Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

İMAM HATİP?

Mekânı Cennet olsun rahmetli babam Mahmut Esat Ortaokulu’nun ardından lise tercihimi bana bırakmıştı… 1977 yılıydı… Endüstri Meslek Liseleri öğrenciyi sınavla alıyordu… Tercihimi bu okuldan yana kullandım ve girdim… Girdim ama rahmetli babamın İmamhatip Lisesi yönünde bir meyli olduğunu bildiğim için onun bu isteğine cevap verememek, İmam hatipli olamamak bir ukde olarak kaldı gitti içimde… Keşke babamın yüksek sesle söyleyemediği bu uhdesi içimde ukde olarak kalmasaydı… O’nu bu anlamda mutlu etseydim… Edebilseydim… 37 yıl sonra ‘Her nâsip vâktine esirdir…’ deyip böyle bir ‘nasibimiz yokmuş’ teslimiyetinden de başka yapabileceğimde bir şey yok… Geçtiğimiz hafta sonu bir esnaf arkadaşımızın mekânında gördüğüm Seydişehir İmam Hatip Ortaokuluna ait tanıtım ve davetiye broşürü beni o günlere kadar taşıdı… Hem o günlere gittim hem de maksadı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olanların oluşturdukları suni gündemlerle İmam Hatipleri hep hedef haline getirdiklerini düşündüm… Buda beni küçük bir araştırmaya sevk etti… İmam Hatiplerin kuruluş tarihleri ve kökeni aslında; Osmanlının son yıllarında vaiz yetiştirilmek üzere kurulan Medresetü’l-Vâizîn, ardından da; Medresetü’l-Eimme ve’l-Hutebâ adıyla imam ve hatip yetiştirmek amacıyla kuruluşuna kadar dayanıyor… (1913) Tevhîd-i Tedrîsât Kanunun kabulüyle fiilen açılan İmam Hatip mekteplerin daha açılışının ilk yıllarında tasarruf tedbirleri ile maddi yarımları kesilmiş… Mezunlarına resmi dairelerde görev vermeyerek istikbal vaat eden bir okul olmadığı inancı yerleştirilmiş… Hocalarda çeşitli bahanelerle görevden alınınca uygun gerekçeler bulunup 1930 yılında kapatılmış… 1950 seçimleri sonrasında İktidar olan Demokrat Parti bu okulların açılıp açılmaması konusunu uzun süre tartıştıktan sonra açılması zarureti kanaati üzerine 1951 yılında 7 ilde birer İmam Hatip Okulu açılmasına karar verilmiş… Bu tarihten sonra bütün suni gündemlerin birinci tartışma konusu olan irtica ve İmam Hatip Okulları değişen siyasal aktörlerin oyuncağı haline getirilmiş ve 1997 yılı 28 Şubat kararları ile son vuruş yapılmıştı… 1997 yılına kadar geçen süreçte siyasal iktidarlardan hangilerinin bu okulları yok etmeye çalıştığı ve hangilerinin bunun önüne geçmeye çalıştığını, en azından yerel manada ilgililerce polemik konusu haline getirilmesine sebep olmamak için değinmeyeceğim... 28 Şubat sürecinde ilçemizde başta dönemin Kaim-i makamının tasarrufları olmak üzere başörtüsü bahane edilerek soruşturma açılan idarecileri, öğretmenleri ve maruz kaldıkları baskıları az çok bilirim ama değinmeyeceğim dedim… Yani çok çekti İmam Hatipliler… Ve ben onların memleketlerini çok seven özü itibari dindar, ahlaklı insanlar olduklarına inancım hiç değişmedi… Hülasası; Ben; sadece bu okullarda dindar, ahlaklı ve edepli insanlar yetişir demiyorum ama 2010 yılı verilerine göre; öğretime açık 8707 Kuran Kursunda 9567 bayan, 1153 erkek olmak üzere toplam 10720 öğreticinin tamamına yakınının İHL çıkışlı olduğunu düşünürsek; milletine kulak veren aydınlar, bürokratlar ve imanlı bir nesil yetiştirmede bu okulların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor… Dolayısı ile  ‘Seydişehir İmam Hatip Ortaokulu Sizleri Bekliyor’ sloganı ile hazırlanan ve içeriğini okuduğum an itibari ile37 yıl öncesine götüren Başta Okul Müdürü Ramazan harmancı ve Müdür Yardımcısı Mehmet Uncuoğlu olmak üzere bu gayret içerisinde olan bütün İmam Hatip Okulu idarecilerini tebrik ediyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Tarih ' i ' tekerrür ' diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” M.A.Ersoy.
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

İMAM HATİP?

