Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

YA DOĞRUYSA!

Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor… Başta istikrar olmak üzere, milletimizin bütün renkleriyle birlikte olma kararlılığı, fitne ateşinin yakıt sağlayıcıları eliyle kül edilmek isteniyor… Şok şok şok! Flaş flaş flaş! Ses ve görüntü efektleri ile sunulan iddiaların doğruluğundan tam emin olmayan hepimiz yada emin olduğumuzu zanneden çoğumuz; birkaç ay sonra son bulacak bu kısır döngünün esiri olduk adeta… 30 Mart yerel seçimlerinde seçmen kitlelerini aldatmaya yönelik derin oyunların tezahürü olarak gördüğüm son güncellerin girdabında boğulan milletimizin birbirine düşürüldüğünü en yakınlarımda bile görmek mümkün artık… Akli selim az sayıda kişi; yakın hissettiği değerleri temsil ettiğine inandığı, siyasi partiler, cemaatler, tarikatlar, sivil toplum örgütlerini benimseyen hüsnüniyetli tabanın bu kirli atmosferin parçası olmadıklarını, tenzih ettiklerini söylemeye çalışsalar da kifayetsiz kalındığı kanaatindeyim… Tabanda kemikleşen düşmanlıklara dönüşen güncellerin üreticileri birkaç asırdır sevinçlerimizi hep kursağımızda bıraktılar… Yine sahnedeler… Tabana sirayet ettiriyorlar… Birbirimiz kırıp döküyoruz… Ülke dinamiklerimizi hep elinde bulundurup özgürlüklerimizi hep kısıtlayan aristokratlar takımının yeni kisveleriyle ortaya koymaya çalıştıkları senaryolarının başarıya ulaşacağı korkusunu yaşıyorum… Bu korkum asla yersiz değildir… Birkaç cümlelik siyaset, birkaç cümlelik fıkıh, birkaç ayetlik meal, birkaç cümlelik istihbarat, bir o kadar hukuk bilgisi olan neredeyse herkes aslına asla ulaşamayacakları derin meselelerde ehilmiş gibi ahkâm kesip diğer tarafı ötekileştirme derdinde… Tavanda zuhur eden gelişmelere kulak verip ülkemiz ve milletimiz lehine tavır almalı ve bu yönde çeşitli sivil toplum örgütlerinde bunun mücadelesini vermeliyiz… Aristokratların kölesi olmaktan kurtulmak için konuşmak her bireyin görevi olmalı ancak haddimizi de bilerek… Yaşadığım bu küçücük kentte bile içinde bulunduğumuz siyasi mülahazaların tesiri altındaki birçok kişi işaret edilen camianın “en küçük yöneticisine kadar içeri atacaksın… 30 Marttan sonrada bunu görecekler…” diyebiliyorsa! Vay halimize… Daha düne kadar cemaatten icazet almadan iktidarın çoğu nimetinden faydalanılamayacağı aşikâr iken bu gün aynı camiayı Siyonizm yanlısı gösteren zihniyeti anlamakta güçlük çekiyorum… Aynı anlama güçlüğünü dün; iktidarı hilafsız destekleyen cemaate yakın televizyonların, haber kanallarının bugün haberleri ters düz edip sunuşunda yaşıyorum… Daha düne kadar Seydişehir’e gelir gelmez bu şehirde kaybettiği prestiji cemaatten isimleri yanına alarak kazanmaya çalışan… Bugün; “Türkiye'de bir paralel yapı oluştu. Ülkemizin istikbaliyle, geleceğiyle oynuyorlar…” diyen Harun Tüfekci ise; asla anlama güçlüğü çektiğim birisi değil… Dilimde tüy bitti yaza yaza… Tam da kendisine yakışanı yaptı… Bir dostumdan dinlemiştim… Yeniçeri ağası önünde yürüyen adama sert bir tokat atar… Adam can acısıyla “ben ne yaptım sana neden vurdun?” diye sorar… Yeniçeri ağası; “yahudisin daha ne olacak!” Adam, “iyide ben sana kötülük yapmadım ki…”  der… Yeniçeri ağası; “siz Hz. İsayı öldürdünüz onun için vurdum…” Adam; “iyi de o 1500 yıl önce oldu benim suçum ne? Yeni çeri ağası bir tekme daha atar “Farketmez, ben daha dün duydum…” Hülasası; Eğer; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cemaate dair söylediklerinin yüzde ellisi bile doğruysa… Eğer; İnternete düşen yolsuzluk tapelerinin içerikleri de aynı oranda yüzde elli doğruysa bu devletinde bu milletinde zaten çivisi çıkmış tutar dalımız kalmamış demektir… Öyleyse; Bir tarafı suçsuzluğuna inanıp diğer tarafı ülkeyi satan, yada İsrail yanlısı gösteren yarın yan yana gelme ihtimali kaçınılmaz olan tabana sesleniyorum… Dün bu millete sunulan Fadimeleri, Kalkavanların 15 yıl sonra birer senaryo olduğunu gördüğünüz halde bugün cemaat ve iktidar savaşına sebep olan argümanların aynı sahteliğin parçaları olmadığından emin misiniz? Yarın yüz yüze bakacağım, yaşadığım bu güzelim şehirde konuya aklınca şekil vermeye çalışan tabana sesleniyorum… Cidden iktidara isnat edilen rüşvet ve yolsuzluklar yada cemaate isnat edilen paralel yapı iddiaları doğru çıkarsa; kökten reddedilen yada kabul edilenlerin bu millete ve ülkeye vereceği zararın vebalini önce kendi vicdanınızda hissedecek misiniz? Ne cemaati savunan nede iktidarı savunan taban asla ve asla günah işleme özgürlüğünün varlığından söz eden vekilin etkisinde kalmasın… Günah işle, bu özgürlüğü sonsuz kullan ama ilahi adaleti ve yarın yüz yüze bakacağımızı asla unutma… Ya olmaz dediklerin olduysa! Yapmaz dediklerin yaptıysa!  GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “İnsanlar, dünyalarını düzene sokmak için dinlerine ait bir şeyi terk ettiler mi, Allah onları ondan daha zararlı bir şeye uğratır.” Hz. Ali “Bir gün nefsime dedim: “gel seninle Rabbime gidelim.” gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim…” Beyazıd-ı Bestâmi
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

