ölme yonca bitsinde ye’ misali…

Ne dersiniz? Sağlıkta devrim yapıldığına inanan ben Seydişehirlinin yaşadığı bu haksızlığı yazmayayım mı?

Hadi ben sustum

Akciğer hastalıklarında Türkiye ortalamasının yüzde 20 üstünde akciğer hastalığı vakası olduğu bilinen Seydişehir susar mı acaba?

Ya akciğerin susması ne demek? Ölüm değil mi?

Efendim, Cildiye doktoru; Rab’bim analı babalı büyütsün, sağlık afiyet versin, doğum iznine ayrılmışDönüşü artık zor… Haftada iki gün Konya’dan gelen takviye doktorlarla idare ediyoruz… Yarın hafta bir gün, ertesi gün hiç gelmeyeceği ihtimal dışı değil…

Tırlatmamak elde değil, zira haftanın dört günü psikiyatrimiz yokİmdadımıza komşu ilçe Beyşehir’den haftada bir gün gelen uzman doktor yetişiyor…

Nöroloji uzmanımızda hâlihazırda haftada bir gün Konya’dan gelerek hizmet vermeye çalışıyor… Allah’tan ay içerisinde geliyormuş… Umarım değişmez…

Acil serviste pratisyen doktorumuz da eksik… İyi ki Beyşehir var… Joker gibi…

Beyşehir Devlet Hastanesi’nden haftada beş gün, iki pratisyen doktor takviyesi ile idare etmeye çalışıyoruz… Kaldı ki, turizm döneminin hemen başında Konya-Antalya yol güzergâhında artması muhtemel trafik kazalarına cevap verecek bir acil servis kadrosu şart…

Cerrahımız tekNefes almaya vakti yok… Sabah akşam elinde neşter, ameliyathane de tek başına hangi hastaya cevap verebilir ve ne kadar verimli olabilir? Hiç mi dinlenmeye ihtiyacı yok? Pazarı olmasın mı?

Kulak Burun Boğaz uzman doktorumuz tek…

Göz doktorumuz tek…

Doktorlarda özveri sonsuz ama bu durum nereye kadar sağlıklı devam edebilir!

Hangi doktorun fiziksel gücü, psikolojisi bu yükü, daha nereye kadar taşıyabilir? Mesleki verimliliklerini etkilemez mi?

Kadın Doğum Uzmanına gelince; Allah O’na ecir sabır versin…

Vahameti anlatırken; mübalağa sanatının en çok hak eden poliklinik… Kuşluk vakti kapısının önünde onlarca hasta… Her an tıklım tıklım… Mesai bitimi polikliniklerin hepsi boş ama kadın doğum polikliniğinin önünde kuyrukYazık adama…

Günde en az yüz hastaya bakan servisteki hastasına ne zaman bakabilir? Baksa ne kadar bakabilir? Gel de dayan…

Sezaryen, normal doğum arasında mekik dokurken birde; bozuk hasta psikolojilerine maruz kalan Kadın Doğum uzmanı dokuz doğurmasında ne yapsın?

Hülasası;

Suçlu arama derdinde değilim… Konunun muhatapları kim yada kimlerse; lütfen vicdanı ile baksın

Hastane ile ilgili köşe yazılarımı bloke eden muhterem; durumdan vazife çıkarıp yine sayfayı karartma…

Hastane de çalışma ortamında huzurun, işleyişin eski yönetimlere göre çok daha iyi olduğu herkesçe kabul görüyor ama hastanede durum maalesef bu… Olanı da, yokları da ortada…

Göğüs doktoru olmayan, tek cerrahla çalışan, psikiyatrisi, cildiyecisi olmayan, Göz Doktoru, KBB uzmanı tek hastaneye mecazi bir adres verelim desek;  ‘Yarım Ciğer Mahallesi, Tek bıçak sokak,  Bakar- kör, az duy, düşün-kaşın apartmanı, Takviye Hastanesi Seydişehir-Konya’ olur…

Yokların muhatabı kim yada kimlerse hassaten ricadır bu yazı bağcı dövmek derdinde değiliz zira sağlıkta yaşanan bütün iyileşmelere tezat bu ahval, Seydişehir Devlet hastanesine olan güveni gittikçe azaltıyor…

Doktor ya yok, ya tek…

Hastane güçlendirilmelidir vesselam…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Yalnız yaptıklarınızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz…” Moliere.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.