Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

SEÇİM BİTTİİİİİ?

Seçim öncesi yazacak çok şey vardı ama polemiklere fırsat olması muhtemel siyasi mülahazalardan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalıştım… Milattan önce dördüncü yüzyılda “Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız zira siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken; Siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız…” diyen Aristoles’i haklı çıkarmak… Ama daha çok aklım erdiğinden bu yana ‘halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir.’ diye yutturulan ancak bir avuç elitist ve kaymak takımının iradesinden başka bir anlamı olmadığına inandığım, demokrasi oyununun figüranı olmak istemediğimden uzak durdum diyebilirim… Madem seçim öncesi yazmadım seçim sonu da pek hakkım yok ancak yerel siyasetin kişiliksizliği üzerine çadır kurmuş, def ettiği birar birinci kata düşmemiş toylar… Şehre hâkim alçak dağlara bile burun kıvırıp kendilerini Kalafat dağının, Küpe dağının varlığına müsebbip görmeye başlayan narsistler müsaadenizle dıkıcık söz edeyim… Köşe yazılarımda eleştirilerime maruz konu ve ilintili şahsiyetlerin yanında bulunabilme, aynı fotoğraf karesinde olabilme, onların siyaseten güçlerinin gölgesinde kimlik bulabilme derdine düşmüş, dönemin maddi ve manevi bütün rantçıları; malumunuz üzere seçim sonuçlandı… Seydişehir siyasetine yön verdiğini zanneden def ettiği birar tahliye borusunun büklümünde kalan toylar farkındasınız demi seçim bitti… Eleştirilerime maruz güç sahiplerine şirin görünebilmek adına bendenizi düğünlerine bile davet etmekten korkan sözde dostlar; seçim bitti… Aynı şehrin aynı kaldırımlarındayız, aynı camide namaz kılıp, aynı düğünde bulunup, aynı cenazeye toprak atıp, birlikte üç gulhü bi elham okuduğumuz sözde dostlar; seçim sonuçlarının farkındasınız değil mi? Eleştirilerime maruz birkaç muvakkat güç sahibinin yanında; selam vermekten, almaktan aynı ortamda bulunmaktan kaçan, vefa kavramının içini boşaltan vefasız dostlar; zaman ne çabuk geçiyor gördünüz değil mi?  Kendinize biçtiğiniz rollerinizle; ekmeğine dokunduğunuz, baskılara maruz bıraktığınız, haksızlığa uğrattığınız, taşören firma elemanları, kamu çalışanları, öğretmenler, yöneticiler sizi unutmadı ve asla unutmayacak biliyorsunuz değil mi? Menfaatlerinin çekim gücüne yenik düşmüş, biat adreslerine onursuzca ram etmiş, kapalı kapılar arkasında diğerlerini belirleyip ötekileştiren hödükler seçim sonuçlarına ne kadar etkili oldunuz biliyorsunuz değil mi? Sözü fazla uzatmayacağım… Hülasası; Kibirlerinizle yalnızlaşacaksınız bu şehirde… Rabbim hali hazırlarını ve zuhur edecek narsistleri, ukalaları, durumdan vazife çıkaran hödükleri, kişiliği henüz oluşmamış muvakkat erkin muvakkat isimlerini ıslah eder inşallah… Hani o selamı sabahı kesen, selam almaktan selam vermekten, aynı karede bulunmaktan korkan, gözlerini kaçıran, ilahlaştırdıkları şeylerin esiri sözde dostlar, sözde arkadaşlar varya… Hani o köşe yazılarımdaki dokunan cümlelerimi cımbızla seçip bendenizi ağabeylerine şikayet odağı haline getiren bundan medet uman omurgasız koca adamlar varya… 30 yıllık mesleki hayatımı akıllarınca yok sayıp nefislerine yenik düşen, mal bulmuş mağribi misali akreditasyon yasağı oluşturan kifayetsizler varya…  Kırgınım size… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Siyasetle ahlâkı ayıranlar, ikisinden de bir şey anlamamışlar demektir.” A.Hamid Tarhan      
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

SEÇİM BİTTİİİİİ?

