Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

ÖZ SEYDİŞEHİRLİ?

Haftanın yarısı bir yakınımın sağlık sorunu için İstanbul’da geçti… Doğrusu bu şehir ilkokul yıllarımın ve tam delikanlılık çağlarımın bıraktığı izleri hep özlem olarak yaşattı… Kulaksız mezarlığında yatan can yarısı ise beni bu şehre bağlayan diğer unsur… Sabahın seherinde Arman isimli Fransa vatandaşı lise bir ermeni delikanlı ile başlayan Türkiye, Agos, Ermenistan, Azerbaycan üzerine sohbet bir saatlik yolculuğun başladığı ana kadar sürmüştü… Türkiye’yi, Türkleri seviyordu… Efendiydi… Ataköy-Şirinevler durağında biten sohbet sonunda o Ayasofya’ya devam ederken; erken saatlerde iğne atsan yere düşmeyecek insan kalabalığının arasında kalıvermiştik… Kim, neyi, hangi amaçla söylerse söylesin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ulaşımı kolaylaştırmaya metro ile imzasını atmış… Kaldığımız günler boyunca görüştüğümüz taksici, yolcu, esnaf ve diğer vatandaşlar bunu doğruluyor ve sözü mutlaka yerel seçimlere getirip “adamların hakkını yememek lazım abi” diyerek Sarıgül’ün Kadir Topbaş karşısında şansının olmadığını söylüyorlar… Bahçelievler Kaymakamlık binasına ulaştığımız an, kentin Kaim Makamının hemşerimiz olmasının gururundan söz edip girişe doğru ilerlerken tevafukla karşılaştığımızda “hemşerim hoş geldiniz…” diyerek özüne sinmiş mütevazılığını sergiledi… Yorucu bir gün sona ererken akşam yemeğinde maile birlikte olacağımızı yine “hemşerim” diyerek açtığı telefonda söyledi… Muş Valisi Sayın Vedat Büyükersoy, Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, hanımefendiler ve çocukları ve kardeşim Refik Kocabaş’ın çevrelediği yemek masasının birincil konusu Seydişehir olunca; mütevazılıkta Sayın Mehmet Özyiğit’ten hiçte geri kalmayan Vali Bey soruverdi; -         Seydişehirli miydiniz siz Mehmet Ali Bey? -         El cevap; Özseydişehirliyim… Gülüşmeler… Akşamın önemi Öz Seydişehirli hemşerimizin misafirperverliği ile sınırlı değildi tabi… Büyük pencereden gördüğüm; devletin bütün kademelerinin millet için var olduğunun farkındalığını sonsuz hissettiren kaim makam ve valisinin artık ulaşılmaz olmadığıydı… Muhabbetin tamamı beklide bu minval üzereydi… Ceberut bir bakış açısının ötekileştirilen düşünce ve insanların artık geride kaldığına dem vuran devletin merhametli gülen yüzleriydi onlar… Sorumluluk alanlarında hayata geçirdikleri icraatlar, vatandaşımızla kurdukları diyaloglar ülkemizde bu anlamda gelinen noktanın naif yanıydı… Eksik olmasınlar… Bu vesile ile ilçemde kaymakamlık görevinde bulunan kaim makamlar İbrahim Çay, Cemil Aksak, Kemal İnan ve hali hazır kaymakamımız Tuncay Soneli’de bu hasletlerinden dolayı yadediyorum… Devlete olan saygının, hizmetin milleti azarlamaktan geçmediğini bilen bütün devlet yetkililerimizi hürmetle selamlarken bundan yoksun kalan kimlerse; İyi bilmeliler ki! Sevgiden, empatiden, karşındakini anlamaktan ve onun insan olduğunu unutmayıp hareket etmekten başka geçerli yol yok artık… Devletin vakarı Mütevazı olmaktan geçer… Sabah kahvaltısında bize eşlik eden Bahçelievlerden Mercan Yokuşuna kadar ulaştıran Polis memuru Murat Bulut Kardeşimse hemşeri olmanın önemini iliklerimize kadar hissettirdi sabah sabah… Ertesi gün Sultanahmet meydanına uzanan Ordu caddesinde bulunan II. Abdulhamit Han’ın türbesine girdiğim anda telefonla görüştüğümüz ilçemizin sevilen yüzü eski Emniyet Müdürümüz Mehmet Cemal Issı kardeşime telefonda rahatsız etmemek için dil döktüm… Dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur derlerya; 5 dakika sonra bir çayhanenin kapısında çarpışarak karşılaştık… Çay faslının ardından Mahmut Paşa Kapalı Çarşının tarih kokulu dar sokaklarında dostluklara dair cümleler kurarak yürüdük… Hülasası; Türk toplumunu sevgiden, saygıdan yoksun, sahte, yapmacık bir yapıdan oluşturanlar, böyle eğitenler isimleri ile birlikte yok olup giderken üreten, bağlılığı artıran, gerçek sevgi ve saygıyı düstur edinip milletimize yansıtan güzel insanlar eksik olmasın memleketten… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ Erdem varsa yasalar gereksizdir. Erdem yoksa yasalar uygulanamaz olur. (Anonim)
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

ÖZ SEYDİŞEHİRLİ?

