Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

PALYAÇO ARTIK HUKUK ÖĞRENCİSİ…

Okuyucularım hatırlar… Geçtiğimiz yılın kasım ayında ARZ-I HALİM, SAYIN VALİM, KAİM-İ MAKAMIM VE ŞEHRÜL- EMİN’İMEDİR ve ÖĞRENCİYE CEZA, BU KOMPLİKE SORUNU ÇÖZER Mi? Başlıklı makalelerimde kıyafet serbestîsi ile ilgili farklı uygulamaların meydana getirdiği kargaşa ve 28 şubat mağduru annesine yapılan zulme karşı bir duruş sergilemeyi yaşam tarzı olarak belirleyen öğrenci okuldan ayrılmasına rağmen Hukuk Fakültesini kazandı… Öğrenci velisinden aldığım bilgiye göre hadisenin vukuu bulduğu günden sonra öğrenci psikolojisini göz ardı ederek karşılıklı nizalaşma şeklinde gelişen süreçte; verilen kınama cezasının ardından İzinsiz bahçe dışına çıkmak, sigara içmek ve kopya çekmek suçlarından 3 kez daha disipline sevk edildi… Öğrenci verilecek cezanın ne olduğunu bildiği için okuldan kaydını aldı ve babasının tavsiyesi üzerine Açık öğretim Lisesine kayıt yaparak öğrenimine devam etti… Üniversiteye giriş sınavlarında ülke genelinde ilk 3500 kişinin arasına girerek özgürlüklere karşı politikalar üretenlere ve bu süreci yasal gerekçeleri öne sürerek eziyete dönüştürenlere karşı bir başarının imzasını atmış oldu… Okul idaresinin istiklal marşı öncesi öğrenci topluluğunun önünde direkt işaret ederek rencide ettiği ve okul aile birliğinden birkaç kişinin toplumun içerisinde palyaço olarak nitelediği öğrencinin bu başarısını takdir etmekten başka çaresi yok… Azmin zaferi olarak niteleyebileceğimiz bu başarı, doğru irdelenmelidir… Öğrencinin kıyafetinden yola çıkarak sistemin olumsuzluklarını yok sayıp, bütün başarısızlıkları velilerimize yada öğrenciye yüklemenin haksızlık olacağı gerçeği görülmeli ve buna göre eğitim politikaları oluşturulmalı… Hatırlıyorum o günleri, makalelerimin yayınlandığı gazetelerin yazı işleri müdürlerini arayıp hakkımda olumsuz ifadeler kullanarak “bu yazıyı tekzip edin” diyenlerin derdi sanırım öğrenciden çok sokak prestijlerinin sarsılmasıydı… Okul Aile birliğinden birkaç bayanın Toroslar gazetesine gelerek çıldırmışçasına öğrenciyi ve bendenizi hedef alan tavırlarının, sonuç itibari ile pekte geçer akçesinin olmadığı bu gün itibari ile görüldü… Mustafa Raşit’e palyaço sıfatlaması yapan ve okuldan atılmasını talep edenler hiç gözlemlediler mi acaba? Mustafa Raşit okuldan ayrıldıktan sonra okulda başarı oranında yükselme ne ölçüde olmuştur? Okul palyaçodan kurtarılmış, niteliği artmış teveccüh çoğalmış, saygınlığı pik yapmış bir mektep haline mi gelmiştir… Konu üzerine okula gelip teftişi ve soruşturmayı gerçekleştiren “sizin işiniz dallanıp budaklanmış artık işin içine cemaatler girdi” diyen müfettişlere tepki göstererek “geleceğin bu fetocu örgütleri hangi cemaatler merak ediyorum. Adalete, hukuka, Milli Eğitim'e bürokratlara, siyasilere hükmedecek cemaatler mi? Adalet bu şekilde mi sağlanacak? Velinin fikir dünyasında ne gibi dalgalanmalar meydana getirildiğinin farkında mıyız acaba? Disiplin kovuşturması sırasında Mustafa'nın disipline sevk edilmesine sebep 3 olaydan dolayı arkadaşları biz ifademizde Ne söyleyelim? Sana destek olmak istiyoruz dediklerinde; Bunu duyan veli ve aynı zamanda babanın “Allah Kuranı Kerim'de kâfirleri tanımlarken onların gözleri vardır görmezler kulakları vardır işitmezler kalpleri vardır anlamazlar arkadaşlarına selam söyle kâfirlerden olmayın seninle ilgili olarak gözleri ne gördüyse kulakları ne işittiyse onu söyleyecekler. Sakın en ufak bir yalana yönelmesinler… Okulda sigara içmenin yasak olduğunu bilmen gerekiyordu. Bunun bir bedeli varsa bedelini ödeyeceksin…” diyen bir velinin Hukuk fakültesini kazanmış bir evladın yaşadıklarını gelecekte kimler hangi dille anlatacak… Şimdi yapılması gereken ise; Mustafa’nın okul idaresi tarafından tebrik edilmesidir… Erdemli olmanın da gereğidir… Hülasası; Tekrar hatırlatma yapayım; 2’nci Meşrutiyet döneminde, Osmanlı Maarif-i Umumiye Nazırı, Emrullah efendi’nin, dini eğitimle, modern eğitim arasındaki baskılardan bunalınca, bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği  “Ah şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” şeklindeki sözleri aklıma düştü… Rabbim hepimize hidayet versin… Kibirden ve adavet duygularından uzak kılsın… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Kibir iyi bir şey değildir arkadaşlar…”  
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

