Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

ROBİN HOOD OLARAK KARŞILADIK? PEYGAMBER GİBİ UĞURLADIK?

Seyahatte olduğum için geçtiğimiz cuma namazımı Seydişehir’de eda edemedim... Bu sebeple; vaaz ve hutbelerden yapılan, zat-ı muhteremlerinin uğurlama merasiminin nerede, hangi saatte yapılacağına dair manevi yönü ağır duyuruya kulak misafiri olamadım… Bu duyuru yapılırken veda bildirgesinin ulvi ağırlığı karşısında bağdaş kurlu oturanlar, toparlanıp iki dizinin üzerine geldi mi bilmiyorum ama bendeniz maalesef uğurlama merasimine de katılamadım… Seydişehir ailesinin; bu mahzun, mağdur, acı kaybının yaşandığı, gözü yaşlı gününde burada olup  ‘Biz insanlığımızı yapalım da, o bilmezse bilmesin…’ mukabilinde bu manevi davete icabet ederdik ama nasip değilmiş… Her neyse; gelelim meselenin özüne… Atik; dürüst, sadik, emin ve iffetli olduğundan dolayı da ‘Sıddık’ lâkabıyla anılan, Peygamber efendimizin kayın pederi ve en sadık dostu Hz Ebu Bekir; Peygamber efendimizin vefat haberi üzerine evine gelir ve mübarek yüzünü örten örtüyü açar büyük bir teessür ve gözyaşı içerisinde yüzünü üç kez öper ve evden ayrılır… Mescidi Şerife gelen Hz. Ebu Bekir, burada bulunan Hz. Muhammed (s.a.v) akrabalarını teselli eder ve Peygamberimizin vefatına çok üzülen ve kabullenmekte zorlanan Hz. Ömer’in “Resulullah vefat etmedi…” sözlerine binaen şöyle konuşur; “Kim ki Muhammed’e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki, Muhammed (a.s.m.) ölmüştür. Kim ki Allah’a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy’dır, ölümsüzdür…” Efendim bu hatırlatmadan sonra şimdi sizlerle bir dostun Facebook sayfasından gösterdiği, iştirak edemediğim kaim-i makam uğurlama töreninde asılan bir pankartta yazılanları paylaşmak istiyorum… Pankartta yazılanlar aynen şöyle; “Kim onun kaymakamlığını seviyorsa; bilsin ki Onun Seydişehir Kaymakamlığı sona ermiştir. Kim Onun adamlığını seviyorsa; Bilsin ki onun adamlığı sonsuza kadar devam edecektir.” Neredeyse sadece özneleri değiştirilmiş… Hz. Ebubekir’in peygamber efendimizin vefatı üzerine sarf ettiği sözlerin izdüşümü gibi duran bu sözlerin, pankartın mucidi kim vallahi araştırmadım… Kim olduğunun asla önemi yok ama kanım dondu desem yeridir…  ‘POH POH…’ başlıklı bir önceki yazımda; Dalkavukluk bazı sözlüklerde kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse olarak yumuşak bir üslupla tanımlansa da; bazı sözlüklerde; piyazcı, yalamacı. Şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak olarak tanımlanıyor… Şeklinde ifade etsem de bu pankarta yazılanlara hiçbir sözlük cevap veremez… Pes, pes pes… Böylesi bir pankart neyin karşılığıdır bilemiyorum ama peygamber efendimizin vefatına atfen sarf edilen sözlerin öznelerindeki değişikliğin kıvrak bir zekâ ile sunulması; kusturacak kadar mide bulandırıcı… Kişilerin diğer kişilere olan sevgisi, sevdası, aşkı be bağlılık derecesine elbette kimsenin diyeceği bir şey yok ancak ilahlaştırılan sevdaların Allah (c.c) korusun şirke götüren girdabına pike yapanlar; neyin derdindesiniz vallahi anlamakta zorlanıyorum sizleri… Az çok dini bilgisi olan uğurlamacılar; bu pankartı okumadınız mı? Veda anı hüznü ile gözlerinize perde mi inmişti? Okuduysanız;  iki günlük Bursa-Urfa turuna Sosyal Yardımlaşmaya fatura edilen 60 bin TL’lik afakî harcamanın vebaline de ortak mısınız siz? Gıda, kömür, barınma ve parasal yardımlar sağlamak gibi asli görevleri ile bildiğimiz Sosyal Yardımlaşma vakfından çalışmadığı halde maaş ödendiğinin teyidi yapılsa bu vebale de ortak olur musunuz siz? Kimse ardında bir şey aramasın yazdıklarımın… Hiçbir köşe yazımın arka planı yoktur… Kimseyle kişisel bir sorunum yoktur… Kimsenin suçunu, günahını dökmek gibi de bir derdim yoktur… Rabbimin Rızasını alabilmekten öte de gayem yoktur… Bu bir sosyal sorumluluktur… Üstlenebildiğim, dizimin bağının çözüldüğü yere kadar da devam inşallah… Efendim beterin beteri var… Belki de şükretmeliyiz… Ya! Peygamber efendimizin vefatı üzerine dehşete kapılan Hz Ömer’in “Resûlullah ölmemiştir ve sağdır! Kim ‘Muhammed öldü’ derse, onu kılıcımla iki parça ederim!” sözlerinden bir pankart hazırlansaydı nice olurdu halimiz? Allah muhafaza… Hülasası; Kaim-i Makamımızı Rabin Hood olarak karşıladık… Peygamber gibi uğurladık… Rabbim hepimize hidayet versin… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Midem bulanıyor…”        
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

ROBİN HOOD OLARAK KARŞILADIK? PEYGAMBER GİBİ UĞURLADIK?