Mekânı Cennet olsun rahmetli babam Mahmut Esat Ortaokulu’nun ardından lise tercihimi bana bırakmıştı…

1977 yılıydı… Endüstri Meslek Liseleri öğrenciyi sınavla alıyordu… Tercihimi bu okuldan yana kullandım ve girdim…

Girdim ama rahmetli babamın İmamhatip Lisesi yönünde bir meyli olduğunu bildiğim için onun bu isteğine cevap verememek, İmam hatipli olamamak bir ukde olarak kaldı gitti içimde…

Keşke babamın yüksek sesle söyleyemediği bu uhdesi içimde ukde olarak kalmasaydı… O’nu bu anlamda mutlu etseydim… Edebilseydim…

37 yıl sonra ‘Her nâsip vâktine esirdir…’ deyip böyle bir ‘nasibimiz yokmuş’ teslimiyetinden de başka yapabileceğimde bir şey yok…

Geçtiğimiz hafta sonu bir esnaf arkadaşımızın mekânında gördüğüm Seydişehir İmam Hatip Ortaokuluna ait tanıtım ve davetiye broşürü beni o günlere kadar taşıdı…

Hem o günlere gittim hem de maksadı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olanların oluşturdukları suni gündemlerle İmam Hatipleri hep hedef haline getirdiklerini düşündüm… Buda beni küçük bir araştırmaya sevk etti…

İmam Hatiplerin kuruluş tarihleri ve kökeni aslında; Osmanlının son yıllarında vaiz yetiştirilmek üzere kurulan Medresetü’l-Vâizîn, ardından da; Medresetü’l-Eimme ve’l-Hutebâ adıyla imam ve hatip yetiştirmek amacıyla kuruluşuna kadar dayanıyor (1913)

Tevhîd-i Tedrîsât Kanunun kabulüyle fiilen açılan İmam Hatip mekteplerin daha açılışının ilk yıllarında tasarruf tedbirleri ile maddi yarımları kesilmiş… Mezunlarına resmi dairelerde görev vermeyerek istikbal vaat eden bir okul olmadığı inancı yerleştirilmiş… Hocalarda çeşitli bahanelerle görevden alınınca uygun gerekçeler bulunup 1930 yılında kapatılmış…

1950 seçimleri sonrasında İktidar olan Demokrat Parti bu okulların açılıp açılmaması konusunu uzun süre tartıştıktan sonra açılması zarureti kanaati üzerine 1951 yılında 7 ilde birer İmam Hatip Okulu açılmasına karar verilmiş…

Bu tarihten sonra bütün suni gündemlerin birinci tartışma konusu olan irtica ve İmam Hatip Okulları değişen siyasal aktörlerin oyuncağı haline getirilmiş ve 1997 yılı 28 Şubat kararları ile son vuruş yapılmıştı…

1997 yılına kadar geçen süreçte siyasal iktidarlardan hangilerinin bu okulları yok etmeye çalıştığı ve hangilerinin bunun önüne geçmeye çalıştığını, en azından yerel manada ilgililerce polemik konusu haline getirilmesine sebep olmamak için değinmeyeceğim...

28 Şubat sürecinde ilçemizde başta dönemin Kaim-i makamının tasarrufları olmak üzere başörtüsü bahane edilerek soruşturma açılan idarecileri, öğretmenleri ve maruz kaldıkları baskıları az çok bilirim ama değinmeyeceğim dedim…

Yani çok çekti İmam Hatipliler… Ve ben onların memleketlerini çok seven özü itibari dindar, ahlaklı insanlar olduklarına inancım hiç değişmedi…

Hülasası;

Ben; sadece bu okullarda dindar, ahlaklı ve edepli insanlar yetişir demiyorum ama 2010 yılı verilerine göre; öğretime açık 8707 Kuran Kursunda 9567 bayan, 1153 erkek olmak üzere toplam 10720 öğreticinin tamamına yakınının İHL çıkışlı olduğunu düşünürsek; milletine kulak veren aydınlar, bürokratlar ve imanlı bir nesil yetiştirmede bu okulların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor…

Dolayısı ile  ‘Seydişehir İmam Hatip Ortaokulu Sizleri Bekliyor’ sloganı ile hazırlanan ve içeriğini okuduğum an itibari ile37 yıl öncesine götüren Başta Okul Müdürü Ramazan harmancı ve Müdür Yardımcısı Mehmet Uncuoğlu olmak üzere bu gayret içerisinde olan bütün İmam Hatip Okulu idarecilerini tebrik ediyorum…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Tarih ' i ' tekerrür ' diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” M.A.Ersoy.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.