Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

?SALDIM ÇAYIRA, MEVLAM GAYIRA??

El kadar şehir, parmak sayısı cadde ama trafiğimiz allak bullak… Hangi caddeye hangi sokağa girerseniz girin hengâme, kargaşa... Trafikte, saygısızlık, pervasızlık, umursamazlık, bencillik, cahillik, ukalalık, bütün bunlara magandalığı da eklersek trafikteki hengâme ve kargaşanın gerçek sebebini bulmuş oluruz… İtiraf etmeliyiz ki müsebbibi başta biziz, yani sürücüler… Polis ve diğer trafik düzenleyiciler sonra gelir… Aracımıza bindiğimiz an bütün yolların hâkimiyiz… Egomuz tavan… Hele birde araç modelli, sürücüsü de gubuz ise; kaldırımlar bile onların çekilin yoldan... Sürücüler pek saygısız… Karşıdan karşıya geçmek için bekleyen yaşlı, bayan, engelli, hâsılı; bütün yayalar, onun sürat keyfine, tabakhaneye yetiştireceği ‘birar’a ortak sanki… Klakson sesleri, serseri sürücülerin rajon dili ile yan vermeleri (drift), yüksek sesle müzik, uygunsuz parkları, ana cadde ve okul önlerinde pervasızlıkları… Küçük bir hatada rajon kesmeler, el kol hareketleri, park halindeki aracın geriye çıkışında; ...tü yanmış tazı gibi korna çalmalar, sanki kendisi aynı yerden gün gelecek aynı şekilde çıkmayacak müptezel… Daha neler neler… Yaya da farksız değil… Geçmesi için yol verdiğin yaya; bir tebessüm yada el hareketi ile teşekkür etmesi gerekirken suratını ekşitiyor… Kendini bir an Nuri Alço gibi hissediyorsun… Nezaketinize karşılık verilen tepkiye; İnnellahiminssabirin çekerek “sen insanlığını yap, o bilmezse bilmesin” deyip vites yükseltiyorsunuz… Tamda böylesi durumlarda hepimiz ahkâm keseriz ‘efendim eğitim şart bu millete…’ der ama kendimizi eğitmeyi hiç düşünmeyiz… Bir teşekkür, bir yayaya yol vermek, arkadan dat dat korna çalmamak, birkaç saniye içerisinde karşı taraftakinin gönlünü almak hâlbuki Efendim; mevzuumuzun sürücü, yaya, vatandaş cenahı böyle… Ya yollarımız, uygulama eksikleri… Tek suçlu sürücüler mi, yayalar mı? Kaymak gibi yollar yapılıyor… Büyükşehir ve Seydişehir Belediyesine teşekkür ediyoruz… Ana yollarımız, Konya tarafından girişimiz gerçekten güzel oldu ancak bir iki konuya temas edeceğim müsaadenizle… Niyet halis efendim… Sakin… Günaydın tesislerine yakın olan kavşaktan Adliye kavşağına kadar olan refüj, yol düzenlemeleri mükemmel fakat sürücülerin sürat mekanı oldu… Konya’dan gelen sürücü uzun yol psikolojisini atamayıp şehir merkezine kadar sürat yapmaya devam ediyor… Şehir merkezinden giden de tabiri caizse Allah ne verdiyse… Bunun önüne nasıl geçilir bilmem… Radar mı konur? Kontroller mi artırılır? Kasisler mi yapılması uygun olur? Onu da bilmem ama bir an önce önlem alınmalı… Bu satırlardan ‘ben size demiştim’ demek istemiyorum… Şehir içerisinde cadde ve sokaklar da trafik ve akışı maalesef pürmelâl… Herkes dilediği gibi park ediyor, trafik kurallarını adeta kendisi belirliyor… Saldım çayıra Mevlam gayıra… Sahi, sinyalizasyon sistemi neden aktif değil… Aklımızın ermediği teknik bir sorun mu var? Ampulleri mi patlak? Gelelim Atatürk caddesine… Atatürk Caddesi karaktersiz bir yol haline geldi… Yol boyu kentsel yaşam alanı ve yaya ağırlık yol olarak bu yol bugün; bulvar mı? Sanayi yolu mu? Köy yolu mu? Yayla yolu mu? Ana yol mu? Baba yol mu belli değil… Trafiği rahatlatmak için genişletilmesi, orta refüjün kaldırılması baştan iyi gibi görünse de bugün itibari ile neticesi ortada… Esnafın birçoğu aracını gün boyu dükkânının önüne park ediyor… Sonrada cadde üzerindeki gelişi güzel park edenlerden şikâyetçi oluyor… Bak sen hele bak bi; Dükkânının önü sanki babasının malı! Başka araç girmesin diye sandalye koyanlar yolun mirasçısı, duba koyanlar dönemin imtiyazlısı… Andezit taşlarının boyanması ise kırmızı olsun beş fazla olsun hesabı… Yol ‘deligızın donu’ gibi… Denetlemeden yoksun… Kendi halinde… Hülasası; Bütünüyle yoldan çıkmış bir trafik halimiz var… Denetlemenin artırılması ve bazı caddelerin süreli ve paralı park haline getirilmesi tek çözümdür... GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Trafik saygı ve sabırdır…”    
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

?SALDIM ÇAYIRA, MEVLAM GAYIRA??

