Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

KÜÇÜK ŞEHİR VE SANAT?

Küçük şehir dendiği an şayet bir sahil şeridinde değilse; akla öncelikle nasıl vakit geçirileceği gelir… Özellikle büyük şehirlerden gelen tayinci memurlar ve öğrencilerin tartışılmaz fobisidir küçük şehirler… O küçük şehrin muhafazakârlık sınırlarının nerelerde olduğu ise diğer önemli fobi... Hepimizin malumu; ülkemizde il ya da ilçelerin kültür sanat, spor ve ekonomik canlılıkları o coğrafyanın nüfusuna ve yüz ölçümü ile doğru orantılıdır… Şehir büyükse, nüfus yoğunluğu fazlaysa sosyal faaliyetlerde buna göre şekillenir… Küçüldükçe imkânlarda, teveccühlerde o denli küçülür çoğu sosyal etkinlikte zamanla kaybolur gider… İşte, geçtiğimiz gün bu şehirde böylesi cümleleri kurduran bir sanatsal faaliyetin içinde izleyici olarak bulundum… Cidden nefisti… Bu faaliyet; bir dönem Taşağıl köyünde ikamet eden Ahmet ve Ali Umutlu kardeşlerin 1988-89 yıllarında bütün imkânsızlıklara rağmen Eskinin Atlas Sineması sonranın Halk Eğitim salonunda sergiledikleri sanatsal faaliyetlere götürdü beni… Ahmet ve Ali Umutlu kardeşlerin yanı sıra Zeliha Koçak, Meryem Alptoga, Osman Yalın, Yalçın Koyuncu, Şevki Erkan ve ismini hatırlayamadığım daha birçok isim ‘Genç Fidan’ tiyatrosu adı altında amatör ruh profesyonel gayretlerle tarihe düşen tiyatro oyunlarını sahnelemişlerdi… Geçtiğimiz salı akşamı, yaklaşık 26 yıl sonra yine Halk Eğitim salonunda; Dilara Erdem, Alim Yücel, Abdullah Özdemir, Enes Altay Atay, Eren Esen, Fatma Akbaş, Kate Büşra Bardakçı, İlayda Kaynar, Cemil Şimşek, Atilla Gündoğdu, Egehan Acabay’dan oluşan amatör ruhlu liseliler yine profesyonel bir oyun sergilediler… Dünün alaylı yönetmeni Ahmet Umutlu’nun başardığı bu sanatsal faaliyeti bugün mektepli Ali Serkan Arslan başardı… Bu tür sosyal faaliyetleri ve kabuğunu bir türlü yırtamayan bu küçük şehrin minimum imkânlarından maksimum sonuçlar çıkaran gençlerini önemsiyorum… Hal böyleyken; Öylesine kalesiziz ki… Benzeri muhabbetlerde sosyal faaliyetlerin yokluğundan söz eden ekâbir ve eşraf maalesef öylesine kayıtsızlar ki… Zira… Bireysel sanatlarda ülkemizde bile hatırı sayılır eserlere imzalarını atan Ressam Fatma Kırdar, Hakkâk Mehmet Elbi’nin hazırladıkları ve sergiledikleri eserlerine gösterilen teveccühün boyutlarını bizzat bilenlerdenim… Sonuna yaklaştığım kitap çalışmama kaynak olacak ilçemize ait folklorumuzu bir türlü bulamamam da kültürel ve sanatsal çalışmaların görmezden gelinmesinin, kayıtsızlığın tezahürüdür… Bu ilçenin düğün kahrını çeken ve ‘çalgıcı’ sıfatlamasıyla hafiften aşağılayıcı tavır sergilenen müzisyenlerin farkına sadece işimiz düştüğünde varırız…  Bir an için yokluğunu düşünün onların… Kim davul çalabilir oğlunun sünnetinde, kim zurna peşrevinde bulunabilir kına gününde? Bu vesile ile gençlerin ikincisini sergileyecekleri ‘Masal’ isimli Aile içi şiddete maruz kalmış çocukların psikolojisini, gazetelerin 3. Sayfa haberlerinde yer alan dramları konu alan tiyatro oyununu izlemenizi tavsiye ediyorum… Güncel konularla dolu… Hissettirerek oynadı liseli gençler… Tebrik ediyorum hepsini ve onları yalnız bırakmayan izleyicileri de… Hülasası; Alaylı yönetmen Ahmet Umutlu, Mektepli yönetmen Ali Serkan Arslan, Resam Fatma Kırdar, Hakkak Mehmet Elbi nezdinde sanatsal, kültürel faaliyetlerin içinde bulunan bütün bireyleri beceri yoksunu ahvalimden onların tevazusuna sığınarak; köçeklerinden, defçisine, davulcusuna, sazına sözüne… Fırçasından, boyasına, gözlerinin nurunu eserine akıtan bütün sanatkârlarımıza kadar hepsini tebrik ve takdir ediyorum… Söğütten yaptığımız düdüğü bile çalma becerisi gösteremeyen bizler bari özel kabiliyetlere değer verelim… Buna onlarında ihtiyacı var ilçemizin de… Zor değil bu… Küçük bir hamle lütfen… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Ilımlılık suçsa ilgisizlik cinayettir…”     Jack Kerouac
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

KÜÇÜK ŞEHİR VE SANAT?