Seçim öncesi yazacak çok şey vardı ama polemiklere fırsat olması muhtemel siyasi mülahazalardan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalıştım…

Milattan önce dördüncü yüzyılda “Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız zira siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken; Siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız…” diyen Aristoles’i haklı çıkarmak…

Ama daha çok aklım erdiğinden bu yana ‘halkın iradesini esas alan bir yönetim şeklidir.’ diye yutturulan ancak bir avuç elitist ve kaymak takımının iradesinden başka bir anlamı olmadığına inandığım, demokrasi oyununun figüranı olmak istemediğimden uzak durdum diyebilirim…

Madem seçim öncesi yazmadım seçim sonu da pek hakkım yok ancak yerel siyasetin kişiliksizliği üzerine çadır kurmuş, def ettiği birar birinci kata düşmemiş toylar…

Şehre hâkim alçak dağlara bile burun kıvırıp kendilerini Kalafat dağının, Küpe dağının varlığına müsebbip görmeye başlayan narsistler müsaadenizle dıkıcık söz edeyim…

Köşe yazılarımda eleştirilerime maruz konu ve ilintili şahsiyetlerin yanında bulunabilme, aynı fotoğraf karesinde olabilme, onların siyaseten güçlerinin gölgesinde kimlik bulabilme derdine düşmüş, dönemin maddi ve manevi bütün rantçıları; malumunuz üzere seçim sonuçlandı…

Seydişehir siyasetine yön verdiğini zanneden def ettiği birar tahliye borusunun büklümünde kalan toylar farkındasınız demi seçim bitti

Eleştirilerime maruz güç sahiplerine şirin görünebilmek adına bendenizi düğünlerine bile davet etmekten korkan sözde dostlar; seçim bitti…

Aynı şehrin aynı kaldırımlarındayız, aynı camide namaz kılıp, aynı düğünde bulunup, aynı cenazeye toprak atıp, birlikte üç gulhü bi elham okuduğumuz sözde dostlar; seçim sonuçlarının farkındasınız değil mi?

Eleştirilerime maruz birkaç muvakkat güç sahibinin yanında; selam vermekten, almaktan aynı ortamda bulunmaktan kaçan, vefa kavramının içini boşaltan vefasız dostlar; zaman ne çabuk geçiyor gördünüz değil mi? 

Kendinize biçtiğiniz rollerinizle; ekmeğine dokunduğunuz, baskılara maruz bıraktığınız, haksızlığa uğrattığınız, taşören firma elemanları, kamu çalışanları, öğretmenler, yöneticiler sizi unutmadı ve asla unutmayacak biliyorsunuz değil mi?

Menfaatlerinin çekim gücüne yenik düşmüş, biat adreslerine onursuzca ram etmiş, kapalı kapılar arkasında diğerlerini belirleyip ötekileştiren hödükler seçim sonuçlarına ne kadar etkili oldunuz biliyorsunuz değil mi?

Sözü fazla uzatmayacağım…

Hülasası;

Kibirlerinizle yalnızlaşacaksınız bu şehirde…

Rabbim hali hazırlarını ve zuhur edecek narsistleri, ukalaları, durumdan vazife çıkaran hödükleri, kişiliği henüz oluşmamış muvakkat erkin muvakkat isimlerini ıslah eder inşallah…

Hani o selamı sabahı kesen, selam almaktan selam vermekten, aynı karede bulunmaktan korkan, gözlerini kaçıran, ilahlaştırdıkları şeylerin esiri sözde dostlar, sözde arkadaşlar varya…

Hani o köşe yazılarımdaki dokunan cümlelerimi cımbızla seçip bendenizi ağabeylerine şikayet odağı haline getiren bundan medet uman omurgasız koca adamlar varya…

30 yıllık mesleki hayatımı akıllarınca yok sayıp nefislerine yenik düşen, mal bulmuş mağribi misali akreditasyon yasağı oluşturan kifayetsizler varya… 

Kırgınım size…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Siyasetle ahlâkı ayıranlar, ikisinden de bir şey anlamamışlar demektir.” A.Hamid Tarhan

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.