Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

MADEM SÖZLEŞME BİTTİ?

GREVE DOĞRU (1) başlıklı bir önceki yazımın başında belirtmiştim… Satırlara konuya dair ne döksem kimileri anlamak istediğini anlayacaktı… Öyle de oldu… e-mail, sosyal paylaşım sitelerinden, telefon ve yüz yüze görüşmelerimden edindiğim intiba bu… Aldığım olumlu tepki çok…  Olumsuzda yok değil… Bendeniz köşemde bunları yazıp tepkileri izlerken cuma günü sözleşme taraflarca imzalandı… İşçilere ücretlerine ilave 130 lira, 300 TL kurban bayramında, 200 Türk Lira da ramazan bayramında kazanım elde edildi… Bir maaş tutarında ikramiye ise son dakika da Hak-İş Konfederasyonu eski başkanı Milletvekili Salim Uslu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ricası üzerine verildi… Dolayısı ile bu anlamda tesiri olmayacak cümlelere de imza atmak istemiyorum… Sonuç olumludur… Grev uygulamasına geçilmeden imzalanması doğru olmuştur zira eylem biçimi grev bile olsa netice asla değişmeyecekti… İşçi temsilcileri bu anlamda kendilerine yöneltilen ithamların duygusal baskılarından daha çok mantıklı adımlar atmıştır… Bu ifadeler alınan ücretin asla yeterli olduğu anlamına gelmez ancak görüşmeler gösteriyordu ki işçinin başı çok ağrıyacaktı… Bu meselenin ayrıntılarını deşifre etmek isterim ama anlamsız olacağı kanaatindeyim… Öyleyse ‘evli evine köylü köyüne’ hesabı herkes görevinin başına… İşçi arkadaşlar kendi aralarında bir an önce iş barışı müessesesini tesis etmeli ve gündemin kötü psikolojisinden sıyrılmalıdır… Rızık Allah’tandır… Cengiz kardeşler vesiledir… Dua ve vefa bu anlamda eksik edilmemelidir… Diğer ayağı sendika ise yegane güvenecekleri adres olmalıdır zira işçi ve sendika dışında kalan provokatör faktörler hiçbir zaman fayda sağlayıcı olmamıştır… Geçmişte bunun acı tecrübeleri vardır… İşçi kanadına dair bu yorumlar aynı minvalde genişletilebilir… Peki, işveren kanadı ne dedi? Süreçte hangi yöntemleri kullandı bundan sonra ne olmalı? İşveren ocak ayı ile başlayan Toplu-iş sözleşmesi süreci boyunca alüminyum fiyatlarındaki düşüşü öne sürdü ve istenilen rakamların afakî olduğundan söz etti… Öyledir de, kimsenin buna itiraz hakkı yok ancak beklenti; sözleşmenin herhangi bir maddesinde yer almamasına rağmen Londra Metal Borsasında alüminyum fiyatları yükseldiği an işçiye ekstra ikramiye verilmesi yönünde… Süreç boyu işçiler arasında konuşulan diğer bir gerçek ise; sözleşme sürecinde grev yönünde alınan kararda ön planda rol alan işçi arkadaşların sözleşme sonunda işverence cezalandırılacağı bir yolunu bularak işten çıkarılacakları şeklindeydi… Bu hem çok güçlü hem de yaygın bir iddia… Öyle ki! Esnaf bile bu iddianın gerçekleşeceğine inanmış… ‘çok kişinin kellesi’ alınacakmış muhabbetinde… Doğrusu bu iddianın Cengiz kardeşlerce muteber karşılanmayacağı kanaatindeyim… Eskiden kalma birkaç müdür bu yönde telkinlerde bulunsa bile etik olmayan ve demokratik anlamda da yeri olmayan bu usulün Cengiz kardeşlerin ve sağduyu sahibi birçok yöneticinin vicdan muhasebesine yenik düşeceğine inanıyorum… Hâsılı; Bu sözleşme dönemi çok yaralar açılmadan bitirilmiştir… Öncelikle provokatörlere itibar etmeyen işçileri, itidalli ve mantıklı adımlar atan sendika yöneticilerini ve bunlara aynı ölçülerde cevap veren işverenin sağduyu sahibi yöneticilerini tebrik ve teşekkür ediyorum… Rabbim hayırlarla harcamayı ve kazanmayı nasip etsin… Söylemeden geçemeyeceğim diğer bir şey ise; süreçte tıkı çıkmadığı halde son dakika da servis edilen fotoğrafla işçinin emeğinin karşılığı için verdiği mücadeleden kendisine pay çıkarmaya çalışan köhnemiş payitaht anlayışını da iğrenerek kınıyorum…
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

MADEM SÖZLEŞME BİTTİ?