Seyahatte olduğum için geçtiğimiz cuma namazımı Seydişehir’de eda edemedim...

Bu sebeple; vaaz ve hutbelerden yapılan, zat-ı muhteremlerinin uğurlama merasiminin nerede, hangi saatte yapılacağına dair manevi yönü ağır duyuruya kulak misafiri olamadım…

Bu duyuru yapılırken veda bildirgesinin ulvi ağırlığı karşısında bağdaş kurlu oturanlar, toparlanıp iki dizinin üzerine geldi mi bilmiyorum ama bendeniz maalesef uğurlama merasimine de katılamadım

Seydişehir ailesinin; bu mahzun, mağdur, acı kaybının yaşandığı, gözü yaşlı gününde burada olup  ‘Biz insanlığımızı yapalım da, o bilmezse bilmesin…’ mukabilinde bu manevi davete icabet ederdik ama nasip değilmiş…

Her neyse; gelelim meselenin özüne…

Atik; dürüst, sadik, emin ve iffetli olduğundan dolayı da ‘Sıddık’ lâkabıyla anılan, Peygamber efendimizin kayın pederi ve en sadık dostu Hz Ebu Bekir; Peygamber efendimizin vefat haberi üzerine evine gelir ve mübarek yüzünü örten örtüyü açar büyük bir teessür ve gözyaşı içerisinde yüzünü üç kez öper ve evden ayrılır…

Mescidi Şerife gelen Hz. Ebu Bekir, burada bulunan Hz. Muhammed (s.a.v) akrabalarını teselli eder ve Peygamberimizin vefatına çok üzülen ve kabullenmekte zorlanan Hz. Ömer’in “Resulullah vefat etmedi…” sözlerine binaen şöyle konuşur;

“Kim ki Muhammed’e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki, Muhammed (a.s.m.) ölmüştür. Kim ki Allah’a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy’dır, ölümsüzdür…”

Efendim bu hatırlatmadan sonra şimdi sizlerle bir dostun Facebook sayfasından gösterdiği, iştirak edemediğim kaim-i makam uğurlama töreninde asılan bir pankartta yazılanları paylaşmak istiyorum…

Pankartta yazılanlar aynen şöyle;

“Kim onun kaymakamlığını seviyorsa; bilsin ki Onun Seydişehir Kaymakamlığı sona ermiştir. Kim Onun adamlığını seviyorsa; Bilsin ki onun adamlığı sonsuza kadar devam edecektir.”

Neredeyse sadece özneleri değiştirilmiş…

Hz. Ebubekir’in peygamber efendimizin vefatı üzerine sarf ettiği sözlerin izdüşümü gibi duran bu sözlerin, pankartın mucidi kim vallahi araştırmadım… Kim olduğunun asla önemi yok ama kanım dondu desem yeridir…

 ‘POH POH…’ başlıklı bir önceki yazımda; Dalkavukluk bazı sözlüklerde kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse olarak yumuşak bir üslupla tanımlansa da; bazı sözlüklerde; piyazcı, yalamacı. Şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak olarak tanımlanıyor… Şeklinde ifade etsem de bu pankarta yazılanlara hiçbir sözlük cevap veremez…

Pes, pes pes…

Böylesi bir pankart neyin karşılığıdır bilemiyorum ama peygamber efendimizin vefatına atfen sarf edilen sözlerin öznelerindeki değişikliğin kıvrak bir zekâ ile sunulması; kusturacak kadar mide bulandırıcı

Kişilerin diğer kişilere olan sevgisi, sevdası, aşkı be bağlılık derecesine elbette kimsenin diyeceği bir şey yok ancak ilahlaştırılan sevdaların Allah (c.c) korusun şirke götüren girdabına pike yapanlar; neyin derdindesiniz vallahi anlamakta zorlanıyorum sizleri…

Az çok dini bilgisi olan uğurlamacılar; bu pankartı okumadınız mı? Veda anı hüznü ile gözlerinize perde mi inmişti?

Okuduysanız;  iki günlük Bursa-Urfa turuna Sosyal Yardımlaşmaya fatura edilen 60 bin TL’lik afakî harcamanın vebaline de ortak mısınız siz?

Gıda, kömür, barınma ve parasal yardımlar sağlamak gibi asli görevleri ile bildiğimiz Sosyal Yardımlaşma vakfından çalışmadığı halde maaş ödendiğinin teyidi yapılsa bu vebale de ortak olur musunuz siz?

Kimse ardında bir şey aramasın yazdıklarımın… Hiçbir köşe yazımın arka planı yoktur… Kimseyle kişisel bir sorunum yoktur… Kimsenin suçunu, günahını dökmek gibi de bir derdim yoktur… Rabbimin Rızasını alabilmekten öte de gayem yoktur…

Bu bir sosyal sorumluluktur… Üstlenebildiğim, dizimin bağının çözüldüğü yere kadar da devam inşallah…

Efendim beterin beteri var… Belki de şükretmeliyiz…

Ya! Peygamber efendimizin vefatı üzerine dehşete kapılan Hz Ömer’in “Resûlullah ölmemiştir ve sağdır! Kim ‘Muhammed öldü’ derse, onu kılıcımla iki parça ederim!” sözlerinden bir pankart hazırlansaydı nice olurdu halimiz? Allah muhafaza…

Hülasası;

Kaim-i Makamımızı Rabin Hood olarak karşıladık…

Peygamber gibi uğurladık…

Rabbim hepimize hidayet versin…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Midem bulanıyor…”

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.