Duyarlılıkların, insani değerlerin süratle dejenere edildiği, ilahi kavramların içlerinin boşaltıldığı bir zaman dilimini yaşıyoruz… Her şey maddeye indirgendi sanki… İnsani değerler manzumesin içini dolduran kavramların neredeyse tümünün, dünyevi kazanımlarımızın üzerine katma değer aracı olarak kullanıldığına her alanda şahit oluyoruz… İnsanların modernleştiği varsayımından hareket edersek günümüz modern insanının en büyük sorununun samimiyet olduğunu, yaşadığımız ve neredeyse birbirimize her an muhtaç olabileceğimiz şu küçücük ilçede bile iliklerimize kadar yaşayarak hissediyoruz…     Suni duruşlar… Bencil tavırlar… Fırsatçı yaklaşımlar… Menfaatçi hesaplar… Riyakâr, hilekâr, makamsal ilişkiler… Hâsılı; Samimi duyguların, sıcak temasların yerini sanal dünyalar aldı… Samimiyet ve sanal dünyalar üzerine kelam ederken; zıt iki kavrammış gibi duran bu iki olgunun entegrasyonundan ortaya çıkan ve 81 ili kapsayan bir projeden bahsetme ihtiyacı duydum… El mes’ud, İlmasut, Keçili ve son adı ile Madenli köyünden bir muallim… 2003 yılında ilk öğretmenlik yeri Gaziantep Nizip’e yürüyerek giden ancak 2006 yılında Denizli’de geçirdiği trafik kazası sonucu 2007 yılından itibaren mesleğine tekerlekli sandalye ile devam etmek zorunda kalan idealist bir öğretmen… Tekerlekli sandalye, samimiyet ve sanal dünyayı bütünleştiren Din Kültürü Öğretmeni İzzet Eker… Oturduğu yerden insani değerler adına belki de hiç ummayacağı sonuçlara gebe bir çalışma başlatmış… Önce Din Kültürü ve ahlak üzerine ürettiği materyallerini web sitesinden Türkiye’de ki diğer meslektaşları ile paylaşan İzzet öğretmen kendisini; 35 bin Din Kültürü öğretmeninin adres ve telefonlarının kayıtlı olduğu güven esasına dayalı kocaman bir yardım gurubunun içinde bulmuş… Facebook gurubuna üye öğretmen sayısının 13 bin kişiye ulaştığı 6 Kasım 2013 günü sohbet anında İzzet öğretmen tarafından guruba atfen şunları yazıyor; “Sesli düşüneyim dedim… 3 Aralık Dünya Engelliler Günüdür… Gurup olarak ‘7 Bölgeden 7 Engelli arkadaşımıza sandalye alsak… Bir hesap numarası belirleriz asgari 20 TL bir ücret ihtiyacı olan arkadaşlarıda gurup olarak belirleyebiliriz… (Öğrenciniz, Velisi karedeşi gibi…) Sizce nasıl olur?” Bu fikre destek cevapları gecikmiyor ve ülkenin her tarafından destek mesajları yağmaya başlıyor… Nur Nur: İnce bir düşünce olmuş… Halit Arapoğlu: 1 sandalye ne kadar kardeşim? Ahmet Gedikoğlu: Ben varım J Öznur Şenbay: Bende katılırım hatta teşvik ederim inşallah. Tahir Ak: Katılırız İzzet Hocam Zehra Acun: Çok güzel olur hocam Ayşe Coşgun: Olur hocam şimdiden Allah kabul etsin. Fuat Koca: Çok güzel olur… Canı Gönülden katılırız Ruken Gezen: Güzel olur İzzet Eker Hocam. Selda Alabalık: Çok Güzel düşünülmüş tabiî ki katılırız. Yasemin Akca Ergül: Güzel düşünmüşünüz… İşte bu iyilik hareketi, gurup penceresine düşen bu ilk destek mesajları ile başlıyor çığ gibi büyüyor ve 11.11.2013 fo4879 Mustafa Avcu ‘7 Bölge 7 sandalye projesi’ için internet havalesi ile ilk bağış hesaba düşüyor… 20 gün içerisinde 7 sandalye parası toplandı ve ilk sandalyeler, Marmara; Bursa, İç Anadolu: Yozgat. Karadeniz: Samsun, Ege: Afyonkarahisar, D.Anadolu; Van, G.Doğu Anadolu: Batman ve Akdeniz bölgesinde Osmaniye olmak üzere sandalyeler 7 bölge de sahiplerine teslim edildi. Bununla yetinmeyen Din Kültürü öğretmenleri bu projelerini makro ölçekte geliştirerek 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren, ‘81 ile 81 sandalye’ kampanyasına dönüştürüp bu iyilik hareketini bütün ülke sathına yaymayı hedeflediler… Ve 10-16 mayıs Engelliler haftasında 40 ilde 40 engelliye sandalyelerini teslim ettiler… 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde de geriye kalan 41 ilde 41 sandalyeyi sahiplerine ulaştırmayı hedeflemişler… Bu sandalyelerden birisi de geçtiğimiz günlerde ilçemizde bir engelli kardeşimize takdim edildi… Böylesi bir organizasyonun ilçemizden bir öğretmenin fikri ile başlamış olması nefsimin mikro milliyetçi yanına da iyi geldi demekten de kendimi alamıyorum… Hülasası; Başta bu iyilik hareketinin fikir öncüsü İzzet Eker Öğretmenim olmak üzere; gösterişten uzak, kendisini makam ve mevki ikbalinden soyutlamış yüreklerin… Yüzlerce Din Kültürü öğretmeninin iştiraki ile gerçekleşen bu samimiyet ve sanal dünya entegrasyonunun önünde saygıyla eğiliyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ ‘Cömert,’ desinler diye infakta bulunan, ‘âlim’ desinler diye ilim tahsil eden, ‘kahraman’ desinler diye savaşan kimsenin çabasının Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Hatta bu kimseler, sahte niyetlerle yapılan sahte amellerinden ötürü ahrette hüsrana uğrayacaklardır. (Müslüm, İmare152)