El kadar şehir, parmak sayısı cadde ama trafiğimiz allak bullak… Hangi caddeye hangi sokağa girerseniz girin hengâme, kargaşa...

Trafikte, saygısızlık, pervasızlık, umursamazlık, bencillik, cahillik, ukalalık, bütün bunlara magandalığı da eklersek trafikteki hengâme ve kargaşanın gerçek sebebini bulmuş oluruz…

İtiraf etmeliyiz ki müsebbibi başta biziz, yani sürücüler… Polis ve diğer trafik düzenleyiciler sonra gelir…

Aracımıza bindiğimiz an bütün yolların hâkimiyiz… Egomuz tavan… Hele birde araç modelli, sürücüsü de gubuz ise; kaldırımlar bile onların çekilin yoldan...

Sürücüler pek saygısız… Karşıdan karşıya geçmek için bekleyen yaşlı, bayan, engelli, hâsılı; bütün yayalar, onun sürat keyfine, tabakhaneye yetiştireceği ‘birar’a ortak sanki…

Klakson sesleri, serseri sürücülerin rajon dili ile yan vermeleri (drift), yüksek sesle müzik, uygunsuz parkları, ana cadde ve okul önlerinde pervasızlıkları…

Küçük bir hatada rajon kesmeler, el kol hareketleri, park halindeki aracın geriye çıkışında; ...tü yanmış tazı gibi korna çalmalar, sanki kendisi aynı yerden gün gelecek aynı şekilde çıkmayacak müptezel

Daha neler neler…

Yaya da farksız değil… Geçmesi için yol verdiğin yaya; bir tebessüm yada el hareketi ile teşekkür etmesi gerekirken suratını ekşitiyor… Kendini bir an Nuri Alço gibi hissediyorsun

Nezaketinize karşılık verilen tepkiye; İnnellahiminssabirin çekerek “sen insanlığını yap, o bilmezse bilmesin” deyip vites yükseltiyorsunuz…

Tamda böylesi durumlarda hepimiz ahkâm keseriz ‘efendim eğitim şart bu millete…’ der ama kendimizi eğitmeyi hiç düşünmeyiz…

Bir teşekkür, bir yayaya yol vermek, arkadan dat dat korna çalmamak, birkaç saniye içerisinde karşı taraftakinin gönlünü almak hâlbuki

Efendim; mevzuumuzun sürücü, yaya, vatandaş cenahı böyle…

Ya yollarımız, uygulama eksikleri…

Tek suçlu sürücüler mi, yayalar mı?

Kaymak gibi yollar yapılıyor… Büyükşehir ve Seydişehir Belediyesine teşekkür ediyoruz… Ana yollarımız, Konya tarafından girişimiz gerçekten güzel oldu ancak bir iki konuya temas edeceğim müsaadenizle…

Niyet halis efendim… Sakin…

Günaydın tesislerine yakın olan kavşaktan Adliye kavşağına kadar olan refüj, yol düzenlemeleri mükemmel fakat sürücülerin sürat mekanı oldu… Konya’dan gelen sürücü uzun yol psikolojisini atamayıp şehir merkezine kadar sürat yapmaya devam ediyor… Şehir merkezinden giden de tabiri caizse Allah ne verdiyse

Bunun önüne nasıl geçilir bilmem… Radar mı konur? Kontroller mi artırılır? Kasisler mi yapılması uygun olur? Onu da bilmem ama bir an önce önlem alınmalı… Bu satırlardan ‘ben size demiştim’ demek istemiyorum…

Şehir içerisinde cadde ve sokaklar da trafik ve akışı maalesef pürmelâl… Herkes dilediği gibi park ediyor, trafik kurallarını adeta kendisi belirliyor… Saldım çayıra Mevlam gayıra…

Sahi, sinyalizasyon sistemi neden aktif değil… Aklımızın ermediği teknik bir sorun mu var? Ampulleri mi patlak?

Gelelim Atatürk caddesine…

Atatürk Caddesi karaktersiz bir yol haline geldi…

Yol boyu kentsel yaşam alanı ve yaya ağırlık yol olarak bu yol bugün; bulvar mı? Sanayi yolu mu? Köy yolu mu? Yayla yolu mu? Ana yol mu? Baba yol mu belli değil…

Trafiği rahatlatmak için genişletilmesi, orta refüjün kaldırılması baştan iyi gibi görünse de bugün itibari ile neticesi ortada…

Esnafın birçoğu aracını gün boyu dükkânının önüne park ediyor… Sonrada cadde üzerindeki gelişi güzel park edenlerden şikâyetçi oluyor…

Bak sen hele bak bi;

Dükkânının önü sanki babasının malı! Başka araç girmesin diye sandalye koyanlar yolun mirasçısı, duba koyanlar dönemin imtiyazlısı…

Andezit taşlarının boyanması ise kırmızı olsun beş fazla olsun hesabı… Yol ‘deligızın donu’ gibi… Denetlemeden yoksun… Kendi halinde…

Hülasası;

Bütünüyle yoldan çıkmış bir trafik halimiz var…

Denetlemenin artırılması ve bazı caddelerin süreli ve paralı park haline getirilmesi tek çözümdür...

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Trafik saygı ve sabırdır…”

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.