PALYAÇO ARTIK HUKUK ÖĞRENCİSİ…

Okuyucularım hatırlar… Geçtiğimiz yılın kasım ayında ARZ-I HALİM, SAYIN VALİM, KAİM-İ MAKAMIM VE ŞEHRÜL- EMİN’İMEDİR ve ÖĞRENCİYE CEZA, BU KOMPLİKE SORUNU ÇÖZER Mi? Başlıklı makalelerimde kıyafet serbestîsi ile ilgili farklı uygulamaların meydana getirdiği kargaşa ve 28 şubat mağduru annesine yapılan zulme karşı bir duruş sergilemeyi yaşam tarzı olarak belirleyen öğrenci okuldan ayrılmasına rağmen Hukuk Fakültesini kazandı…

Öğrenci velisinden aldığım bilgiye göre hadisenin vukuu bulduğu günden sonra öğrenci psikolojisini göz ardı ederek karşılıklı nizalaşma şeklinde gelişen süreçte; verilen kınama cezasının ardından İzinsiz bahçe dışına çıkmak, sigara içmek ve kopya çekmek suçlarından 3 kez daha disipline sevk edildi…

Öğrenci verilecek cezanın ne olduğunu bildiği için okuldan kaydını aldı ve babasının tavsiyesi üzerine Açık öğretim Lisesine kayıt yaparak öğrenimine devam etti…

Üniversiteye giriş sınavlarında ülke genelinde ilk 3500 kişinin arasına girerek özgürlüklere karşı politikalar üretenlere ve bu süreci yasal gerekçeleri öne sürerek eziyete dönüştürenlere karşı bir başarının imzasını atmış oldu…

Okul idaresinin istiklal marşı öncesi öğrenci topluluğunun önünde direkt işaret ederek rencide ettiği ve okul aile birliğinden birkaç kişinin toplumun içerisinde palyaço olarak nitelediği öğrencinin bu başarısını takdir etmekten başka çaresi yok…

Azmin zaferi olarak niteleyebileceğimiz bu başarı, doğru irdelenmelidir… Öğrencinin kıyafetinden yola çıkarak sistemin olumsuzluklarını yok sayıp, bütün başarısızlıkları velilerimize yada öğrenciye yüklemenin haksızlık olacağı gerçeği görülmeli ve buna göre eğitim politikaları oluşturulmalı…

Hatırlıyorum o günleri, makalelerimin yayınlandığı gazetelerin yazı işleri müdürlerini arayıp hakkımda olumsuz ifadeler kullanarak “bu yazıyı tekzip edin” diyenlerin derdi sanırım öğrenciden çok sokak prestijlerinin sarsılmasıydı…

Okul Aile birliğinden birkaç bayanın Toroslar gazetesine gelerek çıldırmışçasına öğrenciyi ve bendenizi hedef alan tavırlarının, sonuç itibari ile pekte geçer akçesinin olmadığı bu gün itibari ile görüldü…

Mustafa Raşit’e palyaço sıfatlaması yapan ve okuldan atılmasını talep edenler hiç gözlemlediler mi acaba? Mustafa Raşit okuldan ayrıldıktan sonra okulda başarı oranında yükselme ne ölçüde olmuştur?

Okul palyaçodan kurtarılmış, niteliği artmış teveccüh çoğalmış, saygınlığı pik yapmış bir mektep haline mi gelmiştir…

Konu üzerine okula gelip teftişi ve soruşturmayı gerçekleştiren “sizin işiniz dallanıp budaklanmış artık işin içine cemaatler girdi” diyen müfettişlere tepki göstererek “geleceğin bu fetocu örgütleri hangi cemaatler merak ediyorum. Adalete, hukuka, Milli Eğitim'e bürokratlara, siyasilere hükmedecek cemaatler mi? Adalet bu şekilde mi sağlanacak? Velinin fikir dünyasında ne gibi dalgalanmalar meydana getirildiğinin farkında mıyız acaba?

Disiplin kovuşturması sırasında Mustafa'nın disipline sevk edilmesine sebep 3 olaydan dolayı arkadaşları biz ifademizde Ne söyleyelim? Sana destek olmak istiyoruz dediklerinde; Bunu duyan veli ve aynı zamanda babanın “Allah Kuranı Kerim'de kâfirleri tanımlarken onların gözleri vardır görmezler kulakları vardır işitmezler kalpleri vardır anlamazlar arkadaşlarına selam söyle kâfirlerden olmayın seninle ilgili olarak gözleri ne gördüyse kulakları ne işittiyse onu söyleyecekler. Sakın en ufak bir yalana yönelmesinler… Okulda sigara içmenin yasak olduğunu bilmen gerekiyordu. Bunun bir bedeli varsa bedelini ödeyeceksin…” diyen bir velinin Hukuk fakültesini kazanmış bir evladın yaşadıklarını gelecekte kimler hangi dille anlatacak…

Şimdi yapılması gereken ise; Mustafa’nın okul idaresi tarafından tebrik edilmesidir… Erdemli olmanın da gereğidir…

Hülasası;

Tekrar hatırlatma yapayım;

2’nci Meşrutiyet döneminde, Osmanlı Maarif-i Umumiye Nazırı, Emrullah efendi’nin, dini eğitimle, modern eğitim arasındaki baskılardan bunalınca, bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği  “Ah şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” şeklindeki sözleri aklıma düştü…

Rabbim hepimize hidayet versin…

Kibirden ve adavet duygularından uzak kılsın…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Kibir iyi bir şey değildir arkadaşlar…”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.