Satırlarıma Seydişehir Haber internet sitesinde yaklaşık 10 yıldan bu yana devam eden köşe yazılarıma tek taraflı olarak son verme kararımı beyan ederek başlamak istiyorum… Köşe yazılarıma yayınlamaya Seydişehir Toroslar Gazetesi, Seydişehir Ajans, Konya Hakimiyet gazeteleri ve internet haber sitelerinden devam edeceğim… Genel ve yerel gerçeklere dair bine yakın yorumumu duyurma imkânı bulduğum Seydişehir Haber sitesi ilgililerine teşekkür ediyorum… Hayırlı olur inşallah… Selçuk Üniversitesinden koparılıp apar topar Necmettin Erbakan Üniversitesi bünyesine alınan Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi ve Meslek Yüksek okuluna dair durağanlığın faturalarının Okulla birlikte Seydişehir’e de kesildiğini defalarca beyan ettim… Özellikle Dekan Selman Türker’in haftada bir kez birkaç saatliğine babasının çiftliği mukabili ziyaretlerinin nitelik ve nicelik açısından bugüne kadar Fakülteye zerre miktarında katkısı olmadığı aşikâr… Dekanlığı süresince yeni bir bölüm açılmamakla birlikte, Seydişehir kamuoyu ile irtibat minimum seviyeye inmiş, idare-i maslahat malayaniliği içerisinde sürdürülmüştür… Konu ile ilgili tepkilere ise “Biz niteliğe bakıyoruz. Seydişehir bizi ilgilendirmiyor…” cevabı verilmiştir… Kimse ama kimse hiçbir okulu içinde bulunduğu şehrin bir parçası olduğunu unutmamalı… Ve kimse öğrencisini, öğretim görevlisini, memurunu, teknisyenini, o yerleşim yerinin ne suyundan, ne havasından, ne trafiğinden, ne halkından, ne ekonomisinden ayrı tutamaz… Böyle bir hakkı da yoktur… Eski Dekan bunu yapmıştır… Hem okulu ilçeden koparmış hem de nitelik ve nicelik bakımından hiçbir gelişmeye katkısı olmamıştır… Bütün bunlara rağmen; geçtiğimiz günlerde Rektör Muzaffer Şeker Saygınlığının arkasına gizlenerek Seydişehir’e gelip, Necmettin Erbakan Üniversitesi bünyesinde bulunan okulların Selçuk Üniversitesi Bünyesine tekrar alınması ile ilgili taleplere müdahil olma cesaretini nereden bulabiliyor… Seydişehir’e hangi yüzle gelebiliyor doğrusu anlamadım… Zira Seydişehir’de bulunan okullara hiçbir katkısı olmayandekan Selman Türker’in bundan sonra da olmayacağı kanaatim ayni ile vakidir… Öyleyse; hesabı nedir? Sorusunun cevabını biliyorum ilerleyen dönemlerde bunu da yazacağım… Efendim bendeniz; N. Erbakan Üniversitesi bünyesinde bulunan okulların tekrar Selçuk Üniversitesi bünyesine geçirilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim… Dolayısı ile bu tartışmaların rasyonel ve gerçekleştirilebilir değerler üzerinden yapılması gerektiğine inanıyorum… Ne Seydişehir’i ne de okullarını ticari beklentiler, politik kaygılar ve ihtirasların tezahürü ile paravan olarak kullanmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur… Biz realitelere bakalım, olabilirliği olan şeyler üzerinde çaba sarf edip somut adımlar atalım… Hatırlarsınız… Seydişehir’e iki söz verilmiş birisi Sağlık Bilimleri Fakültesinin kurulması diğeri de 1996 yılında kurulmuş olan ve yaklaşık 20 yıl YÖK sümenlerinin arasında unutturulan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulunun ilçemizde açılması… Evet bu iki okul üzerine kafa yorup kamuoyu oluşturalım… Rektör Muzaffer Şeker beyin bu anlamda doğru yönlendirilmediğini düşünerek bu anlamda etrafını sarmalayanların eforlarını ince hesaplar üzerinden değil Seydiişehir’e ve Üniversiteye ne kazandırabilecekleri üzerinde harcamalarının daha doğru olacağını düşünüyorum… Fakülte ve Yüksek okulun N.Erbakan Üniversitesine devrine o gün seyirci kalanlarında bugün zırlayıp, bu ince hesapların içinde yer alma gayretlerini de reaktif güçlerin yine devrede olduğu şeklinde yorumluyorum… Kamuoyu tartışmaları ve hedef kişilere galip gelme içgüdüsü ile alınacak kararlar ve reflekslerin ne sahiplerine nede hedeflediklerine katkısı olmaz… Takipçisi olacağım… Hülasası; Sözü verilen Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Seydişehir’de kurulsunda önünde; İster Necmettin Erbakan Üniversitesi… İster Selçuk Üniversitesi yazsın… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Yalnızca Allah’a inanın, Gerisi inanılacak gibi değil…” Necip Fazıl Kısakürek e:16.0pt;line-height:115%;font-family: "Times New Roman","serif"'>