Küçük şehir dendiği an şayet bir sahil şeridinde değilse; akla öncelikle nasıl vakit geçirileceği gelir… Özellikle büyük şehirlerden gelen tayinci memurlar ve öğrencilerin tartışılmaz fobisidir küçük şehirler…

O küçük şehrin muhafazakârlık sınırlarının nerelerde olduğu ise diğer önemli fobi...

Hepimizin malumu; ülkemizde il ya da ilçelerin kültür sanat, spor ve ekonomik canlılıkları o coğrafyanın nüfusuna ve yüz ölçümü ile doğru orantılıdır… Şehir büyükse, nüfus yoğunluğu fazlaysa sosyal faaliyetlerde buna göre şekillenir… Küçüldükçe imkânlarda, teveccühlerde o denli küçülür çoğu sosyal etkinlikte zamanla kaybolur gider…

İşte, geçtiğimiz gün bu şehirde böylesi cümleleri kurduran bir sanatsal faaliyetin içinde izleyici olarak bulundum… Cidden nefisti…

Bu faaliyet; bir dönem Taşağıl köyünde ikamet eden Ahmet ve Ali Umutlu kardeşlerin 1988-89 yıllarında bütün imkânsızlıklara rağmen Eskinin Atlas Sineması sonranın Halk Eğitim salonunda sergiledikleri sanatsal faaliyetlere götürdü beni…

Ahmet ve Ali Umutlu kardeşlerin yanı sıra Zeliha Koçak, Meryem Alptoga, Osman Yalın, Yalçın Koyuncu, Şevki Erkan ve ismini hatırlayamadığım daha birçok isim ‘Genç Fidan’ tiyatrosu adı altında amatör ruh profesyonel gayretlerle tarihe düşen tiyatro oyunlarını sahnelemişlerdi…

Geçtiğimiz salı akşamı, yaklaşık 26 yıl sonra yine Halk Eğitim salonunda; Dilara Erdem, Alim Yücel, Abdullah Özdemir, Enes Altay Atay, Eren Esen, Fatma Akbaş, Kate Büşra Bardakçı, İlayda Kaynar, Cemil Şimşek, Atilla Gündoğdu, Egehan Acabay’dan oluşan amatör ruhlu liseliler yine profesyonel bir oyun sergilediler…

Dünün alaylı yönetmeni Ahmet Umutlu’nun başardığı bu sanatsal faaliyeti bugün mektepli Ali Serkan Arslan başardı… Bu tür sosyal faaliyetleri ve kabuğunu bir türlü yırtamayan bu küçük şehrin minimum imkânlarından maksimum sonuçlar çıkaran gençlerini önemsiyorum…

Hal böyleyken; Öylesine kalesiziz ki… Benzeri muhabbetlerde sosyal faaliyetlerin yokluğundan söz eden ekâbir ve eşraf maalesef öylesine kayıtsızlar ki…

Zira…

Bireysel sanatlarda ülkemizde bile hatırı sayılır eserlere imzalarını atan Ressam Fatma Kırdar, Hakkâk Mehmet Elbi’nin hazırladıkları ve sergiledikleri eserlerine gösterilen teveccühün boyutlarını bizzat bilenlerdenim…

Sonuna yaklaştığım kitap çalışmama kaynak olacak ilçemize ait folklorumuzu bir türlü bulamamam da kültürel ve sanatsal çalışmaların görmezden gelinmesinin, kayıtsızlığın tezahürüdür…

Bu ilçenin düğün kahrını çeken ve ‘çalgıcı’ sıfatlamasıyla hafiften aşağılayıcı tavır sergilenen müzisyenlerin farkına sadece işimiz düştüğünde varırız…  Bir an için yokluğunu düşünün onların… Kim davul çalabilir oğlunun sünnetinde, kim zurna peşrevinde bulunabilir kına gününde?

Bu vesile ile gençlerin ikincisini sergileyecekleri ‘Masal’ isimli Aile içi şiddete maruz kalmış çocukların psikolojisini, gazetelerin 3. Sayfa haberlerinde yer alan dramları konu alan tiyatro oyununu izlemenizi tavsiye ediyorum…

Güncel konularla dolu… Hissettirerek oynadı liseli gençler… Tebrik ediyorum hepsini ve onları yalnız bırakmayan izleyicileri de…

Hülasası;

Alaylı yönetmen Ahmet Umutlu, Mektepli yönetmen Ali Serkan Arslan, Resam Fatma Kırdar, Hakkak Mehmet Elbi nezdinde sanatsal, kültürel faaliyetlerin içinde bulunan bütün bireyleri beceri yoksunu ahvalimden onların tevazusuna sığınarak; köçeklerinden, defçisine, davulcusuna, sazına sözüne… Fırçasından, boyasına, gözlerinin nurunu eserine akıtan bütün sanatkârlarımıza kadar hepsini tebrik ve takdir ediyorum…

Söğütten yaptığımız düdüğü bile çalma becerisi gösteremeyen bizler bari özel kabiliyetlere değer verelim… Buna onlarında ihtiyacı var ilçemizin de…

Zor değil bu… Küçük bir hamle lütfen…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Ilımlılık suçsa ilgisizlik cinayettir…”     Jack Kerouac

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.