YA DOĞRUYSA!

Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor…

Başta istikrar olmak üzere, milletimizin bütün renkleriyle birlikte olma kararlılığı, fitne ateşinin yakıt sağlayıcıları eliyle kül edilmek isteniyor…

Şok şok şok! Flaş flaş flaş!

Ses ve görüntü efektleri ile sunulan iddiaların doğruluğundan tam emin olmayan hepimiz yada emin olduğumuzu zanneden çoğumuz; birkaç ay sonra son bulacak bu kısır döngünün esiri olduk adeta

30 Mart yerel seçimlerinde seçmen kitlelerini aldatmaya yönelik derin oyunların tezahürü olarak gördüğüm son güncellerin girdabında boğulan milletimizin birbirine düşürüldüğünü en yakınlarımda bile görmek mümkün artık…

Akli selim az sayıda kişi; yakın hissettiği değerleri temsil ettiğine inandığı, siyasi partiler, cemaatler, tarikatlar, sivil toplum örgütlerini benimseyen hüsnüniyetli tabanın bu kirli atmosferin parçası olmadıklarını, tenzih ettiklerini söylemeye çalışsalar da kifayetsiz kalındığı kanaatindeyim…

Tabanda kemikleşen düşmanlıklara dönüşen güncellerin üreticileri birkaç asırdır sevinçlerimizi hep kursağımızda bıraktılar… Yine sahnedeler… Tabana sirayet ettiriyorlar… Birbirimiz kırıp döküyoruz…

Ülke dinamiklerimizi hep elinde bulundurup özgürlüklerimizi hep kısıtlayan aristokratlar takımının yeni kisveleriyle ortaya koymaya çalıştıkları senaryolarının başarıya ulaşacağı korkusunu yaşıyorum…

Bu korkum asla yersiz değildir…

Birkaç cümlelik siyaset, birkaç cümlelik fıkıh, birkaç ayetlik meal, birkaç cümlelik istihbarat, bir o kadar hukuk bilgisi olan neredeyse herkes aslına asla ulaşamayacakları derin meselelerde ehilmiş gibi ahkâm kesip diğer tarafı ötekileştirme derdinde…

