Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

?ÖLÜRSE TEN ÖLÜR??

“Hakkı’cığım çok iyiyim…” demiştin son telefon görüşmemizde… Ve dün; kapısız, penceresiz birkaç metrekarelik bir alana ‘nefessiz’ bıraktık geldik seni Mustafa… Bizi biz yapan hasletleri, telefon frekanslarının, site yüzlerinin, mail dosyalarının aralarına sıkıştırıp, yok olmaya yüz tutmuş manevi hazları teknolojinin himmeti ile tatmaya çalışan, çökmüş yüreklerimizle taşıdık seni ‘Kalo’… Tamda Kalafat dağının karşısına… Ben dışarıya zifiri karanlığın düştüğü saatlerde sayfama bu satırları düşerken; sen kaçınılmaz gerçeğin tamda başındasın… Mekânın cennet olsun kardeşim…  Rabbim Ayşe kardeşe, Senem’e, İrem’e ve annenin koca yüreğine metanet versin inşallah… Yokluğunda neleri hatırlattın bir bilsen! Hasleti… Kaybolan değerleri… Bir Canı, bir başka Mustafa’yı… “Kalk” dedim arkadaşıma sen henüz yoldayken… “Mustafa Vural uzun süredir rahatsız evinde ziyaret edelim…” Gittik… İlletin rengi yüzüne sinmiş ama tebessümü eksik değil gözlerinden… Donuk tene inat, sevgi ve sevinci okumak mümkün mimiklerinden… Çok sevindim iyi olmaya yüz tutan ahvalinden… Rabbim inayetini versin sana da dostum inşallah… Ve döndüm kendi yüzüme… Bir Mustafa’yı ziyaret etmek, bir hasleti gerçekleştirmek için bir Mustafa’yı kaybetmek mi gerekirdi? Alışveriş merkezlerini tek tek gezip en ucuz malı almanın, cüzdanımızdaki parayı doğru harcamanın derdiyle telaşlanırken; Hiç tükenmeyecekmiş gibi har vurup harman savurduğumuz sevgi, saygı, hoşgörü, vefa, iyi niyet, paylaşma, dostluk, arkadaşlık gibi kaybolmaya yüz tutmuş yüzlerce hasleti ne kadarda kolay harcıyoruz değil mi kardeşim… Sanki maddi güçlerimiz kadar bağlıyız birbirimize…  ‘Para var huzur var para yok huzur yok…’ diyebilecek kadar pervasızlaşan manevi duyguları körelmiş insanlarımız, temeli yıllar önce atılmış dostlukların, arkadaşlıkların, komşulukların ucuzca harcandığı, dünyevi beklentilere heba edilmiş hasletlerimiz var bizim… Çıkarlarımıza uyan kişi, makam ve maddi güç odaklarına hak etmedikleri övgü ve sevgi sözcüklerini peş peşe kolayca sıralarken; onlarca yıla dayanan her yönüyle sarih dostlukların, arkadaşlıkların, komşulukların içine nefretlerimizi en küçük zaman diliminde nasılda ekiveriyoruz değil mi Kalo… Sevgili dostum Osman Tüfekçi ile akşam saatlerinde 1 saat 9 dakika 36 saniye süren telefon görüşmemizin sözcük aralarının tümünde kaybolmaya yüz tutmuş, yok olmuş hasletlerimizi, sevgiyi, hoşgörüyü, vefayı, arkadaşlıkları, dostlukları, insan olmayı, affetmeyi, seni ve birçoğumuzun bihaber olduğu yaşama sıkı sıkıya tutunmaya çalışan Mustafa Vural kardeşi konuştuk Kalo… Bu vesile ile Mustafa kardeşin acısını paylaşmak üzere İstanbul, Antalya, Ankara ve ülkenin birçok uzak diyarından gelerek yok olmak üzere olan bu hasletleri yaşatma gayreti içerisinde olan dostların hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum… Eksik olmayın… Hülasası; Kimimiz selamı kesti, kimimiz kelamı… Vakit varken keşke verebilecek neyimiz varsa onu verebilsek dostlara, insanlığa… Varsa paramızı, ekmeğimizi… Yoksa gönlümüzü, sevgimizi, hoşgörümüzü… O da yoksa selamımızı… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ… "Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil..." Y Emre
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

?ÖLÜRSE TEN ÖLÜR??

