Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

ÖĞRENCİYE CEZA, BU KOMPLİKE SORUNU ÇÖZER Mİ?

Bir önceki yazımda Seydişehir Mahmut Esat Anadolu Lisesinde kıyafet serbestîsi ve uygulama farklılıkları ile ilgili bir sorunu dile getirmeye çalıştım… Özü itibari ile ilgili çevrelerce önemli görülüp tartışılmaya değer bulundu… Kıyafet uygulamalarından dolayı farklılık arz eden görüşler, fikirler canlı hale gelerek gündem teşkil etti… Bu anlamda kamunun bir parçası olarak görevimi ifa etmenin bahtiyarlığı içerisindeyim… Ancak,  Bu mesele; beyinlere sirayeti, anlama kabiliyeti, muhakeme yeteneği, mukayese gerçeği gibi sonuca etki edecek olgulardan hareketle çözüme gidilmesi gerekirken, ilgili bazı kişilerde refleksle cevap ve ceza verme şeklinde tezahür etti… Öncelikle belirtmeliyim, konu ile ilgili olarakokul aile birliğinden samimiyetine inandığım dürüst, kişilikli bir bayan öğretmen arkadaşım ve okul müdürü Mustafa Doğan ile konu üzerine eni boyu konuştuk… Sorumluluklarının gereği icabı okul aile birliği kararlarını uygulamaktan başkaca bir amaçları olmadığını beyan ettiler… Saygı duyarım… Resmi anlamda itiraz hakkım yok, olmaz, olamaz da ama kamuoyunun bir parçası olarak muhalefet şerhimi koyarak hemdert olmak istedim… O kadar… Okul aile birliği her ne kadar yönetmeliğe uygun karar almış olsa da uygulayıcısı idare ve öğretmenlerdir… Öğrenciyi ve bendenizi okul aile birliğinden kişilere ya da hiçbir yetkisi olmayan üçüncü şahıslara düşman taraf gibi gösterenler; böylesi önemli bir meseleyi çözüme ulaştırmaktan ziyade ‘çalıyı tepesinden sürüyerek’ çözümsüzlüğe götürmüşlerdir… Belirtmeliyim ki; Hiç kimsenin, bu meseleden dolayı o öğrenciye palyaço sıfatlaması yapıp ‘beğenmiyorsa gitsin başka okula’ deme hakkı olamaz… Verilecek cezaları kastederek sosyal mecrada ‘inşallah devamı da gelecek’ deme cesaretini gösterenler bu gücü nereden alıyor, bu bilgiye nasıl sahip oluyor? Doğrusu merak ediyorum… Okul Müdürü asla kişisel bir sorunumuz yok diyor, öğrenci velisi de daha önceki senelerde yaşanmış bazı olaylardan dolayı çocuğuna mobing uygulandığını iddia ediyor ve bu mücadelesine şu sözlerle şekil veriyor; “Kızımın okuluna başörtüsü ile rahat gidebildiği, oğlumun ise; kot pantolonla gittiği için cezalandırıldığı bir Türkiye’nin ‘Dünya beşten büyüktür…’ düsturunu gerçekleştiremeyeceğine inanıyorum… Ama biliyorum ki Dünya beşten büyüktür… O yüzden hep birlikte Türkiye olmalıyız… Oğlumun giyimi ile kızımın giyimini ayıranların yeni Türkiye’yi anlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum… Bu meseleye farklı bakış açısı ile yaklaşan herkesin ortak kanaati oğlumun bu uygulama ve gelişmelerden olumsuz etkileneceği ve başarısız olacağı şeklindedir… Oğluma her ne kadar güvensem de doğru söylüyorlar… İtiraf etmeliyim, bu durumdan ruhen de, vicdanen de fazlası ile rahatsızlık duyuyorum… Sonuçta evladımın geleceği ama belirtmeliyim ki! Ülkemin geleceği oğlumun geleceğinden daha önemlidir… O’nun hedefinde savcı olabilmek var benim ise; öncelikli olarak dünya beşten büyüktür gerçeğinin kendi hayatımda tatbiki var… Benim hedefim oğlumun hedefinden büyüktür… Buna inandığım için bu mücadeleyi ailecek veriyoruz… ” Okul idaresi ve öğrenci velisinin yaklaşımları böyle… Sonuç olarak okullarda ki farklı uygulamalar, yönetim anlayışı, ceza müessesi ve bu meseleyi çözümsüzlüğe götüren diğer unsurların bütün yükünü geleceğimiz olan çocuklarımız, dolayısı ile ülkemiz ağır faturalarla ödemektedir… Zor gibi görülen ancak doğru diyaloglarla çözüme kavuşturulması mümkün olan böylesi bir hadise, gerçekten can sıkıcı… Zira olayı, okul bazında, lokal değerlendirmek doğru değildir… Aynı okuldan serbest giyinen bir öğrenciden, forma giyen öğrenci ve okul idaresi ne kadar rahatsız oluyorsa ve bu bir disiplinsizlikse; diğer okullarda serbest giyen öğrencilere özenen öğrencilerin olması da muhtemel ve gayet doğaldır… Meseleye lokal bir perspektiften değil, bütün ve üst perdeden bakmak daha doğru olur kanaatindeyim… Çünküsorun komplike bir sorundur… Yaklaşıküç yıldır serbest giyinen bir öğrenciye, son sınıfta ceza verilmesi, okulda korkuya dayalı bir kıyafet disiplini sağlayabilir ancak bu uygulama; cezaya maruz kalan öğrenciye, diğer öğrencilere ve okulun akademik başarısına ne kadar katkı sağlayacak gelecekte hep birlikte göreceğiz… Öğrencinin sorunlu olması ve bunu uluorta her platformda üçüncü şahıslara haklılık gerekçesi olarak sunuluyorsa ki böyle servis ediliyor… Dananın kuyruğunun koptuğu yer de tam burasıdır… Evlat suçluysa velisi ile paylaşılır… Palyaço, zibidi gibi sıfatlamaları hiçbir ebeveyn kabul edemez… Ceza ise; asla çözüm değildir… Hülasası; 2’nci Meşrutiyet döneminde, Osmanlı Maarif-i Umumiye Nazırı, Emrullah efendi’nin, dini eğitimle, modern eğitim arasındaki baskılardan bunalınca, bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği  “Ah şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” şeklindeki sözleri aklıma düştü… Rabbim hepimize hidayet versin… Kibirdenve adavet duygularından uzak kılsın… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Cehennemde; içine bütün kendini büyük görenlerin doldurularak kapının yüzlerine kapatılacağı ayrı bir köşk vardır…”Hadis-i Şerif
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