Haftanın yarısı bir yakınımın sağlık sorunu için İstanbul’da geçti…

Doğrusu bu şehir ilkokul yıllarımın ve tam delikanlılık çağlarımın bıraktığı izleri hep özlem olarak yaşattı… Kulaksız mezarlığında yatan can yarısı ise beni bu şehre bağlayan diğer unsur…

Sabahın seherinde Arman isimli Fransa vatandaşı lise bir ermeni delikanlı ile başlayan Türkiye, Agos, Ermenistan, Azerbaycan üzerine sohbet bir saatlik yolculuğun başladığı ana kadar sürmüştü… Türkiye’yi, Türkleri seviyordu… Efendiydi…

Ataköy-Şirinevler durağında biten sohbet sonunda o Ayasofya’ya devam ederken; erken saatlerde iğne atsan yere düşmeyecek insan kalabalığının arasında kalıvermiştik…

Kim, neyi, hangi amaçla söylerse söylesin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ulaşımı kolaylaştırmaya metro ile imzasını atmış… Kaldığımız günler boyunca görüştüğümüz taksici, yolcu, esnaf ve diğer vatandaşlar bunu doğruluyor ve sözü mutlaka yerel seçimlere getirip “adamların hakkını yememek lazım abi” diyerek Sarıgül’ün Kadir Topbaş karşısında şansının olmadığını söylüyorlar…

Bahçelievler Kaymakamlık binasına ulaştığımız an, kentin Kaim Makamının hemşerimiz olmasının gururundan söz edip girişe doğru ilerlerken tevafukla karşılaştığımızda “hemşerim hoş geldiniz…” diyerek özüne sinmiş mütevazılığını sergiledi…

Yorucu bir gün sona ererken akşam yemeğinde maile birlikte olacağımızı yine “hemşerim” diyerek açtığı telefonda söyledi…

Muş Valisi Sayın Vedat Büyükersoy, Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, hanımefendiler ve çocukları ve kardeşim Refik Kocabaş’ın çevrelediği yemek masasının birincil konusu Seydişehir olunca; mütevazılıkta Sayın Mehmet Özyiğit’ten hiçte geri kalmayan Vali Bey soruverdi;

-         Seydişehirli miydiniz siz Mehmet Ali Bey?

-         El cevap; Özseydişehirliyim… Gülüşmeler…

Akşamın önemi Öz Seydişehirli hemşerimizin misafirperverliği ile sınırlı değildi tabi… Büyük pencereden gördüğüm; devletin bütün kademelerinin millet için var olduğunun farkındalığını sonsuz hissettiren kaim makam ve valisinin artık ulaşılmaz olmadığıydı

Muhabbetin tamamı beklide bu minval üzereydi… Ceberut bir bakış açısının ötekileştirilen düşünce ve insanların artık geride kaldığına dem vuran devletin merhametli gülen yüzleriydi onlar… Sorumluluk alanlarında hayata geçirdikleri icraatlar, vatandaşımızla kurdukları diyaloglar ülkemizde bu anlamda gelinen noktanın naif yanıydı…

Eksik olmasınlar…

Bu vesile ile ilçemde kaymakamlık görevinde bulunan kaim makamlar İbrahim Çay, Cemil Aksak, Kemal İnan ve hali hazır kaymakamımız Tuncay Soneli’de bu hasletlerinden dolayı yadediyorum…

Devlete olan saygının, hizmetin milleti azarlamaktan geçmediğini bilen bütün devlet yetkililerimizi hürmetle selamlarken bundan yoksun kalan kimlerse; İyi bilmeliler ki! Sevgiden, empatiden, karşındakini anlamaktan ve onun insan olduğunu unutmayıp hareket etmekten başka geçerli yol yok artık… Devletin vakarı Mütevazı olmaktan geçer…

Sabah kahvaltısında bize eşlik eden Bahçelievlerden Mercan Yokuşuna kadar ulaştıran Polis memuru Murat Bulut Kardeşimse hemşeri olmanın önemini iliklerimize kadar hissettirdi sabah sabah…

Ertesi gün Sultanahmet meydanına uzanan Ordu caddesinde bulunan II. Abdulhamit Han’ın türbesine girdiğim anda telefonla görüştüğümüz ilçemizin sevilen yüzü eski Emniyet Müdürümüz Mehmet Cemal Issı kardeşime telefonda rahatsız etmemek için dil döktüm… Dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur derlerya; 5 dakika sonra bir çayhanenin kapısında çarpışarak karşılaştık… Çay faslının ardından Mahmut Paşa Kapalı Çarşının tarih kokulu dar sokaklarında dostluklara dair cümleler kurarak yürüdük…

Hülasası;

Türk toplumunu sevgiden, saygıdan yoksun, sahte, yapmacık bir yapıdan oluşturanlar, böyle eğitenler isimleri ile birlikte yok olup giderken üreten, bağlılığı artıran, gerçek sevgi ve saygıyı düstur edinip milletimize yansıtan güzel insanlar eksik olmasın memleketten…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

Erdem varsa yasalar gereksizdir. Erdem yoksa yasalar uygulanamaz olur. (Anonim)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.