Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

TOPLUMSAL DUYARLILIK ÜZERİNE?

Tekaüt öncesiydi… Yangın ihbarı üzerine gittiğimiz bir köyde devletin ilgili birimleri yanan evi söndürmeye çalışırken; 15-20 metre ileride başka bir evin damında bacak bacak üstüne atmış komşuların yangını teras keyfiyle izleyip çay içtiklerini görmüştüm… Tabiri caizse kıllarını kıpırdatmıyorlardı… Yıllar önce şahit olduğum bu trajik sahnenin benzerlerini artık yaşam alanımızın her tarafında her an görmek mümkün… Akrabalık, komşuluk, arkadaşlık ilişkilerinden tutun; trafikteki seyrimize, yardıma muhtaç bireylere kör bakan gözlerimiz, merhametsiz kalan yüreklerimize kadar… Dolayısı ile toplumsal duyarsızlıklarımıza verilebilecek günlük, taptaze yüzlerce örnek var… Toplumsal duyarlılıklarımızın neden bu denli azaldı? Sorusuna ise; uzmanlardan daha çok merhum meczup Mustulu’nun dediği gibi ‘hep yapıp hem deyverecek…’ şehir nüfusuna yakın ‘lafı çok, icraatı yok…’ sokak âlimi var etrafımızda… Kökten bitmişte değiliz elbette… Dün itibari ile Kızılay binasının yanına konuşlanan Dr. Adem Özdemir, Fatma Arslan, Şerife Bilgiç, Yaşar Peker, Osman Akbaş, Bekir Tutar ve Ramazan Şekerci’den oluşan mobil sağlık ekibi bu duyarsızlığa direnen insan guruplarından kan alma telaşındaydılar… Ekibin nezaketi, vatandaşın bu duyarlılığına mukabeleleri hem görev hem de davranış biçimi ile teşekkürlüktü… Hatırlıyorum kan bağışları ilçemizde imkânsızlıklar sebebi ile kütüphane binasında yapılırdı… Tır içerisinde oluşturulan ünitelerle, bu itiş kakış kan alıp verme ortadan kaldırılmış ve bağış miktarı iki katına çıkmış… Kızılay Seydişehir Şubesi Başkanı Tevfik Balcı’dan edindiğim bilgiye göre dün itibari ile alınan bağış miktarı 70, haziran ayında 3 gün içerisinde yapılan kan bağışı miktarı ise; 264 ünite… Kan bağışının önemini en iyi kana ihtiyacı olan hasta yakınları bilir… Dünyaya gözlerini yeni açmış, her şeyden habersiz bir bebek... Düğün hazırlıkları içinde olan genç bir kız... Askerden yeni dönmüş, ailesine kavuşacak bir genç… Bir kaza ya da bir hastalığa yakalanmış! Bir damla kana acil ihtiyacı olan binlerce insan… Gelin görün ki! Farkındalık oluşturup toplumsal duyarlılığa davet için kullanılan ve bağış aracından sunulan müzik etraf sakinlerince rahatsız edici bulunup ‘Rahatsız oluyoruz…’ şeklinde Seydişehir Belediyesine şikâyet konusu edilebiliyor… İşte böylesi bir tezatta, yurdum insanın ‘den’ hali… Rabbim kimseyi bir damla kana muhtaç etmesin ancak edilirse de bu duyarsızlık hatırlatıcı olur inşallah… Hülasası… Duyarlılık, hisli ve içli olmaktır… Tanımadığı bir başka insana karşılıksız yardım etmektir… Kan bağışı yoluyla toplumsal duyarlılığın, vahamet seviyesindeki bitişine seyirci kalmayan ve bu anlamda duyarlı vatandaşlarımızın varlığını duyarsızlarımıza göreceli olarak hatırlatan tüm sağlık ekiplerini, Kızılayı, Seydişehir Şube Başkanını ve duyarlı vatandaşları bu anlamda tebrik ediyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ... "Ya ümitsizsiniz… Ya da ümit sizsiniz... Ya çaresizsiniz… Ya da çare sizsiniz…" Behçet Necatigil
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

TOPLUMSAL DUYARLILIK ÜZERİNE?