ÖĞRENCİYE CEZA, BU KOMPLİKE SORUNU ÇÖZER Mİ?

Bir önceki yazımda Seydişehir Mahmut Esat Anadolu Lisesinde kıyafet serbestîsi ve uygulama farklılıkları ile ilgili bir sorunu dile getirmeye çalıştım… Özü itibari ile ilgili çevrelerce önemli görülüp tartışılmaya değer bulundu…

Kıyafet uygulamalarından dolayı farklılık arz eden görüşler, fikirler canlı hale gelerek gündem teşkil etti… Bu anlamda kamunun bir parçası olarak görevimi ifa etmenin bahtiyarlığı içerisindeyim…

Ancak, 

Bu mesele; beyinlere sirayeti, anlama kabiliyeti, muhakeme yeteneği, mukayese gerçeği gibi sonuca etki edecek olgulardan hareketle çözüme gidilmesi gerekirken, ilgili bazı kişilerde refleksle cevap ve ceza verme şeklinde tezahür etti…

Öncelikle belirtmeliyim, konu ile ilgili olarakokul aile birliğinden samimiyetine inandığım dürüst, kişilikli bir bayan öğretmen arkadaşım ve okul müdürü Mustafa Doğan ile konu üzerine eni boyu konuştuk… Sorumluluklarının gereği icabı okul aile birliği kararlarını uygulamaktan başkaca bir amaçları olmadığını beyan ettiler…

Saygı duyarım… Resmi anlamda itiraz hakkım yok, olmaz, olamaz da ama kamuoyunun bir parçası olarak muhalefet şerhimi koyarak hemdert olmak istedim… O kadar…

Okul aile birliği her ne kadar yönetmeliğe uygun karar almış olsa da uygulayıcısı idare ve öğretmenlerdir… Öğrenciyi ve bendenizi okul aile birliğinden kişilere ya da hiçbir yetkisi olmayan üçüncü şahıslara düşman taraf gibi gösterenler; böylesi önemli bir meseleyi çözüme ulaştırmaktan ziyade ‘çalıyı tepesinden sürüyerek’ çözümsüzlüğe götürmüşlerdir…

