İlçe esnafı can çekişirken geçtiğimiz günlerde yeni bir alışveriş merkezi daha açıldı… Günler sonra bendenizde merakıma mucip alt kat üst kat gözlemledim… Fena değildi… Geniş… Albenisi çok… Çeşnisi bol… Müşterisi de… Seydişehir’de ki AVM standartlarının üzerine çıkılmaya çalışılmış sektöründe söz sahibi olacak gibi… Hayırlı olsun… Bereketli olsun… Olsun olsunda! İlçemizde açılan her yeni AVM’nin 100-150 esnafımızı da temelinden sarsacağını ve halk diliyle götüreceğini de göz ardı edemedim zira reyonların dili vahşiydi… Küçük esnafı yutacak evsaf, fiyat, çeşitlilikte tasarlanmıştı… Gıda reyonu, ayakkabı, giysi, zücaciye, unlu mamuller, balık ve inşaat malzemesine kadar binlerce çeşit el birliği ile hortumlarını ilçe esnafını yutmaya programlanmış… Ölümüzde de dirimizde de yüz yüze bakacaksak; tarihi yakın iflas sancılarını hep birlikte görüp yaşayacağız… Ucu hepimize dokunacak… Hepimizin canı yanacak… Peki! Bu kaçınılmaz gerçek nasıl bertaraf edilebilir? Hükümetin AVM’leri şehir dışına çıkarılması ile ilgili çıkaracağı yasanın ucunu gösterip sonra geri çekmesi üzerine yapılacak tartışmaların, konuya dair açıklamalar yapmanın, AVM’lerden basın aracılığı ile şikâyetçi olmanın; her geçen gün eriyen Seydişehir esnafına faydası olacak mı? Bunun için bir şeyler yapmak lazım değil mi? Kredi ve faiz cehenneminin bütün yangılarını cebinde, yüreğinde, emeğinde hisseden esnafın; borçlarını kapatabilmek için bankadan bankaya, kredi kuruluşlarının birinden diğerine transfer yöntemiyle ayakta kalmaya çalışan ve her geçen gün dibe vurduğunu bildiğimiz küçük esnafa, esnaf odamızın konuya dair yaptığı açıklamanın somut ne getirisi olacak? Öyleyse somut, esnafa direkt yansıyacak, bir şeyler yapmak lazım değil mi? Esnaf önderi kuruluşlarımız bunun için ne kadar kafa yordu? Yerel dinamiklerimiz bu anlamda elini taşın altına ne kadar soktu?  Yerel anlamda hangi çareleri üretti? Hangi çareler üretilebilir? ARGE’si yapıldı mı? Yapılmadıysa yapılması gerekmez mi? 3 bine yakın esnaf ve sanatkârımızdan kaç tanesi daha her yeni açılan AVM ve vahşi kapitalizmin hortumlarına heder olacak? Ve bütün kabahati alışveriş tercihinden dolayı tüketiciye, politikaları yüzünden hükümete yüklemek yeterli mi? Bizi kurtarıyor mu? Bunca örgütlü esnafımız birlikte neyi yapabilir? Maksadımız üzüm yemekse ki başkaca bir derdimiz yok… Öyleyse bir şeyler üretmek lazım değil mi? (Devam edecek)