Seçimler sanki tatsız, tuzsuz geçiyor… Eskilerin deyimi ile seçim sath-ı mailine çoktan girildi, seçim şarkıları sokaklarda bangır bangır ama topyekûn heyecan yok… Öyle, eskisi gibi, seçim muhabbetlerine her ortamda rastlanmıyor, kimin ne oy alacağı iddialara yansımıyor… Kimine göre ‘hayat memat’ meselesi, kimine göre de ‘tınnn’ seçimler işte… Köşe yazımın tamda bu kısmında Habertürk televizyonunun gece yarısı haberlerinde TRT’de yayınlanan 1991 yılında yapılmış Erdal İnönü, Doğu Perinçek, Necmeddin Erbakan, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz gibi dönemin lider siyasilerini bir araya getiren açık oturum ‘ahh o eski seçimler, ahh o eski hoşgörüler’… Böyle olunca da eski seçimlerden aklımda kalan iki yerel anıya konu olan merhum dost yakınlarının ve dostların hoşgörüsüne sığınarak paylaşmak istedim okurlarımla… 1994 yılı genel seçimleriydi… Hummalı bir seçim dönemiydi… Yerel televizyonların varlığı, vilayetlik mücadeleleri seçimlere çok büyük anlamlar yüklemiş ve her fert kendini seçimlerde sorumlu hissetmişti… Dolayısı ile heyecanı bol renkli bir seçimdi… Sevgili dostum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Saylam o günlerde (BBP) Büyük Birlik Partisi ilçe başkanı, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde de partisinden İl genel Meclisi üyeliği birinci sıra adayı… Saylam, soy ismi geçince mekânı cennet olsun Merhum Osman Saylam ağabeyi anmadan geçmek olmaz… Ali Saylam’ın teşkilatçı ve inatçı kişiliğinin üstadıydı rahmetli… İl Genel Meclisi Üyesi Adayı Ali Saylam bu hummalı çalışma dönemine de iddialı tanıtım broşürleri ile hazırlanmıştı… Bunlardan bir tanesinde; “İRİYE değil; İYİYE, ÖLÜYE değil; DİRİYE oy verin” yazıyordu… Ali Abinin boy ölçüsü herkesçe malum… Aynı günlerde Seydişehir Taşıyıcılar kooperatifinde de seçimler var, adaylardan birisi de; Sevgili kardeşim Ali Kapkap… Onun da cüssesi herkesçe malum… Toka yapanlar ellerinden bilir 110 kilodan az değil maşallah… Hal böyle olunca kooperatif seçimlerinde espri konusu olur ve üyeler aday Ali Kapkap’ı haberdar ederler “Ali Saylam seçim broşüründe ‘İRİYE değil; İYİYE, ÖLÜYE değil; DİRİYE oy verin’ yazmış seni mi kastediyor?” Ve eski Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Ali Kapkap, o gün bugündür takılır adaşı Ali Saylam’a… “Ali abi senin yüzünden seçimleri kaybettim…” Muhabbetiniz bol olsun… … Anlatılanlardan aklımda kalan diğer bir seçim hatırası da; hep rahmetle andığım, ilçemizin duayen siyasetçilerinden Merhum Faruk Üzümcü abim ve Alüminyum tesislerinin ilçemize yapılmasında en büyük rolü oynayan, vefasızlığımızı yıllar sonra bir caddeye ismini verdiğimizde hatırladığımız Milletvekilimiz Merhum Necati Kalaycıoğlu’dan… Faruk Üzümcü ağabeyim, dönemin siyasetçileri ve seçimleri ile dimağımda çok hatıra var ancak kendisinin naklinden haberdar olduğum bir seçim hatırası var ki, manidar… Herkesin Malumudur; Faruk Üzümcü abi Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğruyol Partisi ile özdeş bir siyasetçi… O dönemlerde özellikle bölgemizi kapsayan 2. Seçim bölgesinde çoğu aday seçim çalışmalarında ondan icazet alırdı… Seçim çalışmalarının olmazsa olmaz öznelerindendi… Köyün birinde böyle bir seçim çalışması anında kahvede konuşma yapan ve herkesçe sevilen milletvekili Necati kalaycıoğlu coşkulu bir kalabalığa hitap ederken ondan ve durumdan, hoşnut olmayan; Sandalyeye yan oturmuş, bacak bacak üstünde, kolunun biri sandalyenin arkasına sarkık, sigarasını her çekişinde kuracağı cümlenin hesabını yapan karşıt görüşlü bir vatandaş cesaretini toplayarak bir çırpıda; “seçim zamanı gelip konuşuyorsunuz bir daha yüzünüzü gören yok…” deyince buz gibi bir hava çöker ve coşkulu kalabalığın tepkisi ile muhalif seçmen susar… Milletvekilinin bu küstah tavra sinirlendiğini anlayan usta siyasetçi Faruk Üzümcü, cevap vermemesi için uyarı mahiyetinde Milletvekili Necati kalaycı oğlu’nun ayağına sertçe basar ama geç kalır… Ok yaydan çıkmıştır ve vatandaşın aşağılayıcı üslubu, saygısızlığına öfkelenen Necati Kalaycıoğlu şu cevabı verir… “Şu üslubunla güya bizi aşağılama derdindesin… Senin gibi bir D…S, benim gibi bir D…S’a ne zaman geldi, bir isteği oldu da yapmadım…” der ve vatandaş oturuşunu değiştirir ve ortamda bir sessizlik hâkim olur… Milletvekili bu sert çıkışı ve sıfatlamayı hem vatandaşa hem de kendisine adaletle kullanarak olası tepkinin önüne geçer… Hülasası; Yazıma konu olan dostlarımın ve merhum ağabeylerimin yakınlarının hoşgörülerine sığınarak tarihe not düşürmeye çalıştığım bu anılardan dolayı sürç-i lisanım varsa af, merhum ağabeylerime de cennet mekânları ola… Nerde o eski seçimler, nerde o hoşgörüler… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Bir seçim yapmanız gerektiğinde; seçmemek de bir seçimdir…” William James