Belirtmeliyim ki; Hiç kimsenin, bu meseleden dolayı o öğrenciye palyaço sıfatlaması yapıp ‘beğenmiyorsa gitsin başka okula’ deme hakkı olamaz… Verilecek cezaları kastederek sosyal mecrada ‘inşallah devamı da gelecek’ deme cesaretini gösterenler bu gücü nereden alıyor, bu bilgiye nasıl sahip oluyor? Doğrusu merak ediyorum…

Okul Müdürü asla kişisel bir sorunumuz yok diyor, öğrenci velisi de daha önceki senelerde yaşanmış bazı olaylardan dolayı çocuğuna mobing uygulandığını iddia ediyor ve bu mücadelesine şu sözlerle şekil veriyor;

“Kızımın okuluna başörtüsü ile rahat gidebildiği, oğlumun ise; kot pantolonla gittiği için cezalandırıldığı bir Türkiye’nin ‘Dünya beşten büyüktür…’ düsturunu gerçekleştiremeyeceğine inanıyorum… Ama biliyorum ki Dünya beşten büyüktür… O yüzden hep birlikte Türkiye olmalıyız… Oğlumun giyimi ile kızımın giyimini ayıranların yeni Türkiye’yi anlamasının mümkün olmadığını düşünüyorum… Bu meseleye farklı bakış açısı ile yaklaşan herkesin ortak kanaati oğlumun bu uygulama ve gelişmelerden olumsuz etkileneceği ve başarısız olacağı şeklindedir… Oğluma her ne kadar güvensem de doğru söylüyorlar… İtiraf etmeliyim, bu durumdan ruhen de, vicdanen de fazlası ile rahatsızlık duyuyorum… Sonuçta evladımın geleceği ama belirtmeliyim ki! Ülkemin geleceği oğlumun geleceğinden daha önemlidir… O’nun hedefinde savcı olabilmek var benim ise; öncelikli olarak dünya beşten büyüktür gerçeğinin kendi hayatımda tatbiki var… Benim hedefim oğlumun hedefinden büyüktür… Buna inandığım için bu mücadeleyi ailecek veriyoruz… ”

Okul idaresi ve öğrenci velisinin yaklaşımları böyle… Sonuç olarak okullarda ki farklı uygulamalar, yönetim anlayışı, ceza müessesi ve bu meseleyi çözümsüzlüğe götüren diğer unsurların bütün yükünü geleceğimiz olan çocuklarımız, dolayısı ile ülkemiz ağır faturalarla ödemektedir…

Zor gibi görülen ancak doğru diyaloglarla çözüme kavuşturulması mümkün olan böylesi bir hadise, gerçekten can sıkıcı… Zira olayı, okul bazında, lokal değerlendirmek doğru değildir… Aynı okuldan serbest giyinen bir öğrenciden, forma giyen öğrenci ve okul idaresi ne kadar rahatsız oluyorsa ve bu bir disiplinsizlikse; diğer okullarda serbest giyen öğrencilere özenen öğrencilerin olması da muhtemel ve gayet doğaldır… Meseleye lokal bir perspektiften değil, bütün ve üst perdeden bakmak daha doğru olur kanaatindeyim… Çünküsorun komplike bir sorundur…

Yaklaşıküç yıldır serbest giyinen bir öğrenciye, son sınıfta ceza verilmesi, okulda korkuya dayalı bir kıyafet disiplini sağlayabilir ancak bu uygulama; cezaya maruz kalan öğrenciye, diğer öğrencilere ve okulun akademik başarısına ne kadar katkı sağlayacak gelecekte hep birlikte göreceğiz

Öğrencinin sorunlu olması ve bunu uluorta her platformda üçüncü şahıslara haklılık gerekçesi olarak sunuluyorsa ki böyle servis ediliyorDananın kuyruğunun koptuğu yer de tam burasıdır… Evlat suçluysa velisi ile paylaşılır… Palyaço, zibidi gibi sıfatlamaları hiçbir ebeveyn kabul edemezCeza ise; asla çözüm değildir

Hülasası;

2’nci Meşrutiyet döneminde, Osmanlı Maarif-i Umumiye Nazırı, Emrullah efendi’nin, dini eğitimle, modern eğitim arasındaki baskılardan bunalınca, bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği  “Ah şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” şeklindeki sözleri aklıma düştü…

Rabbim hepimize hidayet versin…

Kibirdenve adavet duygularından uzak kılsın…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Cehennemde; içine bütün kendini büyük görenlerin doldurularak kapının yüzlerine kapatılacağı ayrı bir köşk vardır…”Hadis-i Şerif

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.