“Hakkı’cığım çok iyiyim…” demiştin son telefon görüşmemizde… Ve dün; kapısız, penceresiz birkaç metrekarelik bir alana ‘nefessiz’ bıraktık geldik seni Mustafa

Bizi biz yapan hasletleri, telefon frekanslarının, site yüzlerinin, mail dosyalarının aralarına sıkıştırıp, yok olmaya yüz tutmuş manevi hazları teknolojinin himmeti ile tatmaya çalışan, çökmüş yüreklerimizle taşıdık seni ‘Kalo’… Tamda Kalafat dağının karşısına…

Ben dışarıya zifiri karanlığın düştüğü saatlerde sayfama bu satırları düşerken; sen kaçınılmaz gerçeğin tamda başındasın… Mekânın cennet olsun kardeşim…  Rabbim Ayşe kardeşe, Senem’e, İrem’e ve annenin koca yüreğine metanet versin inşallah…

Yokluğunda neleri hatırlattın bir bilsen!

Hasleti… Kaybolan değerleri…

Bir Canı, bir başka Mustafa’yı…

“Kalk” dedim arkadaşıma sen henüz yoldayken… “Mustafa Vural uzun süredir rahatsız evinde ziyaret edelim…”

Gittik…

İlletin rengi yüzüne sinmiş ama tebessümü eksik değil gözlerinden… Donuk tene inat, sevgi ve sevinci okumak mümkün mimiklerinden… Çok sevindim iyi olmaya yüz tutan ahvalinden… Rabbim inayetini versin sana da dostum inşallah…

Ve döndüm kendi yüzüme…

Bir Mustafa’yı ziyaret etmek, bir hasleti gerçekleştirmek için bir Mustafa’yı kaybetmek mi gerekirdi?

Alışveriş merkezlerini tek tek gezip en ucuz malı almanın, cüzdanımızdaki parayı doğru harcamanın derdiyle telaşlanırken;

Hiç tükenmeyecekmiş gibi har vurup harman savurduğumuz sevgi, saygı, hoşgörü, vefa, iyi niyet, paylaşma, dostluk, arkadaşlık gibi kaybolmaya yüz tutmuş yüzlerce hasleti ne kadarda kolay harcıyoruz değil mi kardeşim…

Sanki maddi güçlerimiz kadar bağlıyız birbirimize…

 ‘Para var huzur var para yok huzur yok…’ diyebilecek kadar pervasızlaşan manevi duyguları körelmiş insanlarımız, temeli yıllar önce atılmış dostlukların, arkadaşlıkların, komşulukların ucuzca harcandığı, dünyevi beklentilere heba edilmiş hasletlerimiz var bizim

Çıkarlarımıza uyan kişi, makam ve maddi güç odaklarına hak etmedikleri övgü ve sevgi sözcüklerini peş peşe kolayca sıralarken; onlarca yıla dayanan her yönüyle sarih dostlukların, arkadaşlıkların, komşulukların içine nefretlerimizi en küçük zaman diliminde nasılda ekiveriyoruz değil mi Kalo…

Sevgili dostum Osman Tüfekçi ile akşam saatlerinde 1 saat 9 dakika 36 saniye süren telefon görüşmemizin sözcük aralarının tümünde kaybolmaya yüz tutmuş, yok olmuş hasletlerimizi, sevgiyi, hoşgörüyü, vefayı, arkadaşlıkları, dostlukları, insan olmayı, affetmeyi, seni ve birçoğumuzun bihaber olduğu yaşama sıkı sıkıya tutunmaya çalışan Mustafa Vural kardeşi konuştuk Kalo…

Bu vesile ile Mustafa kardeşin acısını paylaşmak üzere İstanbul, Antalya, Ankara ve ülkenin birçok uzak diyarından gelerek yok olmak üzere olan bu hasletleri yaşatma gayreti içerisinde olan dostların hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum… Eksik olmayın…

Hülasası;

Kimimiz selamı kesti, kimimiz kelamı…

Vakit varken keşke verebilecek neyimiz varsa onu verebilsek dostlara, insanlığa…

Varsa paramızı, ekmeğimizi… Yoksa gönlümüzü, sevgimizi, hoşgörümüzü…

O da yoksa selamımızı…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ…

"Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil..." Y Emre

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.