Geçtiğimiz günlerde Ereğli Yunus Emre Meydanı’nda halka hitap eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başbakan tezahüratlarının yapılması üzerine Ereğlilere CHP Genel Başkanı olarak Ereğli’yi il yapacağı sözünü vermiş ve bir dahaki sefere de Ereğli’ye başbakan olarak geleceğini söylemiş… Bu vaat, Milletvekili Atilla Kart’tın 2012 yılının ortalarında önce Ereğli sonra da Akşehir’in il olması için TBMM’ye verdiği kanun teklifini, haliyle 1994 yılının 5 Ocağında yaptığımız vilayetlik yürüyüşünü aklıma düşürdü… Tebessüm ettim… 20 yıl önce hangi sözler veriliyorsa bugünde aynı… Başbakan Tansu Çiller Osmaniye mitinginde Beyşehir’i il yapacağı sözünü vermişti… Can havliyle soluğu başkentte alan Seydişehirliye il sözünü de; Adana-Konya kavşağına (makas) helikopterle gelen dönemin kudretli bakanı Necmettin Cevheri vermişti… Yani değişeni yok politikanın da politikacının da… Tek değişeni millet… Millet artık böylesi vaatlere tevessül etmediği gibi, politikayı politikacılardan bir adım önde götürüyor… Gözü pek, karnı tok artık halk yardakçısı politikalara… Öyle ya; Yaşadığı ilçe vilayet olsa ne olur, olmasa ne olur? Ortakaraören, Kesecik, Taraşçı, Ketenli, Çavuş, Akçalar, Gevrekli Kasabaydı da ne oldu? Merkez nüfusları Ortakaraören nüfusu kadar olmayan Ahırlı ve Yalıhüyük, ilçe olarak kaldı da ne oldu? Ahırlı vilayet olsa ne olacak? Ancak! 30 Mart’a ramak kala öylesine vaatler düşmeye başladı ki seçim arenasına; Vilayetlik vaatlerini tebessümle karşılamak herkesçe mümkün ama bu vaatlerin ahlaki manada asla su götürür yanı yok… Ebeveyn ve gençlerin işsizlik çıkmazı üzerine kurulan kumpaslar, elden ele dolaştırılan formlar, ‘git partiye üye ol’ çağrıları, ‘31 Martta göreceğiz bakalım’ baskıları kulağıma ismiyle cismiyle gelen iş bulabilme umutlarının sömürüldüğü vaatler… İş sahibi olabilmek umuduyla dört gözle seçimleri bekleyen işsiz gençlik ve ebeveyni vilayetlik vaatlerinde olduğu gibi ‘karnımız tok bu vaatlere’ demesi mümkün değil zira işsiz, zira aşsız… İşte bu gerçek, onları gücü elinde bulunduranlara adeta mahkûm ediyor… İşsizleri bu beklentilerinden dolayı asla ve asla kimse suçlama hakkına sahip değil ancak verilen vaatlerle binlerce gencin iş sahibi yapılabilmesi de mümkün değil… Her seçimde olduğu gibi bu seçimler sonunda da iş vaadi ile umutları sömürülen işsizlerin en az yüzde doksanı kapıdan geri çevrilecek, azar işitecek… Kandırılmış olacaklar… Böyle olacak çünkü ilçemizde istihdam alanları bellidir… Sınırlıdır… Kamu kurumları dâhil hepsinin kadroları hınca hınç doludur… Hastanede çalışan güvenlik ve temizlik şirketi ihaleleri çoktan yapılmış ve işçileri uzun süredir çalışıyor ve bir işçi çıkarılmadan diğer bir işçinin alınması mümkün değildir… Verilen her iş vaadi bir işçinin işten çıkartılması demektir… Büyükşehir ve Seydişehir Belediyesine işçi alınacağına dair vaatlerinde elle tutulur yanı yok… Zira beldelerde çalışan Belediye çalışanları ile ilgili düzenlemeler henüz yapılmadı ve işçi kadrolarında boşluk olması yine mümkün değil… İlçe belediyesi üç beş kişilik bir istihdam kaynağı olmaktan öte bir kurum değil… Organize ve diğer sanayilerimizde ise mevcut yatırımcıların dışında yeni istihdam alanları ile ilgili ufukta görünen yeni yatırımcılar yok… Eti Alüminyum AŞ’ne ise; kalifiye olmayan, üretime katkı sağlamayacak vasıfta ve siyasi imtiyazından dolayı onlarca işçi alınacağına dair inancı olanlar varsa yine yanılıyorlar… Konuya dair sohbet ettiğimiz Saadet Partisi Belediye Başkan adayı Raşit Nergiz; ‘Verilen iş vaatleri insanların umuduyla oynamaktan başka bir şey değil, kim iktidar gücünü kullanarak iş vaatleri ile oy avcılığına tevessül ediyorsa bu hak değildir. Yazıktır… Günahtır…’ diyerek tepkisini koyarak bendenizin hislerine de tercüman oldu… Ya biz gelirsek belediye de temizlik yapacağız diyenler… İçinde bulunduğumuz dönemde işçi çıkartılmadı da kötü mü oldu? İnsanların ekmeği ile oynamanın, oynamayı hedeflemenin adı namussuzluk değil midir? Böylesi iğrenç bir heyezanla seçim kazanmayı ve başkan adaylarını buna şartlandırmaya çalışan güya danışmanlar; Rızık sahibinin Allah olduğunu nasıl unutursunuz? Siz Allah’tan hiç korkmaz mısınız? Hülasası; Seçimlerin galibi kim olursa olsun… İster adaylar, ister beraberinde propaganda yapan isimler ve yerel seçimleri üzerine vazife kılıp durumdan vazife çıkartan, bu anlamda seçime müdahil olmaya çalışan kimseler; İş vaadi ile bir tek kişinin umudu ile oynayıp oy avcılığı peşinde olanlar, milletin ekmeği ile oynama derdindekiler, hepinizi önce Rabbime, sonra oy verecek Seydişehirliye havale ediyorum… 31 Mart itibari ile bütün bu çirkin hesapları deşifre edeceğimi de adım Hakkı gibi biliyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah'ın üzerinedir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. (Bunların) hepsi açık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) dır…” Hud suresi 6. ayet