Tekaüt öncesiydi… Yangın ihbarı üzerine gittiğimiz bir köyde devletin ilgili birimleri yanan evi söndürmeye çalışırken; 15-20 metre ileride başka bir evin damında bacak bacak üstüne atmış komşuların yangını teras keyfiyle izleyip çay içtiklerini görmüştüm…

Tabiri caizse kıllarını kıpırdatmıyorlardı…

Yıllar önce şahit olduğum bu trajik sahnenin benzerlerini artık yaşam alanımızın her tarafında her an görmek mümkün…

Akrabalık, komşuluk, arkadaşlık ilişkilerinden tutun; trafikteki seyrimize, yardıma muhtaç bireylere kör bakan gözlerimiz, merhametsiz kalan yüreklerimize kadar…

Dolayısı ile toplumsal duyarsızlıklarımıza verilebilecek günlük, taptaze yüzlerce örnek var…

Toplumsal duyarlılıklarımızın neden bu denli azaldı? Sorusuna ise; uzmanlardan daha çok merhum meczup Mustulu’nun dediği gibi ‘hep yapıp hem deyverecek…’ şehir nüfusuna yakın ‘lafı çok, icraatı yok…’ sokak âlimi var etrafımızda…

Kökten bitmişte değiliz elbette…

Dün itibari ile Kızılay binasının yanına konuşlanan Dr. Adem Özdemir, Fatma Arslan, Şerife Bilgiç, Yaşar Peker, Osman Akbaş, Bekir Tutar ve Ramazan Şekerci’den oluşan mobil sağlık ekibi bu duyarsızlığa direnen insan guruplarından kan alma telaşındaydılar…

Ekibin nezaketi, vatandaşın bu duyarlılığına mukabeleleri hem görev hem de davranış biçimi ile teşekkürlüktü…

Hatırlıyorum kan bağışları ilçemizde imkânsızlıklar sebebi ile kütüphane binasında yapılırdı… Tır içerisinde oluşturulan ünitelerle, bu itiş kakış kan alıp verme ortadan kaldırılmış ve bağış miktarı iki katına çıkmış…

Kızılay Seydişehir Şubesi Başkanı Tevfik Balcı’dan edindiğim bilgiye göre dün itibari ile alınan bağış miktarı 70, haziran ayında 3 gün içerisinde yapılan kan bağışı miktarı ise; 264 ünite…

Kan bağışının önemini en iyi kana ihtiyacı olan hasta yakınları bilir… Dünyaya gözlerini yeni açmış, her şeyden habersiz bir bebek... Düğün hazırlıkları içinde olan genç bir kız... Askerden yeni dönmüş, ailesine kavuşacak bir genç… Bir kaza ya da bir hastalığa yakalanmış! Bir damla kana acil ihtiyacı olan binlerce insan…

Gelin görün ki!

Farkındalık oluşturup toplumsal duyarlılığa davet için kullanılan ve bağış aracından sunulan müzik etraf sakinlerince rahatsız edici bulunup ‘Rahatsız oluyoruz…’ şeklinde Seydişehir Belediyesine şikâyet konusu edilebiliyor… İşte böylesi bir tezatta, yurdum insanın ‘den’ hali… Rabbim kimseyi bir damla kana muhtaç etmesin ancak edilirse de bu duyarsızlık hatırlatıcı olur inşallah…

Hülasası…

Duyarlılık, hisli ve içli olmaktır… Tanımadığı bir başka insana karşılıksız yardım etmektir…

Kan bağışı yoluyla toplumsal duyarlılığın, vahamet seviyesindeki bitişine seyirci kalmayan ve bu anlamda duyarlı vatandaşlarımızın varlığını duyarsızlarımıza göreceli olarak hatırlatan tüm sağlık ekiplerini, Kızılayı, Seydişehir Şube Başkanını ve duyarlı vatandaşları bu anlamda tebrik ediyorum…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ...

"Ya ümitsizsiniz… Ya da ümit sizsiniz... Ya çaresizsiniz… Ya da çare sizsiniz…" Behçet Necatigil

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.