Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

SEYDİŞEHİR KLASİĞİ; YİNE TUŞ?

  Konya ve Beyşehir gazetelerinde gündem teşkil eden “Beyşehir’de ‘Selçuk’ sevinci…”  başlıklı bir haber okudum… Haberin içeriği ise; Beyşehir’deki fakülte ve yüksek okulların Selçuk Üniversite bünyesinde kalması, Milletvekili Sayın Mustafa Akışın konuya dair açıklaması ve sevinci var... Akış; “Siyasilerle yapılan istişareler ve ortak akıl neticesinde ilçemizdeki yüksek öğretim kurumları Selçuk Üniversitesi bünyesinde kaldı.” diyerek desteklerinden dolayı; Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’na, S.Ü. Rektörü Dr. Hakkı Gökbel’e, Rektör danışmanı Hasan Prof. Dr. Hasan Kürşat Güleş’e emeği geçen diğer kişi ve kurumlara teşekkür edip sevincini haklı olarak Beyşehir kamuoyuyla paylaşmış… Bu açıklama gösteriyor ki! Selçuk Üniversitesinde kalmak, Necmettin Erbakan Üniversitesine bağlanmaktan avantajlı… Kaldı ki! Yeni kurulan ve henüz kendi binası bile olmayan N.E.Üniversitesinin avantajlı olduğuna kimse inandırılamaz… Bu açıklamadan anlaşılıyor ki!Sayın Akış’ın, her türlü desteği verdiğini belirttiği Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel ve Rektör danışmanı Prof. Dr. Hasan Kürşat Güleş Seydişehir’deki fakülte ve yüksek okulu istememişler ve hatta elden çıkarmışlar… Bu açıklamaya göre belli ki!Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’da Beyşehir’deki yüksek okul ve fakültenin Selçuk Üniversitesinde kalması için her türlü desteği vermiş, Seydişehir’deki Yüksek okul ve Fakültelerin Necmettin Erbakan Üniversitesine bağlanmasını uygun görmüştür… Anlaşılıyor ki! Seydişehir bu süreçte hiç kimse tarafından kaleye alınmamış, sahipsiz kalmıştır… Uyumuş, uyutulmuştur… Bölgesel ve mikro bir bakış açısı ile değerlendirecek olursak Sayın Akış’ı gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum…  Nisan 2012 yılından beri verdikleri mücadele sonucu daha avantajlı olan Selçuk Üniversitesi bünyesinde kaldılar… Yaklaşık bir yıldır devam eden bu süreç ve sonuç kamuoyunun önünde cereyan ederken; İlçemizle alakalı her mevzudaifrat ve tefrite kaçan, başkalarının emeklerini görmezden gelerek 17 yıl önce kurulan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek okulunu bile yeniymiş gibi göstererek sahiplenmeye kalkan Milletvekili Harun Tüfekçi’den ise; ne bağlanma öncesi, nede bağlanma sonrası ‘tık’ yok… Merak ediyorum… Milletvekili Sayın Harun Tüfekçi;Yaklaşık bir yıldır süren ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan koparılma sürecinde ne yapmıştır? S.Üniversitesi bünyesinde kalmamız için mi gayret göstermiştir yoksa N.Erbakan Üniversitesinden yana mı tavır almıştır?   Tüfekçiye göre;henüz kendi binası bile olmayan N.E.Üniversitesi mi yoksa Kurumsallaşma derdi olmayan S.Üniversitesinde kalmak mı avantajlıdır? İki Üniversitenin birbirine üstünlüğü yoksa Beyşehir dinamikleri bu karara neden bu kadar çok sevinmiştir? N.E.Üniversitesine Sayın Tüfekçinin bilgisi dâhilinde bağlandıysak; bu hangi kriterlere göre belirlenmiştir? Tüfekçiye göre;Siyasetçilerin, S.Üniversitesi Rektörü SayınHakkı Gökbel’in, danışmanının ve Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Beyşehir’in Selçuk’ta kalması yönünde desteği nedendir?Destekleri yoksa Milletvekili Mustafa Akış yalan mı söylemiştir? Seydişehir bu anlamda Beyşehir’deki Fakülte ve Yüksekokulun Selçuk Üniversitesinde kalması için destek verenlerce önemsiz mi görülmüştür? Bütün bunların dışında milletvekili Sayın Harun Tüfekçinin bildiği, bizim bilmediğimiz sessiz kalmayı gerektiren stratejik bir sebebi mi vardır? Hülasası; yine tuş ve aklıma şu türkü düştü bu saatte… Manda yuva yapmış söğüt dalına / Yavrusunu sinek kapmış gördün mü / Amanın, amanın, amanın yandım / Tiridine, tiridine, tiridine bandım / Bedavamı sandın para verip aldım / 
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

SEYDİŞEHİR KLASİĞİ; YİNE TUŞ?