GREVE DOĞRU (1) başlıklı bir önceki yazımın başında belirtmiştim… Satırlara konuya dair ne döksem kimileri anlamak istediğini anlayacaktı… Öyle de oldu… e-mail, sosyal paylaşım sitelerinden, telefon ve yüz yüze görüşmelerimden edindiğim intiba bu… Aldığım olumlu tepki çok…  Olumsuzda yok değil…

Bendeniz köşemde bunları yazıp tepkileri izlerken cuma günü sözleşme taraflarca imzalandı… İşçilere ücretlerine ilave 130 lira, 300 TL kurban bayramında, 200 Türk Lira da ramazan bayramında kazanım elde edildi… Bir maaş tutarında ikramiye ise son dakika da Hak-İş Konfederasyonu eski başkanı Milletvekili Salim Uslu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ricası üzerine verildi… Dolayısı ile bu anlamda tesiri olmayacak cümlelere de imza atmak istemiyorum…

Sonuç olumludur… Grev uygulamasına geçilmeden imzalanması doğru olmuştur zira eylem biçimi grev bile olsa netice asla değişmeyecekti… İşçi temsilcileri bu anlamda kendilerine yöneltilen ithamların duygusal baskılarından daha çok mantıklı adımlar atmıştır… Bu ifadeler alınan ücretin asla yeterli olduğu anlamına gelmez ancak görüşmeler gösteriyordu ki işçinin başı çok ağrıyacaktı… Bu meselenin ayrıntılarını deşifre etmek isterim ama anlamsız olacağı kanaatindeyim…

Öyleyse ‘evli evine köylü köyüne’ hesabı herkes görevinin başına… İşçi arkadaşlar kendi aralarında bir an önce iş barışı müessesesini tesis etmeli ve gündemin kötü psikolojisinden sıyrılmalıdır… Rızık Allah’tandır… Cengiz kardeşler vesiledir… Dua ve vefa bu anlamda eksik edilmemelidir…

Diğer ayağı sendika ise yegane güvenecekleri adres olmalıdır zira işçi ve sendika dışında kalan provokatör faktörler hiçbir zaman fayda sağlayıcı olmamıştır… Geçmişte bunun acı tecrübeleri vardır… İşçi kanadına dair bu yorumlar aynı minvalde genişletilebilir…

Peki, işveren kanadı ne dedi? Süreçte hangi yöntemleri kullandı bundan sonra ne olmalı?

İşveren ocak ayı ile başlayan Toplu-iş sözleşmesi süreci boyunca alüminyum fiyatlarındaki düşüşü öne sürdü ve istenilen rakamların afakî olduğundan söz etti… Öyledir de, kimsenin buna itiraz hakkı yok ancak beklenti; sözleşmenin herhangi bir maddesinde yer almamasına rağmen Londra Metal Borsasında alüminyum fiyatları yükseldiği an işçiye ekstra ikramiye verilmesi yönünde…

Süreç boyu işçiler arasında konuşulan diğer bir gerçek ise; sözleşme sürecinde grev yönünde alınan kararda ön planda rol alan işçi arkadaşların sözleşme sonunda işverence cezalandırılacağı bir yolunu bularak işten çıkarılacakları şeklindeydi… Bu hem çok güçlü hem de yaygın bir iddia… Öyle ki! Esnaf bile bu iddianın gerçekleşeceğine inanmış… ‘çok kişinin kellesi’ alınacakmış muhabbetinde…

Doğrusu bu iddianın Cengiz kardeşlerce muteber karşılanmayacağı kanaatindeyim… Eskiden kalma birkaç müdür bu yönde telkinlerde bulunsa bile etik olmayan ve demokratik anlamda da yeri olmayan bu usulün Cengiz kardeşlerin ve sağduyu sahibi birçok yöneticinin vicdan muhasebesine yenik düşeceğine inanıyorum…

Hâsılı;

Bu sözleşme dönemi çok yaralar açılmadan bitirilmiştir… Öncelikle provokatörlere itibar etmeyen işçileri, itidalli ve mantıklı adımlar atan sendika yöneticilerini ve bunlara aynı ölçülerde cevap veren işverenin sağduyu sahibi yöneticilerini tebrik ve teşekkür ediyorum… Rabbim hayırlarla harcamayı ve kazanmayı nasip etsin…

Söylemeden geçemeyeceğim diğer bir şey ise; süreçte tıkı çıkmadığı halde son dakika da servis edilen fotoğrafla işçinin emeğinin karşılığı için verdiği mücadeleden kendisine pay çıkarmaya çalışan köhnemiş payitaht anlayışını da iğrenerek kınıyorum…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.