Tavanda zuhur eden gelişmelere kulak verip ülkemiz ve milletimiz lehine tavır almalı ve bu yönde çeşitli sivil toplum örgütlerinde bunun mücadelesini vermeliyiz… Aristokratların kölesi olmaktan kurtulmak için konuşmak her bireyin görevi olmalı ancak haddimizi de bilerek…

Yaşadığım bu küçücük kentte bile içinde bulunduğumuz siyasi mülahazaların tesiri altındaki birçok kişi işaret edilen camianın “en küçük yöneticisine kadar içeri atacaksın… 30 Marttan sonrada bunu görecekler…” diyebiliyorsa! Vay halimize…

Daha düne kadar cemaatten icazet almadan iktidarın çoğu nimetinden faydalanılamayacağı aşikâr iken bu gün aynı camiayı Siyonizm yanlısı gösteren zihniyeti anlamakta güçlük çekiyorum…

Aynı anlama güçlüğünü dün; iktidarı hilafsız destekleyen cemaate yakın televizyonların, haber kanallarının bugün haberleri ters düz edip sunuşunda yaşıyorum…

Daha düne kadar Seydişehir’e gelir gelmez bu şehirde kaybettiği prestiji cemaatten isimleri yanına alarak kazanmaya çalışan…

Bugün; “Türkiye'de bir paralel yapı oluştu. Ülkemizin istikbaliyle, geleceğiyle oynuyorlar…” diyen Harun Tüfekci ise; asla anlama güçlüğü çektiğim birisi değil… Dilimde tüy bitti yaza yaza… Tam da kendisine yakışanı yaptı…

Bir dostumdan dinlemiştim…

Yeniçeri ağası önünde yürüyen adama sert bir tokat atar… Adam can acısıyla “ben ne yaptım sana neden vurdun?” diye sorar…

Yeniçeri ağası; “yahudisin daha ne olacak!”

Adam, “iyide ben sana kötülük yapmadım ki…”  der…

Yeniçeri ağası; “siz Hz. İsayı öldürdünüz onun için vurdum…”

Adam; “iyi de o 1500 yıl önce oldu benim suçum ne?

Yeni çeri ağası bir tekme daha atar “Farketmez, ben daha dün duydum…”

Hülasası;

Eğer; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cemaate dair söylediklerinin yüzde ellisi bile doğruysa…

Eğer; İnternete düşen yolsuzluk tapelerinin içerikleri de aynı oranda yüzde elli doğruysa bu devletinde bu milletinde zaten çivisi çıkmış tutar dalımız kalmamış demektir…

Öyleyse; Bir tarafı suçsuzluğuna inanıp diğer tarafı ülkeyi satan, yada İsrail yanlısı gösteren yarın yan yana gelme ihtimali kaçınılmaz olan tabana sesleniyorum…

Dün bu millete sunulan Fadimeleri, Kalkavanların 15 yıl sonra birer senaryo olduğunu gördüğünüz halde bugün cemaat ve iktidar savaşına sebep olan argümanların aynı sahteliğin parçaları olmadığından emin misiniz?

Yarın yüz yüze bakacağım, yaşadığım bu güzelim şehirde konuya aklınca şekil vermeye çalışan tabana sesleniyorum…

Cidden iktidara isnat edilen rüşvet ve yolsuzluklar yada cemaate isnat edilen paralel yapı iddiaları doğru çıkarsa; kökten reddedilen yada kabul edilenlerin bu millete ve ülkeye vereceği zararın vebalini önce kendi vicdanınızda hissedecek misiniz?

Ne cemaati savunan nede iktidarı savunan taban asla ve asla günah işleme özgürlüğünün varlığından söz eden vekilin etkisinde kalmasın…

Günah işle, bu özgürlüğü sonsuz kullan ama ilahi adaleti ve yarın yüz yüze bakacağımızı asla unutma…

Ya olmaz dediklerin olduysa! Yapmaz dediklerin yaptıysa! 

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“İnsanlar, dünyalarını düzene sokmak için dinlerine ait bir şeyi terk ettiler mi, Allah onları ondan daha zararlı bir şeye uğratır.” Hz. Ali

“Bir gün nefsime dedim: “gel seninle Rabbime gidelim.” gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim…” Beyazıd-ı Bestâmi

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.