 

Konya ve Beyşehir gazetelerinde gündem teşkil eden “Beyşehir’de ‘Selçuk’ sevinci…”  başlıklı bir haber okudum… Haberin içeriği ise; Beyşehir’deki fakülte ve yüksek okulların Selçuk Üniversite bünyesinde kalması, Milletvekili Sayın Mustafa Akışın konuya dair açıklaması ve sevinci var...

Akış; “Siyasilerle yapılan istişareler ve ortak akıl neticesinde ilçemizdeki yüksek öğretim kurumları Selçuk Üniversitesi bünyesinde kaldı.” diyerek desteklerinden dolayı; Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’na, S.Ü. Rektörü Dr. Hakkı Gökbel’e, Rektör danışmanı Hasan Prof. Dr. Hasan Kürşat Güleş’e emeği geçen diğer kişi ve kurumlara teşekkür edip sevincini haklı olarak Beyşehir kamuoyuyla paylaşmış…

Bu açıklama gösteriyor ki! Selçuk Üniversitesinde kalmak, Necmettin Erbakan Üniversitesine bağlanmaktan avantajlı… Kaldı ki! Yeni kurulan ve henüz kendi binası bile olmayan N.E.Üniversitesinin avantajlı olduğuna kimse inandırılamaz…

Bu açıklamadan anlaşılıyor ki!Sayın Akış’ın, her türlü desteği verdiğini belirttiği Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel ve Rektör danışmanı Prof. Dr. Hasan Kürşat Güleş Seydişehir’deki fakülte ve yüksek okulu istememişler ve hatta elden çıkarmışlar…

Bu açıklamaya göre belli ki!Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’da Beyşehir’deki yüksek okul ve fakültenin Selçuk Üniversitesinde kalması için her türlü desteği vermiş, Seydişehir’deki Yüksek okul ve Fakültelerin Necmettin Erbakan Üniversitesine bağlanmasını uygun görmüştür…

Anlaşılıyor ki! Seydişehir bu süreçte hiç kimse tarafından kaleye alınmamış, sahipsiz kalmıştır… Uyumuş, uyutulmuştur…

Bölgesel ve mikro bir bakış açısı ile değerlendirecek olursak Sayın Akış’ı gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum…  Nisan 2012 yılından beri verdikleri mücadele sonucu daha avantajlı olan Selçuk Üniversitesi bünyesinde kaldılar…

Yaklaşık bir yıldır devam eden bu süreç ve sonuç kamuoyunun önünde cereyan ederken; İlçemizle alakalı her mevzudaifrat ve tefrite kaçan, başkalarının emeklerini görmezden gelerek 17 yıl önce kurulan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek okulunu bile yeniymiş gibi göstererek sahiplenmeye kalkan Milletvekili Harun Tüfekçi’den ise; ne bağlanma öncesi, nede bağlanma sonrası ‘tık’ yok…

Merak ediyorum…

Milletvekili Sayın Harun Tüfekçi;Yaklaşık bir yıldır süren ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan koparılma sürecinde ne yapmıştır? S.Üniversitesi bünyesinde kalmamız için mi gayret göstermiştir yoksa N.Erbakan Üniversitesinden yana mı tavır almıştır?  

Tüfekçiye göre;henüz kendi binası bile olmayan N.E.Üniversitesi mi yoksa Kurumsallaşma derdi olmayan S.Üniversitesinde kalmak mı avantajlıdır? İki Üniversitenin birbirine üstünlüğü yoksa Beyşehir dinamikleri bu karara neden bu kadar çok sevinmiştir? N.E.Üniversitesine Sayın Tüfekçinin bilgisi dâhilinde bağlandıysak; bu hangi kriterlere göre belirlenmiştir?

Tüfekçiye göre;Siyasetçilerin, S.Üniversitesi Rektörü SayınHakkı Gökbel’in, danışmanının ve Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Beyşehir’in Selçuk’ta kalması yönünde desteği nedendir?Destekleri yoksa Milletvekili Mustafa Akış yalan mı söylemiştir? Seydişehir bu anlamda Beyşehir’deki Fakülte ve Yüksekokulun Selçuk Üniversitesinde kalması için destek verenlerce önemsiz mi görülmüştür?

Bütün bunların dışında milletvekili Sayın Harun Tüfekçinin bildiği, bizim bilmediğimiz sessiz kalmayı gerektiren stratejik bir sebebi mi vardır?

Hülasası; yine tuş ve aklıma şu türkü düştü bu saatte…

Manda yuva yapmış söğüt dalına / Yavrusunu sinek kapmış gördün mü / Amanın, amanın, amanın yandım / Tiridine, tiridine, tiridine bandım / Bedavamı sandın para verip aldım / 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.